"Küresel sehirler, küresel markalar artık dünyada devletler gibi siyasi aktör haline geliyor. Kültür de siyaset ve ekonomi gibi stratejik unsur oluyor." Küresel markalar; İŞGALCİ KOLLUK KUVVETLERİ! ŞİMDİ MİLLİ MÜDAFA ZAMANI! KIZLI-ERKEKLİ KAYBEDECEĞİZ YOKSA GELECEĞİMİZİ! YANİ; NE KARA KUVVETLERİ, NE HAVA KUVVETLERİ, NE DENİZ... İLLA Kİ; KÜLTÜR KUVVETLERİ!
3 Kasım 2022 Perşembe
ÖNCE BEYAZ KİRLENDİ
HANGİMİZ DAHA ÇOK BEYAZSAK, EN ÇOK KİRLENENİMİZ O
Amerikanya'nın kurucusu olduğu Robert Kolejin türevi Boğaziçi Üniversitesi düzenliyor sanmayın sakın 10. su düzenlenen Boğaziçi film festivalini. Kısaca BKSV vakfının işi bu. Yani yönetiminde benimde tanıdığım İslamcıların olduğu vakıf. Cumhurbaşkanlığı sanat danışmanlarından olan, eski okul arkadaşım vakıf yönetimindeki zatlardan biriyle 10 küsur yıl önce Berlerbeyi'ndeki makamında konuşmaya çalışmıştım; Gençlerimiz kültür-sanat yoluyla yozlaştırılıyorlar dediğimde, o önündeki buzlu bademlerden atıştırarak "hadi ya Fehmicim, durum cidden bu noktada mı" dediğinde bir kez daha hayıflanmıştım, salon adamlarının siyaset ve sanat konusunda gerçeklerden bu kadar kopuk olduklarına.
İşte festivalin ödül töreninde TSK'ya iftiralar da bulunan TTB'nin başkanı hatuna sahip çıkılıyor, alınan ödüller atfediliyor kendisine. Salondan bir kişi, ismi pek bilinmeyen bir delikanlı itiraz ediyor bu soytarılığa. Bir salon dolusu zıpçıktı'dan ses yok sahnedeki lüzumsuzluğa. Ne Kemalistlerden, ne İslamcılardan.
"Olacağı buydu. Bizim mahalle sanatı ihmal ederse, sanatçı yetiştiremezse olacağı buydu" yorumları yapıldı.
Bir yanda 29 Ekim, Cumhuriyet kutlamaları yapılıyordu. Bir yandan da Togg'un ilk seri üretim modelinin tanıtımı.
Hengamede Mahir Ünal'ın harcanışına şahid olduk. Dil devrimi ve harf devrimine karşı söylediği sözler Devlet Bahçelinin şerh düşmesiyle siyaseten kızağa alınışına sebep olmuştu. Sağcı, solcu, ülkücü, mülkücü, islamcı, mislamcı bilmem; adaidlerinin ana damarı laiklil olanlardan, kemalist olanlardan hep irreti olurum. Bahçeli misali...
Bir kaç yıl önce Ankara'da kendisini ziyarete gittiğimde "Biz Müslüman sanatçıları neden görmezden geliyorsunuz, neden destek vermiyorsunuz?" dediğim Mahir Ünal siyasi dengeler adına harcanmıştı.
TSK’ya iftira atan birine bile ‘ barış’ ve ‘demokrasi’ adı altında kendi cenahı sahip çıkarken, Mahir Ünal’a ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ kapsamındaki benim de iştirak ettiğim fikirlerinden dolayı kendisine sahip çıkamadığımız için ben şahsen özür diliyorum. Büyüklük biz de kalsın.
TSK'ya iftira edenle pandemi döneminde aynı aşı politikalarını yürütenler eğer taban bu hatuna söykünmeseydi, görmezden gelinecekti.
Neyse...
Akparti Grup Başkan vekili artık hemşehrim Özlem Zengin olmuştu. Kendisiyle İstanbul kadın kolları başkanıyken bir görüşme yapmıştım. Gençlik, kültür, sanat ve geleceğimiz üzerine konuşurken o benden daha çok veryansın ediyordu. İyi de siz yapma makamındasınız, sızlanma-mazeret makamında değil dediğimde kendisine ortam buz kesmişti.
Taban tarafından pek hazedilmeyen hemşehrim özellikle İstanbul sözleşmesi, Ayasofya imamımın azli gibi meselelerden dolayı soğuk durulan bir isim.
Aynı şikayetlenmeyi il başkanı Aziz Babuşçu'ya da yapmıştım. Gezi'den bir kaç gün önceydi. Bana çıkışarak sanat başka, siyaset başka diyerek vizyonunu ortaya koymuş bir il başkanımızdı.
Hasılı; dost acı söyler.
Doğu Perinçek bile artık dua eder fotoğraflar ortaya koyuyor.
"Ben ateistim, 15 dakikada çeyrek porsiyon domuz yememiz gayet normal" deyip "İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları" toplantısına katılan Canan Kaftancıoğlu...
Hafız Kemal KIlıçdaroğlu...
Yasin okuyucusu Ekrem...
Bütün karşı mahalle oy oranı %70'lerde olan sağ kesimden oy almak için muhafazakar görüntüler verirken...
Oy oranı %30'larda olan sol kesimden oy almak için sağcıların...Hele hele İslamcıların Kemalistliğe eklemlenmek adına yaptıkları şaklabanlıkları da ibretle izliyorum. Belediye konserleri aycıca tüy dikmenin adı.
Ümmetçilikten bizi kurtaran adama övgüler dizen kadının kocası şu an Prag elçisi olan kişiyle makara yaptığında sustuğumuzla başlamıştı aslında kokuşmuşluk.
Konjektör adına sustuk.
İtiraz etmeye çalışanların adlarının üstü silindi.
Şimdi veryansınlar...
Bir de şu sorunun cevabını arıyorum;
Hafazan Allah....
Reisten sonra Cumhurbaşkanlığına Canan Kaftancıoğlu'nun, Cemal Enginyurt'un...Ya da benzer bir ismin geçtiğini düşünsenize...
Paradigmanın iflası mı desem,
Siyasal İslamın mı?
FEHMİ DEMİRBAĞ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder