Gomez adında Şili'li bir mühendisin Müslüman olma hikayesidir.
İslam dinini merak eder Gomez. İnternet üzerinden bir kısım araştırmalar yapar. Geçen sene bu zamanlar dinin pratiğini görmek maksadıyla da bir süreliğine İstanbul'a gelir. Taksim civarındaki bir otele yerleşir.
İlk izlenim olarak kanaatlerini not tutmaya başlar. Havalimanında İstanbul topraklarına ilk adımını attığında ve bir taksiye binipte oteline yerleşmeye giderken notlar almaya başlamıştır bile.
1- "Taksiye bindim. Taksicinin bana yüksek fiat çekmesi ile kazançta müslümanların helal ile haram arasında tercihlerini haramdan yana kullanmaları çok incitiydi.
2- İstanbul'da yol boyu okuduğum tabelalar beni şaşırtmıştı. Yanlışlıkla Londra'ya mı geldim diye düşünmedim değil. Gençlerin üzerlerindeki kıyafetler şaşırtıcıydı. Herbirinin tshirtinde gördüğüm İngiliz-Amerikan bayraklı desenler insana Newyork sokaklarında olduğu izlenimi veriyordu.
4- İnsanların kılık kıyafetleri herhangi batılı bir ülkeden farklı değildi. Özellikle kadınlar geleneksel olarak müslüman kadın profilinden çok uzaktılar. İstanbul sokakları adeta bir podyum gibiydi, kızlar da manken.
Bir süre sonra yoğun trafik şokunu atlattıktan sonra nihayet oteldedir. İstirahata çekilir. Heyecanlıdır. Çünkü ilk kez canlı olarak ezan'ı dinleyecektir. Lakin nafile...Taksim'de ezan sesini duyamaz. Merak eder. Otelin lobisine iner. Görevliye sorar, neden ezan sesini duyamadığını.
Muhabbete başlarlar. Adam alevi olduğunu söyler. Namazlarının Hz. Ali tarafından eda edildiğinden bahseder. Ezan'ın ve namaz'ın sünnilerce önemsendiğinden...Ama zamanında ülkenin kurcusunun ezanı zaten 18 yıl ülkede yasaklattığından filan. Sonra gerici hükümetlerin oy devşirmek için dini nasıl kullandıklarından...
Kafası karışmıştır Şili'li potansiyel müslüman adayının. "Peki ya İran Şiiliği?.."
Gomez notlarına bir yenisini daha elker.
5- Müslümanlar Sünni, Şii, Alevi diye adeta ayrı dinlerin mensupları gibi olmuşlar.
Bir sürü soru taarruzu altında Gomez odasına çekilir. Yorgunluktan hemen uykuya dalar. Rüyasında İşid militanlarınca esir alınmıştır. Ortadoğulu ne kadar İslami adı altında terör mensubu örgüt varsa herbirinin temsilcisi Gomez'e işkence etmektedir. Hatta Nijarya'dan Boko Haram isimli örgüt temsilcisi de...O ise acı içinde haykırmaktadır; "Neden Müslüman olmamı istemiyorsunuz" diye.
Uykusu kaçar Gomez'in. Kan ter içinde uyanmıştır. Sıkıntılı bir şekilde tv yi açar. Kanalarda dolaşırken bir adamın "İslam" kelimesini sık sık kullandığı bir yerde durur. Ekranın sol üst köşesinde A9 yazmaktadır. Modern diye ifade edilen bir görüntü altındaki bir adam etrafına topladığı gençlerle konuşmaktadır. Kızlar dikkatini çeker. Erotik bir kanalın Türkiye'de ne işi var diye düşünmeden edemez. Hadi bir kıyak yapayım sizlere, Gomez'in izlediği programın youtube linkini vereyim:
https://www.youtube.com/watch?v=6d8a2rMGKzY&feature=youtu.be
...
Ertesi sabah Gomez kahvaltı için otelin restoran bölümündedir. Restoranın bir bölümünde bulunan içkili kısım dikkatini çekmiştir. Notlarına bir madde daha ekler.
6- Türkiye'li müslümanların gündelik yaşamlarında alkol önemli bir yer tutmaktadır.
Bu notu daha sonra yapacağı şehir turundan sonra bir kez daha teyid edecektir.
Kahvaltısını yaparken tanıştığı garsona meramını usülünce anlatmaya çalışır; İslam'a olan ilgisini...Garson kendisinin filanca cemaate mensup olduğunu söyler. Arkasından da başlar şeyhinin kerametlerini sıralamaya...
...
Kahvaltı sonrası İstanbul'u gezmek için odasında hazırlık yapmak için yukarı çıkar. Kat görevlisi ile tanışır. Onunla da yaptığı hasbihal neticesinde en doğru şekilde İslam'ı öğrenmek istiyorsa filanca efendinin kitaplarını okuması gerektiğini vurgusuyla karşılaşır.
...
Günlerce İslam'ı öğrenmek adına insanlarla konuşur durur Gomez. Bindiği taksinin sürücüsü bir başka adres gösterir kendisine. Yolda adres sorduğu genç bir delikanlı "abi ben deistim" der.
Bu böyle olmayacak deyip bir teoloji fakültesinin yolunu tutar. Oradaki hocalarla temasa geçmek ister. Kimi ben kelamcıyım der cevaben Gomez'in sorularına...Kimi tefsirciyim... kimi hadisçiyim...
...
Heybesinde çok kelime biriktirir Gomez. Süleymancı, nurcu, ışıkçı...şucu bucu içerikli çokça kelime. Fethullah adını bile duyar Gomez...
İyi de der Gomez, "ben kimin İslamından yana olacağım?" "Hangi İslam beni Rabbime götürecek?"
...
Camileri dolaşır. Sultanahmet'te duyduğu ezan tüylerini diken diken etmeye yetmiştir. Lakin Ezanın sahibine hangi yoldan gitmelidir?
Hocalarla konuşur. Ulaşabildiği her türden din adamıyla...Namaz kıldırma memurlarıyla...Sorar da sorar Gomez? Hangi İslam?
...
Nihayetinde İslam'ı birinci elden ifade eden kitaba yönelir; Kur'an'a! Cat Stevens'in (Yusuf İslam) "Müslümanları tanımazdan önce iyi ki Müslüman olmuşum." sözüne bir yerlerde rastlamış olması kendisini teskine yönlendirir.
...
İslam'ın indiği dönemdeki insanların cahiliye süreçlerini değerlendirir. Bugünkü insanlığın ve müslümanlığın bu cahiliye süreçleri adeta İslam'ın ilk indiği dönemden farksızdır.
...
7- Özellikle Müslümanların kitaplarından habersiz olduklarını gördüm. Kitaplarını okumamaları ne yazık.
8- Önceliklerini peygamberlerinden esirgiyorlar. Tek önder ve liderlerini bırakıp başkalarını rehber ediniyorlar.
9- Art niyetli oluşumların müslüman toplumlarında yuvalanmamaları kaçınılmaz.
...
Gomez kısa süreliğine geldiği İstanbul'da uzunca bir süre kalır. Bir vesileyle bende tanıştım kendisiyle. Edinmiş olduğu küçük bir toplulukla bir İkindi Namazı öncesinde buluştuk. Eyüp Sultan'da...
Kelime_i Şehadetini getirirken nacizane bende yanındaydım.
...
“Eşhedu en lâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlü.”
...
Gomez adını değiştirmedi. İsmine Eyüp ismini ekledi. Biraz da Eyüp Peygamberden esinlenerek. "Sabrettim ve Rabbim de beni hidayetiyle onurlandırdı.
...
10- Müslümanlar çok sabırsızlar. Şükretmeyi de bilmiyorlar!
FEHMİ DEMİRBAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder