13 Kasım 2013 Çarşamba

10 KASIM 2013 / MUHAFAZAKAR CHP DÖNEMİ BAŞLIYOR!

İNCE'DEN İNCEYE...
MÜSLÜMAN ATATÜRK
Paradigma ortada: Alkol, faiz, fuhuş, anarşi gündemli politikalarla geleceğini arayan Türkiye!
"Tarihsel bakış açısını, yol haritasını zayıf bir tespite dayandıranlar günümüzdeki olayları da sağlıklı bir şeklide açıklayamazlar" diyerek hasbihal eyleyelim...
Sığ ve tasavvursuz aydınlar...popilistler...medya canbazları...devrim hokkabazları...şimdilerde pop hocalar; enteller ve danteller hasılı! Maaşa endeksli profesörler toplululuğu! Janjanlı, otel görünümlü paralı üniversiteler!
Sosyal paylaşım siteli a-sosyal karanlık ruhlar topluluğu! Dedim, yazdım söylemli enaniyet tabakası eblehler! Sahiplerinin sesleri. Düşünce anaforunda fikir ve düşünce taşeronları!
 Azınlık demokrasisi üzerinde kafa yorarak toplumu rahatlatmaya çalışan manyaklar! Ama bir zihniyet inşasına köksüz sadece son yüzyılda ithal kavramlarla ikame etmeye çalışan zavallılar!
Ağaçlardan ormanı göremeyen entelektüellerimiz...  Sıkıntının sebebi; derinlemesine bir tespitte bulunma kaygısıdır. Tarihsel koşullar çerçevesinde günümüze dair yorumlar yapılsa da aslında çoğu gerçekler teğet geçilmekte!
Örneğin sol kalemlerde sıkça yapılan toplumu çözümlerken Osmanlı ve dini ataerkillikle olayların temel felsefesine işaret edilmesi yakışıksız bir tarif değil midir? Eyvallah; Osmanlı devleti günün koşullarında ancak onu yapabilirdi ve İslami ölçülere dayandığı için o azınlık hoşgörüsünü göstermiştir.
Osmanlı toplumunu pederşahilikle açıklamakla iş bitiyor mu? Halbuki bu durum o günkü koşullarda erkeklerin dışardanlıklarıyla alakalı değil midir? Kadın Avrupa’da da Amerika’da neyse Osmanlıda da o. Nafaka ve sosyal motivasyonun erkek üzerine bina edilmesi, özellikle savaşta %99 erkeklerin savaşmasına bakıldığında durup düşünmek lazım. Örneğin o günkü toplum koşullarında evi geçindirme mecburiyetinin erkeğin üzerinde olması emekten doğan haklarını kullanması şimdilerde despotane ve sadece doğuştan erkek olmanın avantajı şeklinde algılanmıyor mu?
 Entelimiz, sürekli kendini kurgulamak ve savunma yapmak zorunda kaldığı için ayrıntıdan gerçeği yakalamaya çalışmıyor mu? Özne bakış açısını sergiliyor ve azınlık öznel tarihini güncelleştirmeye günümüz koşullarına uyarlamaya çalışıyor. Neticede Hristiyan alt kültürüne ve alışkanlıklarına sahip müşrik bir yapının fikirlerinden bahsediyoruz. Ama Fransız bir ateist profesörün röportajında dediği gibi ‘Ben materyalistim ama bir köyde katedral görmesem içim sıkılır’ ifadesindeki gibi cami gölgesini de arzular dururlar. Folklorune kim hayır demiş ki İslamın?
Bu yüzden, sırf bu gölge yüzünden yersiz gözükmez entellerimiz, yerlidirler. Görüntüde kültürel kimliksel bir şablona sahiptirler.
Belki biraz bayram merasimleri...iftar sofraları...cenazeler...Bir şekilde bağlantılarını koparamazlar geçmişlerinden.
****
Ben ne dedim şimdi?
Dedim ki CHP'nin Mevlidi ve Sarıgül'ün köy kokan ağzı...Israrla iman etmiş bir M. Kemal portresinin çizilmesi...
CHP' de ılıman İslam iklimine mi giriyor, ne?
Unutun İstiklal Mahkemelerini! Takrir-i Sükun-u!
Silbaştan, yeni baştan!
Malum; küresel ısınma! Küresel İslami ısınma!
Diyalog ve hoşgörü yani!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder