7 Aralık 2015 Pazartesi

Çocuk tacizinin en kirli başkenti Vatikan;

Bak Şu Tanrı'nın (!) İşine


2005’de seçilen Alman Kardinal Ratzinger 8. yılda Tanrısına istifa dilekçesini verdi. Bu Vatikan’da 600 yıl sonra tekrar eden bir ilk. 1415’ten beri görevinden istifa eden bir başka papa olmamıştı..

Ratzinger, Papalık koltuğuna oturduğunda Vatikan’a bağlı din adamları hakkında 4550 çocuk tacizi davası vardı.. Ayrıca Vatikan birçok yolsuzluk, kara para aklama davasının da muhatabıydı. 2012’de Papa’nın özel yardımcısının bazı gizli evrakları basına sızdırdığı ve evraklar içinde bol miktarda kara para aklama belgeleri ve yolsuzluk iddiaları olduğu haberleri basını sardı. Dünyanın en zengin şirketi Vatikan finansal skandallarla sarsılırken 8 yılda cinsel taciz davalarının sayısı da ikiye üçe katlanmıştı.. 2012 Mayıs’ında Papa’nın istifası gündeme getirildi ve 2013’de Papa Benedikt ‘tanrı’ tarafından verilen görevden istifa edeceğini basına açıkladı.. Küresel çeteler kararı ‘saygıyla’ karşıladı!

Vatikan sözcüsü Lombardi’ye göre yeni papa seçimi Mart’ta yapılacak. Ve Kardinaller Koleji adı verilen, İtalya ve ABD ağırlıklı toplam 118 kişilik seçme yetkisine sahip Kardinal yeni Papa’yı Katoliklerin başına oturtacak. Dünyanın en zengin şirketinin başına yeni bir CEO gelecek ve gizli faaliyetleri yeni bir yön alacak!

2007’de Vatikan’da Sınırlar arasında bölümünü çekmiş ve Vatikan’a sahtekarlık davası açmış Luigi Cascioli ile görüşmüştüm. Bana dünyanın en büyük şirket ve bankalarının hisselerini elinde tutan Vatikan’ın Mussolini ve Hitler sayesinde dünyanın en zengin şirketi haline geliş hikayesini anlatmıştı. Opus Dei adlı örgütün Vatikan’a bağlı çalışan gizli örgütlerden sadece biri olduğunu hatırlatmıştı. Opus Dei, onlarca ülkede darbe, suikast, ayaklanma gerçekleştirmiş mason, mafya ve terör örgütleri ile küresel çeteyi buluşturan özel bir harekat çetesiydi!

Cascioli ‘dinlerarası diyalog’ ve din savaşlarından sözetmiş, ‘Kiliselerin İslam karşıtlığı katlanarak artacak. Kilise, İslam’a karşı başlattığı hareketi Türkiye’den başlatacak..!’ demişti.

Vatikan’ın gayrıresmi yayın organlarından Rome Report’un editörü Santiago de la Cierva da Avrupa’nın ekonomik bir birlik değil, ‘Kültürel bir bütün’ olduğunu ve bu bütünün mayasının KİLİSE/HRİSTİYANLIK olduğunun altını çizmişti..

Mason/mafya/terör örgütleri ile içiçe operasyonlar yapan ve NATO terör örgütü ile birlikte yeni ‘düşman’ İslam’a karşı harekat planlarını hızlandıracağı açıkça belli olan kilise örgütlenmesi ‘Hristiyanlık Küreselleşmenin ta kendisidir!’ diyor..

Papalık koltuğuna oturacak olan yeni ŞİRKET yöneticisi, başta Türkiye olmak üzere, tüm İslam alemine yeni bir haçlı savaşı için hazır ve nazır olacaktır.. Dikkatle izleyiniz..

***

Katolik Kilise'sinde ardı ardına patlayan seks davaları ile başı derde giren Papa'nın 2010 yılından beri istifa edip etmeyeceği hakkında bahisler oynandığı, o zamandan beri istifa edip etmeyeceği konusunda yoğun tartışmalar yaşandığı belirlendi.

 Katolik kilise'sinde art arda patlayan seks skandalları üzerine yıllardır Papa'nın istifa edeceği konusunda bahisler oynandığı ortaya çıktı. 2002 yılından beri Katolik Kilise'sinde art arda patlayan, papazların çocuk tacizi (Pedofili) seks skandalları Katolik Kilisesine olağanüstü zor günler yaşatırken, adı Almanya'daki seks skandalına karışan Papa 16'ncı Benedict'in 2010 yılından beri Batı basınında istifa edip etmeyeceğinin tartışıldığı belirtiliyordu.

Almanya'da yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberine göre, 1980'de Essen kentinde görev yaparken 11 yaşındaki bir erkek çocuğu oral sekse zorlamakla suçlanan bir papaz, o dönem Münih Başpiskoposu olan Papa'nın izniyle Münih'e gönderilmişti. Münih Başpiskoposluğu, ismi yalnızca "H" olarak açıklanan bu papazın göreve dönmesine ve yine çocuklarla çalışmasına izin vermiş, adının yeniden cinsel taciz iddialarına karışması üzerine 1985'te görevden uzaklaştırılmış, ertesi yıl da çocuklara cinsel tacizden suçlu bulunmuştu. Ancak gazete, papazın çocuklarla çalışmaya devam etmesine izin verenin Papa olduğuna dair bir kanıt olmadığını belirtmişti.

Yine Almanya'da 20 Katolik okulunda yaklaşık 150 cinsel taciz olayı rapor edilmişti. Bu kurumlar arasında Papa'nın ağabeyi Georg Ratzinger'in yöneticiliğini yaptığı koro da bulunuyordu. Katolik Kilisesi, çocuk tacizcisi papazlar nedeniyle ABD, Avusturya, İrlanda ve Hollanda'da özür dilemek zorunda kalmıştı. İsviçre'de ise 60 kişinin Katolik rahiplerin taciz kurbanı olduğu ortaya çıkmıştı.

Papa ve kardeşinin tacizci papazlara göz yumduğu iddiaları

Yine geçtiğimiz yıllarda hristiyan dünyasının ruhani lideri Papa, 16'ncı Benedict ile kendisi gibi din adamı olan kardeşinin, Almanya'da 150'den fazla çocuğun, rahiplerin tecavüzüne uğradığı skandala göz yumdukları iddiası da Katolik Kilisesi'nde bomba etkisi yaratmıştı.

Papa ve kardeşi Georg, ciddi suçlamalarla karşı karşıya. 150 çocuğun tacizinde sessiz kalmakla suçlandığı Katolik Kilisesi tarihinin en büyük "çocuk tacizi" skandallarından biriyle çalkalanmıştı. İrlanda, Amerika, Hollanda, İtalya, Avusturya ve İsviçre'de patlak veren rahip tacizlerinin ardından bu kez de Almanya'da 150'den fazla çocuğun rahiplerin tecavüzüne uğradığının ortaya çıkması üzerine yapılan incelemede Almanya'daki Katolik Kilisesi'nin 26 Başpiskoposluk biriminden 13'ünde görev yapan rahiplerin skandala karıştığı belirlenmişti.

Skandala Papa'nın erkek kardeşi Georg Ratzinger de bulaşmış durumda olduğu belirtilirken, 86 yaşındaki emekli rahip hakkında 1970'li yıllarda başında bulunduğu Regensburger kilise korosu'ndaki erkek çocukların tacizini bilmesine rağmen ses çıkarmadığı, hatta bazı çocukları dövdüğü iddiasıyla soruşturma açılmıştı.

Rahipler evlensin önerisi


Patlak veren pedofili skandalının ardından "rahiplerin dini nedenlerden dolayı cinsel ilişkiden kaçınma zorunluluğunun" Vatikan tarafından kaldırılması gündeme gelmiş, Guardian gazetesi de başyazısından kiliseye "bu yasağı artık kaldırın" çağrısında bulunmuştu. Uzmanlara göre cinsel ihtiyaçlarını karşılayamayan rahipler bu açlıklarını kendileri için görev yapan küçük çocuklar üzerinde gidermek istiyorlardı ve bekarlık şartının kaldırılması durumunda bu tacizlerin önüne de geçilmiş olacaktı.

Londralı bahisçilerin Papa'nın istifasına artık 1'e 12 yerine 1'e 3 vererek, istifaya büyük şans tanıdıklarına atıf yapılan haberlerde, İngiltere'de bahis oynatan İrlanda'nın en büyük bahisçisi Paddy Power, Benedict'ten sonraki 'Papa' için isim bile belirlemiş olduğu belirtilerek, Nijerya Kardinali Francis Arinze'nin "artık net favori" olduğu iddia ediliyordu.

Bilindiği gibi, 2010 yılında Almanya'da bizzat Papa'nın Münih'te "Piskopos Joseph Ratzinger" olduğu dönemde yönetimi altındaki bir Katolik okulundaki sistematik taciz ve istismar yapan rahiple ilgili skandalı bildiği halde rahipleri görevinde tuttuğu gündeme gelmişti.

Katolik geleneğinde Papalar istifa edebiliyor mu?

Papa'nın istifasının sadece bahis piyasalarında değil, birçok saygın medya organında da uzun zamandır açıktan tartışılıyordu. Bu tartışmadaki kilit soru ise şu idi: Katolik geleneğinde Papalar istifa edebiliyor mu? Slate internet sitesinden Christopher Beam'in verdiği bilgiye göre, "Evet, Papalar istifa edebilir." Katolik fıkhına göre bu kararın Papa tarafından, "özgür iradesiyle" alınmış olması gerekiyor. Çünkü Papa, asla görevden alınamaz ve papazlıktan uzaklaştırılamaz. İstifa eden son Papa, neredeyse 700 yıl önce; 1415 yılında Papalık mücadelesi ile ilgili tartışmalar sebebiyle istifa eden 12'nci Gregory idi.

16'ncı Benedict ne zaman istifa edecek?

The Atlantic'in ünlü yazarı Andrew Sullivan'ın "Papa: Sallanmıyor, Batıyor" başlıklı yazısında Sullivan'ın, "Papa, bilerek, Kilise hiyeraşisini, zayıf korunmasız çocukların iyiliğinin önüne koydu. Gerçekle karşılaşınca ise, iddiaları dile getirenleri 'anti-Katolik' olarak suçlayan bir PR şirketini ileri sürmekten başka birşey yapmadı. Kim, bu adamın çirkin davranışlarından sonra liderliğine itimat etmeyi sürdürebilir ki" şeklinde oldukça sert bir üslup kullanmasından sonra, 2010 yılından beri Papa adeta istifaya zorlanıyordu.

"Yanlış yapan kenara konacak"

"Seks istismarlarında Şimdiki Benedict – eski Benedict'e karşı" başlıklı yazısında Dreher, "Papa Benedict de diğer birçok Vatikan yetkilisi gibi uzun süre krizin şiddetini görmeyi beklemeyi tercih etti. En azından ABD'de seks skandallarının patladığı 2002 yılına kadar. Şimdi kendisi bu krizi yaşıyor ve açık ve net olarak ifade etti ki, kendisi Papa olduğu sürece istismarcılar korunmayacak, cezalandırılacak. Bu Vatikan için çok büyük bir adım" demişti.

Görünen o ki Papa daha fazla dayanamayarak, bizzat kendisinin de sorumlu tutulduğu ifade edilen davalar sonunda, kararını istifa etmek yönünde kullandı. İstifayı değerlendiren Aytunç Altındal'a göre, Papa bundan sonra ölümüne kadar inzivaya çekilerek, her türlü davadan uzak tutulmayı bekleyecek.

Altındal Papa'nın istifası hakkında özetle açıklamalarda bulundu:

"Papa'nın çekileceğini önceden belliydi"

Gerekçesinin ise sağlığından dolayı olduğunu söylüyor ama öyle olmadığını düşünüyorum. Benedict adını alan Papa'lar geçiş dönemi Papalarıdır. Yani bir dönem zorunlu olarak iş başına gelirler. Olayların üstünü örtbas etmek için görevlerinin başında dururlar. 2005 yılında bir kitabımda Papa görevinden 5-8 yıl arasında çekilecek demiştim. Gelin görün ki bu da oldu!


"Papa'nın istifasının gerçek sebebi: Çocuk tacizi ve yolsuzluk; 4550 küçük çocuğa papaz ve piskoposlar tarafından taciz olayı var!"

Ben Papa'nın gidişinin 3 nedeni olduğunu düşünüyorum;
1) Vatikan'da banka ve yolsuzluk olayları var ve bu büyük etkenlerden biri...
2) 4550 küçük çocuğa papaz ve piskoposlar tarafından taciz olayları var. Papa'nın görevi bunları örtbas etmek fakat o bunları başaramadı ve daha kötü bir hale geldi.

3) Eskiden davalara Vatikan'ın kendi mahkemesi bakıyordu 2006 yılından beri sivil mahkemeler kuruldu. Bu davalara artık bu sivil mahkemeler bakıyor. Sayısız davalar açıldı ve yaklaşık 580 milyon dolar tazminat ödemek zorunda kaldılar. Papa'nın görevi bunları engellemekti ama başaramadı. "


***


ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı ve stratejist Zbigniew Brzezisnki diyor ki;

“Bütün ülkelerin insanları, hükümetleri ve ekonomileri çok uluslu bankaların ve şirketlerin ihtiyaçlarına hizmet eder.” Evet buna “PAPA” bile dahildir.

City of London… İngiltere’de finans merkezidir. Ve Londra içinde bir semttir.
O semtte girişlerde polis barikatlarında, kontrol noktalarında durdurularak geçiş yapılmaktadır.

Çünkü o semtin ayrı yasaları vardır. İngiltere’nin bir parçası da olsa bir finansal güç devletidir.

İsviçre… Avrupa içinde ayrı bir ülkedir. Yasaları diğer Avrupa ülkelerinden çok farklıdır. Ve Vatikan… İtalya’da Roma içinde küçücük bir bölgedir. Devlet içinde ayrı bir devlettir, farklı yasaları vardır. Bu üç devletin ayrı bir benzer özelliği daha vardır.

Savaş zamanlarında üçüne de dokunmak yasaktır.

Tarafsız bölgeler ilan edilmiştir üçü de…

Peki neden?

City of London yani Londra Finans Merkezi dünyanın en büyük kara para aklama merkezidir. İsviçre bankaları dünyanın en büyük kara para aklama merkezlerinden biridir.
Ve Vatikan… O da kara para aklama merkezidir. Bakın bunu ben iddia etmiyorum.

2013’te Papa Francis, Vatikan’dan gizli belgelerin sızdırılıp “Vatileaks Skandalı” yaşandığı günlerde kendisi kabul etmişti.

Belgeler sızdığı için “Kara Para Aklama” konusunda soruşturma açmak zorunda kalmıştı. Savaşlarda bu üç devletin “TARAFSIZ” ilan edilmesi bu kara paradan dolayı olmazsa olmaz ŞARTLARDAN biridir. Çünkü savaşta PARA lazımdır.

Ve dünyayı soyan Rotschild Hanedanı hep savaşlarda para dağıtarak büyümüştür.

Zaten Vatikan Bankası da, dünyadaki tüm merkez bankalarının bağlı olduğu BIS’e (Uluslararası Ödemeler Bankası) bağlıdır. BIS, Rotschild hanedanının IMF’den borç isteyen ülkelere para gönderdiği bir köprüdür. Yani IMF de para lazım olunca BIS’in kapısını çalmaktadır. Muhteşem bir sistem kurulmuş, ahtapotun kolları Vatikan’a kadar uzanmıştır.

Rotschild ahtapotu, İtalya, 1800’lü yılların başında iki DÜK kontrolünde ikiye bölündüğünde bu ülkeye girmiştir. “The CM de Rotschild&Figli Bank” adıyla ilk adım atılmıştır. İtalya birleşince Rotschildlere çalışan aristokratlar ortadan kaldırılmıştır.

Bunun üzerine Rotschild Hanedanı, Vatikan ile temasa geçerek müthiş ilişkileri o günlerde kurmuştur. Papa’ya bağlı kiliselere Rotschild Hanedanı’ndan para yağmıştır.
Carl Von Rotschild, 1832’de Papa 16.Greogory tarafından ziyaret edildiğinde tüm İtalya ve Hıristiyan dünyası ŞOK geçirmiştir.

Çünkü PAPA ziyaret edildiğinde herkes ayağını öpmektedir. Papa’nın ayağını öpmeyen tek kişi olarak Carl Von Rotschild tarihe geçmiştir o dönemde.

Ve Vatikan Bankası o günden sonra bu hanedanın kucağına oturmuş, bankaları ile iç içe geçmiştir. Jewish Encylopedia yani Yahudi ansiklopedisinde şöyle bir açıklama vardır;

“Rotschild Hanedanı PAPA hazinelerinin BEKÇİSİDİR.”

Peter Sutherland’ı yazmıştım dün. Vatikan’ın Mali İşlerden Sorumlu Direktörü’dür ve aynı zamanda British Petrol BP’de uzman olarak çalışmaktadır. Aynı Peter Sutherland, Vatikan’a, Goldman Sachs’ın yönetim kurulu üyeliğinden transfer edilmiştir.

Goldman Sachs, ABD Merkez Bankası’nda Rotschild Hanedanı ile ortaktır. Papa durup dururken niye bize saldırıyor, diye fazla düşünmenin alemi yoktur. Vatikan Bankası’nın milyarlarca doları bu aileler tarafından yönetilmektedir. Yine milyarlarca doları, dünyayı yönetenlerin 32 bankasında yatmaktadır. “Yaz yaz bitmez bu kirli ilişkiler” demiştim dün.

Bugün de diyorum ki;

2004’den bu yana 838 papazın çocuklara tacizde bulunduğu açıklandı. Bu açıklamayı Salı günü Vatikan’ın Cenevre Büyükelçisi Başpiskopos Silvano Tomasi, Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi’nin sözleşmesinin nasıl uygulandığını izleme toplantısı sırasında açıkladı.

2752 papazın da çocuk istismarından hafif cezalara çarptırıldığı açıklandı. Daha da geçmişe gidecek olursak bu rakamlar onbinleri geçiyor. Ve çocuk tacizcisi suçlara PAPA ceza veriyor. Başka şehre sürüp, “Tövbe et, günah çıkart cezası” bu. Başka hiçbir işlem yapılmıyor.

Bizde cezası 8 yıl hapse kadar uzanıyor. Bazı ülkelerde idam ediliyor. Birleşmiş Milletler, “Çocuk tacizcilerini yargıya teslim et, bu çocuklara işkencedir” diyor, PAPA tınlamıyor. Onbinlerce çocuğa “TACİZ SOYKIRIMI”nı kampanya yapıp gündeme getirmeliyiz. PARADORLARA teslim olan PAPADORLAR’ın anlayacağı dil budur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder