18 Haziran 2016 Cumartesi





KARDEŞLERİM,
SİZ UYUMAYA DEVAM EDİN. 


BEN FEHMİ DEMİRBAĞ,
AB fon destekli LGBT’li örgütler 20-26 Haziran arasında İstanbul’un çeşitli yerlerinde 6 gün sürecek toplamda 57 etkinliğin programını geçtiğimiz günlerde açıkladılar. Sırtlarını kimlere dayadıkları gayet ayan beyan ortada olan bu ifsatcı örgütlerin yürüyüşlerine Müslüman Anadolu Gençliği müsaade etmeyeceğini açıklamış ve hemen ardından da medya ve birçok sivil toplum kuruluşu tarafından hedef haline getirilmiştir.
Bu durum bize artık şunu gösteriyor ki, Türkiye, üniversite salonlarında PKK kutlamaları, kürsülerinde terör örgütü seviciliği yapılabilen, inançlı insanların kolayca hedef haline getirilip kötü çocuk ilan edildiği, ahlaki yozlaşmaya karşı durmanın cezasının itibarsızlaşmayla ödendiği fakat fesat ve ahlaksızlığın birileri tarafından el üstünde tutulup göz yumulduğu bir ülke haline gelmiştir. Her yıl milyonlarca dolarla sadece Türkiye içerisindeki etkinlik sahalarını genişletmeleri için AB tarafından desteklenen hukuken legal fakat ahlaken illegal olan bu örgütlere maalesef sürekli olarak bazı kesimlere mahcup olmamak ya da bazı çıkar dengelerini gözetmek pahasına göz yumulmakta.
Özellikle son dönemlerde “eşcinsel hakları” diye masumane ve insan hakları kılıflı fasulyeden bitme, uydurulmuş bir kavramın etrafında bazı malum belediyelerin, Türkiye’de bu konu üzerine yoğunlaşması için yabancı fonlardan beslenen STK’lar ile sıkı fıkı bir ilişkide olduğu da herkesin malumu. Fakat öyle görülüyor ki, ne yetkililer nezdinde ne de İslami STK ve dernekler nezdinde bu girişimlere karşı maalesef ciddi bir duruş söz konusu değil.
Öncelikle, eşcinsellik tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Fakat öyle gözüküyor ki, hem toplum sağlığı hem de biyolojik olarak insan sağlığı için bir tehdit olan bu hastalık son günlerde kasıtlı olarak bu millete bulaştırılmak istenmekte. Maalesef Türkiye’de “eşcinsellik” etrafında ahlaki yozlaşmanın ve genel ahlaksızlığın merkezini oluşturan çevreler, fütursuzca bu toplumun değerlerinin üstüne pislemelerine rağmen kasıtlı olarak her fırsatta “mazlum” ve “cici çocuk” olarak resmedilirken kendilerine karşı her türlü ses linç edilmekte.
Denilebilir ki, biz kesinlikle Avrupa medeniyetinin bir parçası değiliz. Şahsen ben, değil AB uyum yasaları çerçevesinde eşcinsel evliliğin yasallaşması veya batıya uslu çocuk gözükmek için eşcinsel belediye başkanı seçilmesini hoş görmek; billboardlar, reklamlar ya da medya araçları yoluyla dahi toplum binamızı ayakta tutan ahlaki değerlerimizi “eşcinsellik” söylemleriyle dinamitleyen bu tür girişimlerin hepsinin karşısındayım.
Eşcinsellik hak değil hastalıktır ve birtakım çevreler tarafından bilinçli bir şekilde salgına dönüştürülmeden önce bunu önleyecek politikalar her şeyden önce beklentimizdir.
AHLAK VE MANEVİYAT TEMELLİ MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR-SANAT POLİTİKALARI OLUŞTURMAK ÜZERE CANSİPARANE SONUNA KADAR TEK BAŞIMA DA OLSA MÜCADELE EDECEĞİME SÖZ VERİYORUM!
*********************

KARDEŞLERİM,
UYUMAYA DEVAM EDECEK MİSİNİZ?
.
X-MAN'İ BİLİRMİSİNİZ? HANİ ŞUAN FİLMİ DE VİZYONDA OLAN MARVEL KAHRAMANINI..
ARTIL MALUMU İLAN DA İŞE YARAMIYOR! TEKDÜNYA DEVLETİ, TEK DÜNYA DİNİ DENİLİRKEN TEK DÜNYA CİNSİYETİNE DOĞRU YOL ALIYORUZ.
ÇOCUKLARIMIZIN ROL MODELLERİ ARTIK EŞCİNSELLER.
NACİZANE BİZ DE ÇOCUKLARIMIZI BATININ BU SANAL KAHRAMANLARINA KARŞI KORUMAK İÇİN HEROTÜRK İSMİNDE BİR ÇALIŞMA YAPTIK. ÇİZGİROMANLARINI, ROMANLARINI ÜRETTİK. BİR DE BECEREBİLSEK TE, DESTEK GÖRSEK TE ÇİZGİ FİLMİNİ YAPSAK DİYORUZ.
GENÇLERE YÖNELİK FAALİYET YAPTIĞINI İDDİA EDEN KURULUŞLARIMIZDA ONLARIN İŞKEMBELERİNİ DOYURMAKLA, ONLARI GEZDİRMEKLE MEŞGULLER. YANİ KENDİLERİNİ AVUTTUKLARI YETMEZMİŞ GİBİ GENÇLERİMİZİN BU TUZAKLARA DÜŞMELERİNİNDE ASLINDA AMİL SEBEPLERİ OLMUŞLAR, FARKINDA BİLE DEĞİLLER.
DERDİMİZİ ANLATACAK BİR YETKİLİ BULAMAMANIN SIKINTISI İSE BU DÜNYADAKİ BİZİM İMTİHANIMIZ DEDİRTMEKTE KENDİMİZE.
....
Dünyaca ünlü çizgi roman serisi X-Men’de bu ay bir ilke imza atılacak. Çizgi roman yayıncısı Marvel tarafından yaratılan iki eşcinsel karakter, görkemli bir törenle dünya evine girecek.
Süper kahramanlar dünyasında bu ay silahlar bir kenara konacak ve en şık kıyafetler giyilecek. Çünkü düğün var!
Marvel’ın dünyaca ünlü çizgi roman serisi X-Men’in bu hafta piyasaya çıkan sayısında, ekibin karakterlerinden Jean-Paul Beaubier, uzun zamandır birlikte olduğu erkek arkadaşına evlenme teklif edecek. Düğün de Haziran'da.
Northstar olarak da bilinen Beaubier, parlak mavi gözleri, hafif kırlaşmış siyah saçlarıyla insanüstü hızlarda hareket edip uçabilen bir Kanadalı.
X-MEN'DE DÜĞÜN VAR
Marvel Genel Yayın Yönetmeni Axel Alonso yaptığı açıklamada, “Astonishing X-Men No.50” başlıklı sayıda Northstar’ın dizlerinin üzerine çöküp erkek arkadaşı Kyle Jinadu’ya evlenme teklif edeceğini belirterek, “Marvel evreni, bugüne kadar her zaman pencereden dışarı baktığınızda gördüğünüz şeyleri yansıtmıştır. Dolayısıyla karakterlerimizin, ilişkilerine bu gerçeği yansıtmasını istiyoruz” dedi.
DÜĞÜN BİR SONRAKİ SAYIDA
Bu hikaye üzerinde aylardır çalıştıklarını belirten Alonso, “Northstar’ın Kyle’la evlenmesi de Marvel’in pencerenizin dışındaki gerçeği yansıtma felsefesinin bir ürünü” diye konuştu.
Çiftin, 20 Haziran’da piyasaya çıkacak sayısı olan “Astonishing X-Men No.51”de evleneceği ve bazı çizgi roman dükkanlarında düğün törenleri yapılacağı belirtildi.
BATMAN DE EŞCİNSEL Mİ?
Eşcinsel olduğu 1992’de açıklanan Northstar, 2009 yılından bu yana Kyle ile beraberdi. Ancak Marvel’dan yapılan açıklamada, bu evliliğin çiftin “sonsuza kadar mutlu yaşayacağı” anlamına gelmediği belirtildi. Hatta düğün davetiyesinde, “New York’tan geçen bu evlilik yolu rahat bir yol mu olacak yoksa köşelerde gizli tehlikeler mi olacak?” denildi.
Çizgi roman dünyasında eşcinsel karakterlerin sayısı günden güne artıyor. Hatta bazı okurlar Batman ve Robin’in gizli eşcinsel bir çift olduğunu ve yayımcıların artık bunu açıklaması gerektiğini savunuyor.
SAPIKLAR ÇOCUKLARI HEDEF ALIYOR
ABD’nin en önemli çizgi roman yayıncılarından DC Comics bu ay başında bir ilke imza attı. Çizgi roman tarihinin en eski karakterlerinden Green Lantren bu kez eşcinsel olarak sevenlerinin karşısına çıktı. Elbette bu olay resmiyeti açısından fazlasıyla önemliydi ama öte yandan çizgi roman ve film tarihi boyunca pek çok kahraman için “eşcinsel” iddiaları ortaya atılmıştı. Bunun en canlı örneğiyse BBC’nin çocuklar için yayınladığı Teletubbies karakterleriydi. ABD’deki muhafazakârlar tarafından çocukları eşcinselliğe yönelttikleri gerekçesiyle özellikle pembe karakter Tinky Winky ağır suçlamaların hedefi olmuştu. Aynı kesimler benzer suçlamaları çocukların sevgilisi South Park dizisi için de yapmışlardı. Ancak South Park’ın farkı eşcinsel olduğunu söylemese de -evinde bir seks kölesi bulundurmak gibi- aleni eşcinsel faaliyetlerde bulunan öğretmen Mr. Garrison karakteriydi. Garrison sırf bir LGBT üyesi değildi aynı zamanda aynı bölümde lezbiyen, gay ve travesti olmayı da başarmıştı. Hoş South Park zaman içinde eşcinsel karşıtı tutumu yüzünden de eleştirildi ama günümüzde eşcinsel eğilim gösteren karakterler çizgi yapımlarda çok daha rahat bir yaşam sürüyorlar. Family Guy’ın -kaslı erkekli rüyalar gören- Oscar Wilde türevi bebeği Stewie ya da Simpson’ların -bir bölümde patronu Mr. Burns’le öpüşen- asistanı Smithers için eşcinsel göndermeler yapmak pek sorun değil.
Geçmişe göz gezdirdiğimizdeyse çok daha ilginç durumlarla karşılaşıyoruz. Özellikle henüz otuzlu yıllarda çocukların ilgi alanına girmeye başlayan Walt Disney karakterlerinin tavırları bir zaman sonra dikkat çekmeye başlamıştı. İsterseniz Bugs Bunny’yi inceleyerek başlayalım; sık sık parfüm kullanıyor, kadın giysilerinden oluşan bir gardrobu var, rekor sürede makyaj yapabiliyor ve bir erkeğe göre fazla kıvrak zekâlı. Ya Duffy Duck, devamlı hakettiğinden az ilgi gördüğünü düşünen bir primadonna olabilir mi? Rivayet odur ki Walt Disney’in sinsi yaratıcıları Duff’i siyahi ve escinsel insan prototipi olarak tasarlamışlar. Otuzlu yılları düşünürsek bunun hangi siyasi akımla paralel gittiğini söylemeye gerek yok sanırım. Evet Naziler belki Almanya’daydı ama fikirleri ülke sınırlarının çok dışına taşmıştı. Bir başka çizgi film ikonu olan Hanna-Barbara yapımlarının en bilindik ismi Ayı Yogi’ye ne demeli. Yogi zamanının çoğunu Yellowstone Parkı’nda Bobo’yla birlikte geçirir. İkili arasında anlaşılması zor bir ilişki vardır. Bobo acaba Yogi’nin oğlu mudur yoksa sadece boyu mu kısadır ve arkadaş mıdırlar? Herhangi biri Ayı Yogi’yi dişi ayı Cindy’e ilgi gösterirken görmüş müdür? Cindy’e yapması beklenen şekerlemeyle kandırma girişimlerini genelde Bobo’ya uygular.
Seksenler aslında tam anlamıyla çizgi karakter patlamasının yaşandığı yıllardır. He-Man’den Şirinler’e kadar pek çok yeni karakter hayatımıza seksenlerde girdi. Hele He-Man! Erkek çocuklar için tam bir idoldü. Ancak herhangi bir erkeğin He-Man’in giydiği türden bir kostüm giyebileceğini düşünmek de oldukça sıradışı olurdu. Bir de normal hayatında kılıcını kuşanmadan önce pembe taytla ortalıkta koşturan Prens Adam var tabii... Elbette bunların hepsi birer iddia. He-Man’in bir çocuk filminde Tila’yla ya da herhangi bir başka karakterle ateşli aşk yaşaması beklenemez, ama bunun yerine devamlı kaslı ve slip donlu adamlarla güreş tutması da fazlasıyla garip değil mi? Şirinler içinse zaman içinde fazlaca efsane üretilmiştir. Komünizm propogandası yapıldığından tutun da nasıl ürediklerine kadar pek çok şüphe bu şirin mavi karakterlerin etrafında dolaşır durur. Ancak standart insan karakterlerini bir köye doldurmuşsunuz hissi yaratan Şirinler Köyü’ndeki Kibirli Şirin’in açıkça bir eşcinsel olduğunu söylemek kırıcı olmaz herhalde. Her neyse seksenlerde öne çıkan bir başka karakter de Batman’di. Bat-Mobil’i ve yardımcısı Robin’le birlikte Gotham City’nin kötülüklerine bir dur demek için çırpınan gizemli kahramanımızın günlük hayatında Yogi ve Bobo arasındakine benzer bir ilişkisinin olduğunu söylemek mümkün. Elbette daha gizemli bir havada!
Hep erkeklerden bahsettik peki hiç lezbiyen karakter yok muydu çizgi dünyasında? Snoopy’nin favori karakterlerinden Naneli Patty’i örnek gösterebiliriz. Tam bir erkek fatma olan Naneli Patty bir keresinde kendisini erkek sanan bir çocuğa tepkisini onu döverek göstermişti. He-Man’in kardeşi She-Ra da eşcinsellik iddialarından nasibini almıştı, ama She-Ra’yı fazla suçlamanın manası yok. Çünkü bulunduğu gezegende ortalıkta pek erkek karakter de yoktu. Aslında tek erkek karakter olan Bow da fazlasıyla efemine bir hal içindeydi. Hatta bir keresinde kötü ejderhayla savaşırken “ben bir erkeğim” diye kabarmıştı ama ejderha kendisine gülerek yanıt vermişti.
Green Lantren’dan sonra önümüzdeki günlerde başka çizgi kahramanlar da cinsel tercihlerini açıklarsa şaşırmayın.
UYANSANA TÜRKİYE!!!

FEHMİ DEMİRBAĞ



15 Haziran 2016 Çarşamba

HEROTÜRK ÇİZGİFİLM (PİLOT BÖLÜM)




KAHRAMANIM BENİM!

Bizim de bir kahramanımız olmalı!

Çocuk olmak biraz da hayal kurmak, masallar diyarında yaşamak demek değil midir? Belki de, yaşadığımız dünyayı kuranların bazı hayalleri gerçek olmadığı için hayatımız belki daha kolay, ama daha yavandır.
....
Peter Pan "Hiçlik Ülkesinde",
bense,
Hayy Bin Yakzan!
Hayber Kalesinde,
Zümrüt-ü Anka,
kanatlarında!
masalların olmadığı,
bir dünyada,
digital veletler,
kurmaca kukla!
alem-i hayal,
pür melal!
...
Kötülerin kazanamaması iyiler için bir teselli olabilir. Ancak asıl olan iyilerin, ille de iyiliğin kazanmasıdır. Nedir iyilik? Yoksulu doyurmak, çıplağı giydirmek, üşüyeni ısıtmak, yolda kalana yol göstermek mi? Bütün bunlar elbette iyiliktir. Tıpkı, ağrıyı dindirmek, korkuyu gidermek gibi… İyilik yapmak kolaydır ama asıl olan iyiliği ayakta tutmak değil midir? İyilik yapmak sadece iyi adamların işi olmayabilir; ama kötüleri yenmek sadece kahramanların işidir.
...
Binbir gecede,
şehrazat teyze,
portakal soymakta,
soyup ta kabuğunu,
baş ucuma koymakta!
keresteden pinokyo,
yalan uydurmakta!
...
yuvarlak masada,
kral arthur,
ve şövalyeleri,
kutsal tapınakta!
Eyüp, hala sultan...
ama gönüllerde!
kudüs; gözlerden ırak,
hasrete hala yakın!
yakın yalan söyleyen tarihi,
yaralıyım; bizatihi!
...
dört köşe konstantin!
veleddallin!
amin!
sinbad ve alaaddin
çoktan uyudular,
sustular,
sen de sus artık pegasus!
...
Masal dünyasında Keloğlan ile Robin Hood’u ayıran şey, sadece farklı dillerde yazılmış olmalardır. Aslında her ikisi de aynı dünyanın farklı ülkelerinde aynı rüyayı gören çocuklara bir şey hatırlatır: Kötüler asla kazanamaz. 
...
şimdinin,
endüstriyel kahramanları,
sinema perdesinin,
ar perdesinin yırtıldığı,
sahteden adamlar!
çizgiden kahramanlar!
...
2071 yolunda!...
...
Gün gelmiş,  uzak diyarlardan  bu topraklara kahramanlık yapmaya gelmiş olanların, daha fazla 
kahramanlık yapmalarını gerektirecek  sebepleri kalmadığında,  hepsi birer birer kendi yurtlarına geri dönmüşlerdir. 
Örümcek Adam Peter Parker New York’a, Süperman Clark Kent Metropolis’ e ya da Kripton’a, Kara şövalye Batman Bruce Wayne de Gotham’a geri dönmüşlerdir.
Ben-Ten, Xman, Texas, Tommiks, Zagor, Asterix, Tenten, Red Kit, Tarzan, Hary Potter ve diğerleri...
....
Çocukluk hayallerimizi de yanlarına alarak.
Hepsinin görev süreleri bitmiştir bu topraklarda.
Hem bu toprakların kendi kahramanı vardır artık!
...
bu şiiri okuyan adam!
...
bu şiiri okuyan kadın!
...
kendi ninnilerimizle bebeklerimiz,
annelerinin dizlerinde sallansın!


fehmi demirbağ