3 Nisan 2014 Perşembe



DÜNYA BİR SAHNEDİR

bütün dünya bir sahne;
trajedi ya da komedi!
ve bütün erkekler ve kadınlar 
sadece birer oyuncu... 

yüzlerinde binbir maske!
girerler ve çıkarlar. 

tozlu sahneye,
zaman, oyunun yazarı,
sahne kalabalık!
başrolde sen,
avam figüran,
ailen yan rolde!
bazen bir kişi, 

birçok rolde!
bir oyun, yedi perde!

ve ilk perde!
...
ilk rol bebeklik çağıdır, 
anasının kollarında agucuk yaparken... 
sonra mızıkçı bir okul çocuğu... 
çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığı 
ayağını sürüyerek okula giden!

ve camili günler,
yaz tatillerinde...Allah korkusu!
daha sonra aşık delikanlı gelir, 
iç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şirleriyle... 


*****
       

bugün,
kelimelerini aşıracağım şairlerin,
hasetimden,
kimse benden daha güzel söz,
söylemesin diye...
...
şehrin kaldırımlarını genişleteceğim,
yanyana yürümesin aşıklar,
oyalayacağım başka şeylerle insanları,
sevdiklerini düşünmesinler diye,
sarılmak yakar diye fısıldayacağım,
hep ki uzaktan sevsinler...
...
aşktan pay vermeyeceğim kimselere,
sevmekte sevilmekte benim...
körlerin bile gözlerini çıkartacağım,
ihtimalin her türlüsünü kurşuna dizip,
seni sır kuyusunda tutacağım...
...
aşağılayacağım başka sevmeleri...
kimse sevemez, benden başkası seni,
kıskanıyorum,
şehrin dilencilerini bile...
...
ah şanslı insan dilenci,
sen, hergün köşe başlarında 
yırtık urbanla kirli ellerinle 
avuç açan, sefil insan. 

inan yok farkımız birbirimizden. 
sen belki tüm yaşamınca dilenecek; 
beklediğin beş kuruşu biri vermezse, 
ötekinden isteyeceksin. 

ama ben, tüm yaşamım boyunca 
tek bir kez dilendim, 
bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. 
öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, 
yemin ettim, bir daha dilenmeyeceğim.


******
gün gelip tıkanacak,
şiirden kopacaktır...

sonra asker olur, garip yeminler eder. 
leopara benzeyen sakalıyla onurlu ve kıskanç, 
savaşta atak ve korkusuz, 
topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar... 
sonra hakimliğe başlar, 

ya da bir belediyede,
belki esnaf olur...
şişman göbeği lezzetli etlerle dolu, 
gözleri ciddi, sakalı ciddi kesimli... 
bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur 
rolünü oynamaya devam eder...
altıncı perde de ise palyaço giysileriyle, 
gözünde gözlüğü, yanında çantası, 
gençliğinden kalma pantalonu zayıflamış vücuduna bol gelir. 
ve kalın erkek sesi, çocukluğundaki gibi incelir. 
son perde bu olaylı tarih sona erer. 
ikinci çocuklukla her şey biter. 
dişsiz, gözsüz, tatsız, hiç bir şeysiz.




fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder