Kadına Şiddete HAYIR!
Kadına şiddeti erkeğe men eden, aslında şiddeti kime karşı işlenmiş olursa olsun lanetleyen bir dinin mensupları olarak… bugün karısını döven- eziyet eden- öldüren ve hala “elhamdülillah müslümanım” diyen nasıl bir toplum olmuş ve yazık ki nereden nereye gelmişiz… Sevgili peygamberimizin bu konudaki tavrına bakıp belki daha net anlama imkanı bulabiliriz…
***
Hz. Muhammed (s.a.v.) kadın haklarına saygı gösterilmesini istemiş, Veda Hutbesi’nde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’a karşı gelmekten sakınmanızı tavsiye ederim." (Müs-lim, Hac, 147)
Hz. Âişe’nin naklettiği hâdisede: Bir kızcağız geldi: "Ya Resûlallah", dedi "Babam beni istemediğim hâlde amcamın oğluyla evlendirdi." Hz. Muhammed derhal kızın babasını çağırdı: "Kızını, istemediği halde bir başkasıyla evlendirmeye zorlayamazsın." dedi. Adam: "Nasıl emrederseniz ya Resûlallah!" diyerek yaptığından vazgeçti.
Kendi öz evladı Fatıma'yı Hz. Ali ile evlendirirken de; "Ya Ali, kızımı sana cariye olarak veriyorum ama unutma ki bundan böyle sen de onun kölesisin" buyurmuştur.
Yine Hz. Muhammed (s.a.v.) aile hayatında kadının da sorumluluğunun olduğunu ve söz hakkının bulunduğunu bildirmiş ve bu hususu şöyle dile getirmiştir: “Kadın; eşinin, evinin ve çocuklarının yöneticisidir. Hepiniz yöneticisiniz ve hepiniz yönettiklerinizden sorumlusunuz" (Müslim, İmâre, 20)
Ashabına bir tavsiyesinde; “Kadınlarınızı nasıl köle ya da hayvan döver gibi dövüyor, sonra da akşam olunca utanmadan beraberce yatıyorsunuz?” şeklinde bir ifade ile seslenirken;
Erkeklerin eşlerine karşı katı, kaba, zorba ve merhametsiz olmamalarını, onlara sözlü ve fiilî şiddet uygulamamalarını, kötü sözlerle tahkir edilmemesini (Ahmed, V, 5) istemiş ve;
“Kadınlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onlara vurmayın ve onları kötülemeyin." buyurmuştur.(Ebû Dâvûd, Nikâh, 42)
Hz Muhammed (s.a.v.) asla kadın dövmemiş, dövenleri kınamış, kadınlar hakkında Allah’tan korkulmasını, onlara haksızlık yapılmamasını ve onlara iyi davranılmasını istemiş, bu bağlamda; “Sizin hayırlınız kadınlarına/ eşlerine en hayırlı olanlarınızdır." (Tirmizî, Rada, 11)...
Yada;
“Müminlerin iman bakımından en mükemmel olanları, ahlâkı en güzel olanları ve eşine en yumuşak davrananlarıdır." (Nesâî, es-Sünenü’lKübra, Uşratü’n-Nisaî, 66)...
Yada;
“Sizin hayırlınız, eşi ve aile fertlerine hayırlı olanınızdır. Ben sizin, eşi ve aile fertlerine en hayırlı olanınızım." (İbn Hıbbân,Nikâh, IX, 484) buyurmuştur.
Yine peygamberimiz kadınların görüşlerine önem vermiş, onlarla istişare etmiştir. Mesela ilk vahiy aldığı zaman, içinde bulunduğu sıkıntılı durumu hanımı Hz. Hatice ile istişare etmiştir.
Peygamberimizin, dinî ve dünyevî en ciddi konularda eşleriyle istişare etmesi, kadınlara ve onların görüşlerine verdiği önemi ifade eder.
Zaten evinde zamanının bir kısmını ibadete, bir kısmını ailesine, bir kısmını da kendisine olmak üzere üçe ayırırdı. Kadınların ibadetlerine önem verir, beş vakit namaza, cumaya ve bayram namazlarına katılmalarını (Buhârî, VI, 160)teşvik eder, kadınların camiye gelmelerine engel olunmamasını isterdi.
Sonuç olarak; Peygamberimiz, “Kadınlarla iyi geçinin."(Nisa, 19)ayet-i kerimesinin gereğini hakkıyla yerine getirmiş, ashabını da bu yönde eğitmiş, Müslümanlara da gerekli tavsiyelerde bulunmuştur.
Bu itibarla insanlık âleminin olmazsa olmazı konumunda olan kadına gereken değeri ve önemi vermiş, kadını onurlu bir kul, salih bir insan, kendisi ile cennetin kazanıldığı bir anne (Süyûtî, Câmi’u’s-Sağîr, I, 42, No: 3657),güven ve huzura erildiği bir eş (Rum, 21),adaletile davranılması gereken bir evlât (Müslim, Hibât,13)olarak görmüştür.
Kız çocuklarının diri diri gömüldüğü ve kadının bir meta gibi kolayca alınıp satıldığı- el değiştirdiği bir çağda, kadınların itilmesine,aşağılanmasına, haklarının gasbedilmesine,sözlü ve fiili şiddet uygulanmasına şiddetle karşı çıkmıştır.
Öyleki; Kadınlara iyi davrananları insanların en hayırlısı olarak zikretmiştir.
Aslında bu gün her konuda olduğu gibi kadın hakları konusunda da çağımız insanının, Hz. Peygamber’in çağları kucaklayan anlayış ve görüşüne, örnek ve üstün ahlâkına ne kadar da çok ihtiyacı var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder