"ERDEMLİ
GENÇLİK PROJESİ"
Mesele, fiziki mekanların
olmasından öte şu gönülleri halletmek, bu kafa yapısını halletmek, zihinleri
halletmek. Onun için kültür inkılabına ihtiyacımız var. Asıl reformu kültürde
yapmamız lazım, kültür ihtilaline, kültür devrimine şiddetle ihtiyacımız
var."
Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan
Nüfusumuzun
% 25' i 12 yaş altında. % 64'ü 34 yaş altı. Genç bir nüfusumuz var yani. 20
milyon lise ve altı...üniversitesiyle yaklaşık 24 milyon çocuğumuz-gencimiz
okul sıralarında. Ancak ülkenin %3'ü düzenli kitap okuma alışkanlığında. Yani
koca ülkede şunca mürekkep mesaisinde olan sayıya rağmen kitap okuma
alışkanlığı 2.400 bin.
Salt
formal eğitimle buraya kadar. İnformal eğitimde maalesef yokuz. Batının değer
yargıları ve kültürü topyekün bizleri kuşatmış durumda.
Çocuk
edebiyatında yokuz.
Çizgi
filmler, internet oyunlarımız yok.
Çocuklarımıza
milli oyuncak üretemiyoruz.
Çünkü
sanal çizgiromanlarımız-kahramanlarımız yok.
Oysa
cehalet hem kör haliyle-enformatik cehaletle hepimizi sarıp sarmalamış
vaziyette. Fakirlik işte bu cehaletin neticesi. İşlenen ahlaksızlıklar...
Bakın
deistlik modası sarıp sarmalamış yavrularımızı, oran %44'lerde...
Lgbti
gibi alfabenin hertürlü tezahürüyle, hatta bir sendikal hareketle sapıklık
liselerde...
Uyuşturucunun
yine hertürlüsü...
Ensest...
Her
menşeiden terör...
Bilumum
sapkınlık...
Evlatlarımızın
ismini Muhammed koymakla, Fatıma koymakla netice alamıyoruz; onlar kültürel işgal ile geleceğin Richard'ları, Elizabeth'leri...Zekatsever
müesselerimiz bu gerçeğin ya farkında değiller, ya görmezden gelmekteler...
Onlar
okutarak dönüştürdüklerimiz; "zulüm 1453'te başladı" diyen, hacıbaba
torunları...
İşte
bütün bunların ışığı altında, "İlimde, Sanatta, Kültürde, Edebiyatta ve
Ahlakta; Milli uyanış hareketi bekliyoruz.
"Küresel
sehirler, küresel markalar artık dünyada devletler gibi siyasi aktör haline
geliyor. Kültür de siyaset ve ekonomi
gibi stratejik unsur oluyor.
"Küresel markalar ki; İŞGALCİ KOLLUK KUVVETLERİ!
ŞİMDİ MİLLİ MÜDAFA ZAMANI! KIZLI-ERKEKLİ KAYBEDECEĞİZ YOKSA GELECEĞİMİZİ!
"Küresel markalar ki; İŞGALCİ KOLLUK KUVVETLERİ!
ŞİMDİ MİLLİ MÜDAFA ZAMANI! KIZLI-ERKEKLİ KAYBEDECEĞİZ YOKSA GELECEĞİMİZİ!
YANİ;
NE KARA KUVVETLERİ, NE HAVA KUVVETLERİ, NE DENİZ... İLLA Kİ; KÜLTÜR KUVVETLERİ!
Cumhurbaşkanımızın dediği
gibi; "Biz
unutsak da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir dönem
bu büyük milleti -bu millet sıradan bir millet değil- kendi tarihinden, kendi
geçmişinden koparmak için kasıtlı bir politika izlenmiştir. Uzun yıllar boyunca
öyle çarpık bir eğitim sistemi uygulanmıştır ki, ilkokul, ortaokul, lisede
okuduğu kadar tarihinden haberdar olan evladımız, bu ülkenin, bu milletin
geçmişinin 90 yıldan ibaret olduğunu sanıyor. Bize ne okuttular biliyor
musunuz? Yat, yat; uyu, uyu; uyu, yat. Bizi öyle yetiştirmeye çalıştırdılar.
Uyuya uyuya bir nesil, olsa olsa karpuz tarlasında karpuz büyür. Böyle bir
çarpık durumla bizi karşı karşıya bıraktılar".
"Artık
yeni nesillere tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi bu hakikatler ışığında
öğretmeli, eğitim vermeliyiz. Milli Eğitim Bakanımız burada, müfredat ona göre
hazırlanıyor. Gençliğimizi yetiştireceğiz. Adı milli. Milli eğitim sistemimiz
hem millilik, hem de eğitim ve öğretim boyutuyla ideal hale gelmeden hiçbir
meseleyi çözemeyiz. Yeni dönemde önceliğimiz inşallah bu olacaktır".
Recep
Tayyip Erdoğan
ACELE ETMELİYİZ
Ülkemiz ve İslam Âlemi’nin son yüzyılda yaşadığı
hadiseleri artık hepimiz biliyoruz. Yaşanan hadiselerden dolayı üzgünüz,
sorumluluğumuzun arttığını ve bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyoruz.
Ancak ye’se kapılmış da değiliz. Çünkü müslüman'a
ne yaşarken ne de son nefesini verirken ye’s (ümitsiz olmak, korkuya kapılıp
korkakça hareket etmek) yakışmaz. Zira müslümana ye’si fısıldayan şeytandır.
Şeytanın yollarına uymamayı emreden ise Allah’tır.
Rabbimizin buyurduğu gibi ‘İnanıyorsanız güçlü olan
sizsiniz ve galip gelecek olan da …’ (Ali İmran Suresi; Ayet 139)
Bizler Allah’ı Rabbimiz, Hazreti Muhammed
Aleyhisselam’ı O’nun son elçisi ve önderimiz olarak kabul ettik. Kur’an’ı da
hayat rehberi kitabımız olarak baş tacı etmemiz gereğini biliyoruz. Gayretlerimizi
artırmaya, güçlerimizi hak rızası yolunda teksif etmeye, nesillerimizi hak yola
kılavuzlamaya, gençlerimizi vakit
hesaplı değil de vakıf gönüllü ve ahiretteki hesap bilincini dikkate alarak
eğitmeye ve çalışmaya dünkünden bugün
daha çok ihtiyacımız var.
GÜVENİLEN İNSAN
Ülkemizde oldukça genç nüfusumuz var elhamdülillah.
Genç nüfusumuza İslam’ın ahlâk değerlerini, insani değerlerini, dünyanın ne
anlama geldiğini, ahiret ve hesap inancını ve sonunda ebedi kalınacak yerlerin
önem ve özelliklerini anlatmalıyız.
Bu görev sende! Bu görev bende! Bu görev bizde!
‘’Yarına bakarız’’’ı kalmadı bu işin; reklamı da
kalmadı, ranta dönüştürme, menfaati önceleme istekleri de. Tehlikeyi görüyoruz.
Dünyada ve ülkemizde meydana gelen; aile içi ve dışı sapkınlıklar, sokaklardaki
fıtrata aykırı fiiller, gruplar halinde yapılan tiksindirici ahlâk dışı
organizasyonlar, çeşitli Avrupa ülkelerinde resmi makamların bile onaylamaya
başladığı, ülkemizde ve bazı İslam ülkelerinde dahi seslendirilmeye başlanan
gayri ahlâki meş’um oluşumlar bizleri ürkütmeli. Acilen sağlam bir takım
çalışmalar yapmaya sevk etmeli bizleri.
İslam’ın birer mübelliği-tebliğcisi durumunda
kendini gören herkesi düşündürmeli, uykularını kaçırmalı dersek mübalağa etmiş
olmayız. Sorunları sık sık anlatmanın bir anlamı da kalmadı. Şimdi çözümleri
bulmanın, nebevi ölçüleri dikkatle takip edip
muhataplarımıza rahmet elimizi uzatarak onlara hakikate yelken açma
zamanı.
Resulüllah’ın on beş asır öncesinden bu günlere ve
yarınlara sorumluluk bilincini hatırlatma babında, ültimatom mahiyetinde ifade
buyurduğu gibi;
‘Hepiniz sorumlusunuz!’
Evet sorumluyuz!
Kaçışı yok bunun. Tehlike her geçen gün büyüyor. Ve Allah (cc)’ın da
iyiliği anlatma ve kötülüğü engelleme konusunda kitabında, ehline farz bir emir
ile bizlere sorumluluk verdiği gibi harekete geçme zamanı.
İMANLI VE AHLAKLI NESİL
Allah’ın sorumluluk yüklediği imanlı ve bilgili
şahsiyet sensin!
Bilginin, sağlığının ve varlığının hamd ve şükrü
adına daha fazla bir şeyler yapmalısın.
Dimağı henüz şirk, küfür, ahlaksızlık vb. şeylerle
kirlenmemiş bu milletin evladı sana emânet edilmiştir.
Aslında mesai ile çalışan görevli değiliz bizler!
Ya da öyle olmamalıyız.
Vakıf gönüllü olmalıyız.
Bir çocuğun daha ellerinden tutup, ona zaman
ayırırsak, hidayet ve hikmete yönlendirirsek İlahi iltifata mazhar olacağımızı
biliyoruz.
Hakka kılavuzladığımız gence güzel ahlâkı,
vatanseverliği, paylaşmayı, insani ve islami değerleri korumayı; gerektiğinde
mukaddes sayılan ulvi değerler için en kıymetli varlığımızı dahi feda etmeyi
öğretirsek, bil ki en değerli eseri yetiştirmiş, topluma kazandırmışız
demektir.
Ömrümüzün sonuna geldiğimizde ise, o muazzam eseri
arkamızda bırakarak ilahi kata gönül huzuruyla varmanın engin mânevi lezzetini
yakalamış olacağız.
Bu gözle ve bu niyetle bir kez daha bakalım çocuklarımıza
ve öğrencilerimize.
Temel prensibimiz ise ‘’Kolaylaştırınız,
zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz(teşvik ediniz, motive ediniz) nefret
ettirmeyiniz.’’ Hadisindeki nebevi
düstur olmalıdır.
Haydi hep beraber tutalım ilahi emânet olan
çocuklarımızın ellerinden ve onlara yaptığımız hizmetlerle beraber Rabbimiz’in
dünya ve ahiret emanına (lütfedeceği dünya ve ahiret kurtuluşuna) kavuşmuş
olalım..
EZCÜMLE
Hedeflediğimiz Erdemli Gençlik çalışmamız; sağlam
akide ile oluşturulan bilgi ve hikmetle, ahlâk ve erdemle donanacak gençler ile
yarınlara daha güvenli yol almamızı sağlayacak ve Allah’a karşı sorumluluğumuzu
yerine getirmemize vesile olacaktır.
Projenin amacı
Erdemli
gençlik projesiyle, derneğimizin tüzüğünde de yer aldığı üzere, sorumluluk
alan, düşünen, analiz eden, fikir
üreten, proje üreten ve en önemlisi iyilik üreten donanımlı gençler
yetiştirilmesi hedeflenmektedir. İç ve dış unsurlarla kötülüğün yaygınlaştırılmaya
çalışıldığı günümüzde, Türk ve Müslüman kimliğimizin gereği olarak iyiliği
artırmak asli görevimiz ve hedefimizdir.
Yapacağımız
seminer ve diğer çalışmalarla kuracağımız küçük müspet gruplar, Ülkemizin
çehresini değiştirecek, insanımıza maddi ve manevi fayda sağlayacak iyilik
ordularına dönüşecektir.
Bu
proje sayesinde birlikten kuvvet doğduğu, her bir bireyin, atacağı küçük
adımlarla çevresini güzelleştirebileceği, insanları mutlu edebileceği, eser
üretebildiği uygulamalı olarak ortaya konulacaktır.
Toplu
olarak suç işlemenin, insanlara, çevreye zarar vermenin sıkça karşımıza çıktığı
aşikârdır. Bu projeyle iyilik yapmayı, fikir ve proje üretmeyi, değerlerine
sahip çıkmayı benimsemiş topluluklar ortaya çıkacaktır. Projenin devamında
Trabzon özelinde ve İnşallah Türkiye genelinde Erdemli gençlik çatısı altında
toplanmış, faydalı yapılar ortaya çıkacaktır.
Programlar
neticesinde okullarda, Trabzon’da ve Türkiye genelinde Erdemli Gençlik
gazeteleri, dergileri ve kitapları yazılması hedeflenmektedir.
Özet
olarak, kendini tanıyan, vatanı milleti için değer üreten, iyiliği artırıp
kötülüğü azaltmaya baş koymuş, 2023 ve 2071 Türkiye’sinin mimarı olacak Erdemli
gençler yetiştirmek, en önemli amacımızdır.
Trabzon
ili örnek uygulama ve geri dönüşler
Derneğimizin
(Huzur Eli Derneği) Trabzon’da faaliyet gösterilmesi nedeniyle projeye Trabzon
ilinde ve seçilen üç lisede Yazar, TV. Programcısı Fehmi DEMİRBAĞ’ın
katılımıyla başlanmıştır. Milli Eğitim ve Kaymakamlık ’tan gerekli izinler
alınarak seçilen okullarda Erdemli Gençlik seminerleri düzenlenmiştir.
Daha
fazla dikkat çekmesi, daha verimli olması adına tiyatral ve interaktif
uygulamalar yapılmış, katılımcıların çoğu gösteriye dahil edilmiştir. Bu sayede
yaklaşık iki saat süren programlar büyük bir ilgiyle takip edilmiştir.
Seminer
süresince Fehmi DEMİRBAĞ Hocamız tarafından Türk ve Müslüman kimliğimiz, sahip
olduğumuz değerlerimiz, potansiyelimiz akıcı bir üslupla aktarılmıştır. Hem
programın kayıt altına alınması hem de isteyince ortaya eser konabileceğini
göstermek adına bütün programlar seçilen iki öğrenci tarafından yazıya
aktarılmıştır. Etkinliğin her aşamasında, soru-cevaplarla, küçük hediyelerle
katılımcılar motive edilmiştir.
Programların
ikinci aşaması olarak her okulda iyiliği yaygınlaştıracak olan, faydalı
programlar yapacak olan iyilik kulübü, fikir ve soru üretecek olan düşünce
kulübü, ortaya çıkan ürünleri yazıya aktaracak, okul adına gazete ve kitap
çıkaracak olan edebiyat kulübü ve bu kulüplerin koordinasyonunu sağlayacak olan
koordinasyon kulübü oluşturulmuştur. Bu kulüpler ile dernek olarak iletişime
geçilecek ve projeler üretilmeye devam edecektir.
Oluşturulan
bu kulüplerin öğrencileri gerçek manada motive ettiği, sorumluluk kazandırdığı
programlar esnasında gözlemlenmiştir.
Programlar
Milli değerlerimize bağlı kalınacağına, iyiliği artırmak için mücadele
edileceğine dair ahitleşmeyle ve dağıtılan kitapların imzalatılmasıyla son
bulmaktadır.
Programların
ardından öğrenci ve öğretmenlerden olumlu dönüşler gelmektedir.
88.
Yıl A.L Müd. Yrd. Ayhan KOÇ, programın tekrar yapılmasını ve bütün öğrenciler
katılım sağlayıncaya kadar devam etmesini talep etmektedir.
Etkinlikten
sonra bizlere ulaşan Akif BEKTAŞ isimli öğrenci, görevli olduğu kulüplerle
etkinlikler yaptıklarını belirterek, bu etkinliklerin daha büyük çapta
gerçekleşmesi için derneğimizin desteğini talep etmektedir.
Bir
diğer öğrenci Kübra SEYYAR ise üç senedir okuduğu okulda ilk defa bir programın
bu kadar ilgiyle takip edildiğini belirtmektedir. Seminerler Yerel medyada
önemli yer edinmiştir.
Projenin
sürdürülebilirliği ve fonksiyonelliği
Erdemli
gençlik projesi, uygulaması bakımından sınırsız sürdürülebilirlik
noktasındadır. Bütün okullarda, STK larda, üniversitelerde başarılı bir şekilde
uygulanabilecek niteliktedir. Bu özelliği sayesinde Türkiye genelinde oluşacak
bir Erdemli gençlik yapısının temel taşı olacaktır.
Ayrıca
program içeriği talep ve ihtiyaca göre revize edilerek, pratik faydalar
sağlayacaktır.
Sonuç
15 Temmuz gecesi Erdemli Türk gençliğinin
sahip olduğu Vatan, millet sevdası bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Ülkesi
için gözünü kırpmadan can veren bu gençler için mücadele etmek, proje üretmek,
sorumluluk sahibi herkesin üzerine borçtur. Bizler Huzur Eli Deneği olarak,
idarecilerimizin desteğiyle bu sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz
DİNDAR VE AHLAKLI BİR NESİL İÇİN;
FEHMİ DEMİRBAĞ SÖYLEŞİLERİ
Okulumuz öğrencileri yazar Fehmi
DEMİRBAĞ ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Felsefe Medeniyet ve Düşünce
Kulübü tarafından düzenlenen söyleşiye öğrenciler büyük ilgi gösterdi.
07/10/2015 Çarşamba günü saat: 10:00 da başlayan söyleşiye 137 öğrencimiz
katıldı.
Söyleşi kendimizi bulma kendimizi
keşfetme adına yapılan bir yolculuktu aslında. “Uzun yollar tek adımla başlar”
diyen Konfüçyüs’e kulak verdik ve uzun bir yolculuğa çıktık kendimize doğru.
İnsanın hayatı bugün kuracağı cümlelere bağlıdır. “Sen kimsin” sorusunu
benliğimize yöneltip soruya cevap olarak kurduğumuz cümlelerde kendimizi aradık.
“Olmaz” kelimesini kaldırdık zihnimizden “neden olmasın” dedik, “şimdi değil”
diye bir mazeret yerini “şimdi değilse ne zaman” sorusuna bıraktı.
Zihnimizdeki olumsuz kodları silip
olumluya çevirdiğimizde yapabileceklerimizin yaptıklarımızdan çok az olduğunu
gördük. Belki de yolculuğumuzun en önemli duraklarından biri buydu. Kendimizi
önemseme kendimize değer verme bizi biz yapacak en önemli koddur. Kendimize ne
kadar değer verir ne kadar önemsersek sınırlarımızı o kadar genişletebiliriz.
Bireysel sınırımız nedir, biz bu sınırın neresindeyiz ve sınırı aşabilir miyiz?
“Sizin en hayırlınız insanlara en
faydalı olanınızdır” diyen insanların en hayırlısı Hz. Muhammet bu sözüyle iyi
insan olmanın ölçüsünü insanlığa yararlı olmaya bağlamıştır. İnsan gücü ölçüsünde
yararlı işler yapmalı ve insanlığa faydalı olmaya çalışmalıdır. Bu noktada
insanın kendine ve faydalı olmaya yüklediği anlam önemlidir. İyilik adına küçük
bir hareket dünyanın diğer ucunda büyük yankı bulabilir. Bir kelebeğin
kanadından çıkan hafifi rüzgar başka bir yerde fırtınaya dönüşebilir. Yapmamız
gereken tek şey iyilik yapmak adına biraz daha cesur olmak. İşte yolculuğumuzun
bu aşamasında kelebeğin kanadında hafif bir rüzgar olmaya iyilik yapma
cesaretini yakalamaya gayret ettik.
Hiçbir şey tek başına bir şey
değildir. Fakat her şey tekle başlar. İnsan da tek başına yapabileceklerinin
dışında beraberce çok büyük işler başarabilir. Tarihimiz bunu örnekleriyle
doludur. Geçmişlerimiz bugünler için hayatlarını ortaya koymuş birlik ve
beraberlik içinde büyük başarılar elde etmiştir. Peki bizler gelecek için ne
yapıyoruz? Bugünler için elinden geleni yapan geçmişlerimizi ne kadar tanıyıp
anlayabiliyoruz hatıralarına ne kadar saygı duyuyoruz ve gelecek için bireysel
ve beraber yapabileceklerimizin ne kadarını şimdiye kadar yaptık? Bütün bu
soruların içimizdeki cevabı nedir? Yolculuğumuzun bu aşaması bu yönde içimizde
bir kaygı oluşturma amacını taşıyordu.
İnsan kendini bulmak adına hayatı
boyunca sayısız duraklara uğrar. İnsan hayatı uzun bir yolculuktan ibarettir,
tek adımla başlar ve ömür boyu devam eder.
1) GİRİŞ
Bu rapor, Barbaros
Anadolu Lisesi’nde konferans veren Fehmi DEMİRBAĞ’ın konuşmasının ve interaktif
sunumunun öğrencilerin gözünden değerlendirme ve sonuçlarını içermektedir.
2)
İNCELEME VE YÖNTEM
Fehmi DEMİRBAĞ’ın konferansını
dinleyen 10. ve 11. Sınıf öğrencilerinin değerlendirmeleri baz alınarak
incelenmiştir.
3)
GENEL OLARAK ÖĞRENCİ KANILARI
•
Fehmi DEMİRBAĞ’ın konuşmasının akıcı olması, interaktif olması, espirili olması
bütün program boyunca öğrencilerin dikkatini sahnede toplamayı başarmıştır.
•
Oluşturduğu hayali gruplar öğrencilerin eğer birlikte hareket ederlerse
önlerinde hiçbirşeyin duramayacağını kanıtlar nitelikte olmuştur.
•
İnsanlar arasında din, ırk ayrımı olmadığını ama illa ki bir ayrımcılık yapmak
gerekirse Doğu medeniyeti 19. Yüzyıla kadar her daim Batı’nın önünde
olmuştur diyerek öğrencilerin aslında ne kadar büyük bir hazineye sahip
olduklarını hatırlatmıştır.
3)
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME SONUÇLARI
•
Fehmi DEMİRBAĞ’ın konuşmasının akıcı olduğu ve bu sayede salonla bağını
hiç koparmadığı gözlemlenmiştir.
•
Konuşmasını interaktif bir biçimde sürdürerek öğrencilerin dikkatini hep
sahnede topladığı gözlemlenmiştir.
•
Öğrencileri sahneye çıkararak onların toplum içinden konuşma yapma ve sahneye
çıkma korkularını yenmelerine yardımcı olmaya çalıştığı gözlemlenmiştir.
• Genel
bir ideoloji olan ’’ Batı üstündür’’ anlayışını ve öğrencilerin ‘’Batı
hayranlığını ‘’ konuşması boyunca yıkmaya çalıştığı gözlemlenmiştir.
•
Bir konuyu bir çok farklı açıdan ve olaydan ele alarak ve örneklendirerek
akılda kalıcılığı artırmaya çalıştığı gözlenlenmiştir.
Bağcılar Barbaros Lisesi
ESENLER'DE ERDEMLİ GENÇLER YETİŞİYOR
Esenler Belediyesi'nin düzenlediği "Bilgili, Çalışkan ve Erdemli
Gençlik" seminerleri ile öğrenciler hem eğleniyor hem de öğreniyor.
2015 - 2016 eğitim ve öğretim dönemini "Gençlik Yılı" ilan eden
Esenler Belediyesi, gençlere yönelik etkinliklerini büyük hızla sürdürüyor.
Esenler Belediyesi Kadın Aile Müdürlüğü ile Esenler Gençlik Merkezi, ilçedeki
tüm liseleri kapsayan seminerler düzenliyor. Yazar Fehmi Demirbağ tarafından
verilen "Bilgili, Çalışkan ve Erdemli Gençlik" seminerleri, son
olarak Esenler Belediyesi Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde
İbrahim Turhan Anadolu Lisesi öğrencilerinin katılımıyla
gerçekleştirildi.
HER GÜN YAZIN
İlgi çekici etkinlikleri ve farklı sunumuyla öğrenciler tarafından büyük
bir beğeniyle takip edilen Yazar Fehmi Demirbağ, yazı yazmanın önemini
vurgulayarak, "Her öğrenci mutlaka yazı yazmalı. Yazarak çalışmak çok
önemlidir. Anı da olsa, günlük de olsa mutlaka bir şeyler yazın. Her gün bir
sayfa yazı yazsanız yılda 360 sayfa yapar. Bu da sizin 360 sayfalık bir
kitabınız olduğu anlamına gelir" dedi.
HEDEF 1 MİLYON GAZETE
Okullarda edebiyat ve düşünce kulübü kurulmasının ve üye öğrencilerin
çeşitli faaliyetlerde bulunmasın önemine dikkat çeken Demirbağ, "Kurulan
bu kulüp üyelerinin yazacağı yazılarla her okul bir gazete çıkarsın. Nisan
ayına kadar çıkaracağımız bir milyon gazetede barışı, sevgiyi ve dostluğu
yazalım" diye konuştu.
Esenler Belediyesi Kadın Aile Müdürlüğü ile Esenler Gençlik Merkezi (ESGEM)
düzenlediği "Bilgili, Çalışkan ve Erdemli Gençlik" seminerleri ile
Esenler'de 20 bin gence ulaşmayı hedefliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder