YENİDEN SAMSUNA AYAK BASALIM, MİLLİ MÜCADELE BAŞLATALIM.
Galata gümrüğüne yakın bir yerde, bir çay ocağında üç candan dost memleketin pür-ü perişan haline ah etmekteydiler. İstanbul işgal altındaydı. İngilizler Müslüman Türk gencini alkolle, uyuşturucuyla ve fuhuşla ayrıca işgal ediyorlardı. Ki bu işgal onları İslam dairesinden çıkartıncaya kadar devam etsin. Sonrasında kurulan yeni devletin biçimlendirmesi de maalesef bu minval üzere devam edecekti. Alkol, kumar, faiz ve zina rejimin değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez örtülü esasları arasında yer alacaktı.
Mehmet Akif, Babanzade ve Bediuzzaman öncülüğünde Hilal-i Ahdar derneğini kurulur. Yani kötülükle mücadeleye azmetmiş Yeşilay derneği. Şimdilerde bu Yeşilayı yalnızca cigara mevzuunda hikayeden faaliyetlerde görüyoruz. Yeşilay ve Kızılay bu ümmetin milli markalarıdır. Kuruluş ruhuna uygun çalışmıyorlar ne yazık ki. Birilerinin koltuk hevesleri tatmin oluyor, o kadar.
Batı kafasıyla kurulan devletimiz maalesef İslam ruhunu bünyesinde barındırmamaktadır. Onun içindir ki bütün mevzular kronik-iflah olmaz bir çürüme göstermektedir.
Bir de kutsal müesseseleri kendi çıkarlarına kullanan kötücül iradeler bu işe tüy dikmektedirler.
Hukuk üstünün hukukudur artık. Üstün ise bu toplumda kötülüktür.
Şimdi sizle bir havadisi paylaşmak istiyorum. Gelin çıkın bu işin içinden.
Mustafa Kemal'in milli mücadele adına ilk ayak bastığı Samsun'dan bu haber.
Halkın Cumhuriyeti halkına sahip çıkmıyor. Burada da kötülerin borusu ötüyor.
"Atakumluların bar isyanı bitmiyor!
Atakum sahil yolu boyunca açılan barlar Atakum sahilinde oturan vatandaşların huzurunu bozuyor.
Samsun Atakum ilçe sahili boyunca açık alanda içkili işletme ruhsatı ve kapalı alanda canlı müzik ruhsatı alan mekanlar bölgede oturan vatandaşları canından bezdiriyor.
Gelen şikayetlere göre gece saat 00.2.00’ye kadar süren canlı müzik kapalı alanda binaların tamamına yayılarak oturanları uyutmuyor.
Atakum’da oturan mütedeyyin mülk sahiplerinin mahkemeye yaptığı şikâyetler de sonuç vermiyor.
GECE YARILARINA KADAR
Çünkü ne belediye ne de mekan sahipleri mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararını uygulamıyor.
Vatandaşlar, 153 Alo Zabıtaya yaptıkları şikayetlerin Samsun Büyükşehir zabıtaları tarafından uygulanmamasını eleştirerek, “Her yerlere tüm sakinler yazdık, telore edenler versinler bahçelerini açsınlar kapılarını. Hangi ideoloji, ahlak, ilim, irfan sahibi kabul eder, yıllarca kaçak yapılaşmayı fark etmemişler” diye der yandı.
ORTAK ALANLAR BAR OLDU
Atakum’da yargının yık dediği işletmeler belediye tarafından yıkılmamasından mustarip olan vatandaşlar;
“Sayın başkana çok yazdık ama cevaplamadı. Atakum’un sahilinde bahçelerimiz işgal edilip bar yapıldı bir sürü insan açıkta alkol alıyo. Naralar, şarkılar… Mahkemeye verdik kazandık da 2011 senesinde yıkılmadı daha da işgal arttı. Kim kabul eder camdan bak balkondan bak ellerde kadehler, üstüne iki belediye canlı müzik ruhsatı verdi şikayet ettik rapor tuttular kapalı yalıtımlı diye duvarı çatısı olmayan sokağın ortalarına. Bahçede kurulan sahnelerde ses 1 km den duyuluyor ama bizi o gürültüde bizi kimse duymuyor” diyor."
Muasırlaşma çabalarımız bütün hızıyla devam ediyor. Ensestlik, ibnelik, deistlik, uyuşturucu ve alkol gençlerimizi işgal ederken geleceğimizin de işgal edilişini kim görecek?
Hristiyanlar gibi yaşayan Müslümanlar elde etmek bu toplumlarda batının tek hedefiydi. Biz de çanak tutuyoruz bu alçak işgal hareketine.
Nerdesin Mehmet Akif'im. Bir daha Rabbim bu millete istiklal marşı yazmasın diye dua etmiştin ama...Yeni bir kurtuluş savaşına ihtiyacımız var, kim yazacak bu marşımızı?
FEHMİ DEMİRBAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder