SENİ ÇOK ÖZLEDİM!
çerkez babamın,
neden balık yemediğini,
sonraları öğrenecektim,
yüzbinlerce çerkezin,
karadenizi boyladığı
sürgün hikayesiyle...
hastalık, kıtlık hikayelerini,
starbucks cafede
bir yanda cafemi yudumlarken...
açınca laptopumu,
bir avmde,
fastfood sıramı beklerken,
öğrenecektim,
sarıkamışı,yemen'i, çanakkaleyi...
blogspotumda yazacaktım öğrendiklerimi,
paylaşacaktım sonra facede,
twitleşecektim, tanımadığım insanlarla...
içimin burukluğunu kimse görmeyecekti,
ben klavye boyu ağlayacaktım!
Ahkamlar kesilecek,
nutuklar atılacak,
birilerine karşı olunacak,
birilerinin yanında saf tutacaktım.
Kutsalları konuşacak,
laflar boğduğunda, sinkaf!
sorgu nerde, el insaf!
digital dünya vatandaşıyız ya...
rolümü oynayacaktım...
Ta ki yıkılınca dağım,
öpülecek eline hasret kaldığım,
hatıraları hasrete dönüşünce babamın,
akvaryumdaki balık olacaktım!
Gerçeğim;
babamı çok özlediğim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder