hayatınız; seçtiğiniz kadındır!
şu an yaşadığınız hayatın,
cennet bahçelerinde misiniz?
ya da çukurunda mısınız,
cehenneminizin?
...
babil'in asma bahçelerini,
bilir misiniz?
hani teraslar halinde,
göğe yükselen bahçe!
...
siz hayatınızın bahçesinin,
hangi terasındasınız?
...
unutmayın;
gördüğünüz, göreceğiniz,
baktığınız yerdedir!
...
felsefeye gerek yok,
söylenecek söz çok,
lakin,
yine unutmayın;
hayatınız seçtiğiniz kadındır!
...
müsadenizle,
artık mevzuya gireyim;
...
oldukça yaşlı,
alabildiğince dinç,
bir ihtiyar yaşarmış,
memleketin birinde.
herkes ona çok özenir,
ve sorarlarmış.
”bu gençliğin sırrı nedir” diye.
ihtiyar delikanlı,
güler geçermiş bu soruya,
nasıl cevap versem diye!
...
sorular sık,
soranlar çok olunca,
elzem olmuş,
vermek gerek,
ahalinin beklediği,
cevabı!
...
davet etmiş,
meraklı kalabalığı,
bir akşam yemeğine!
"yemekte,
sırrımı açıklayacağım!"
...
Herkes merakla davete gelmiş.
Yemekler yenilmiş, içilmiş,
sohbetler edilmiş,
vakitse iyice gecikmiş.
oysa gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.
...
Herkes konu ne zaman açılacak diye merak ederken adamcağız hanımına seslenmiş;
“ kilerden bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!”
Hanım kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş.
Dedecik şöyle eliyle bir vurmuş karpuza,
tık tık diye.
” Bu olmamış hanım,
güzel çıkmayacak,
başka getirir misin bir zahmet!”
Hanım onu geri götürmüş,
bir tane daha getirmiş.
Adam onu da bir yoklamış,
yine beğenmemiş;
”sana yine zahmet olacak,
ama bu da olmamış!
başka bir tane getirir misin”
böylece dört sefer daha,
tekrarlanmış aynı sahne!
beşincide karpuzu beğenmiş
karpuz kesilmiş,misafirlere ikram edilmiş?
Herkes afiyetle yerken,
kan kırmızı karpuzu,
bizim dedecik sormuş,
soruyu;
”Eeeee?
Arkadaşlar!
işte benim gençliğimin sırrı!
anladınız mı?”
Herkes birbirinin yüzüne bakmış.
Kimse bişey anlamamış…
"Anlamadık biz bu sırrı!”
...
”Efendiler” demiş dede,
“O gördüğünüz karpuz,
aslında...
kilerde bir tanecikti, tekti, tek!
Ben hanıma git de,
başka getir dedikçe,
o kilere gidip geliyor,
aynı karpuzu getiriyordu.
Bir kere bile,
(aman be adam,
deli misin nesin,
şu tek karpuzu,
ne taşıttırıyorsun defalarca…),
demedi.
Beni sizin önünüzde,
mahcup etmedi!
İşte bütün bu gençliğimin sırrı,
hanımımın sabrı!
...
"sevdiğini başkalarının önünde zor duruma düşürme!
aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtma!"
yani;
birbirinize destek olun,
dert ortağı olun,
yardım edin!
Birbirinizle ilgili olan dertleri,
yine birbirinize anlatın!
İyi kötü her olayı da birlikte paylaşın!
...
genç kalın!
...
bir bilindik hikaye ile,
anlatmaya çalıştım;
unutmayın;
hayatınız;
seçtiğiniz kadındır!
fehmi demirbağ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder