15 Ağustos 2016 Pazartesi





Dalga geçiyorlar aklımızla...
Mütareke yıllarını bilemedik te yıllanmış şaraplara bilendik...bomontinin biralarını bilemedik te, kendini şişli' de bir yer olarak bilmekle yetindik...Yitirdik Çanakkale bakayası çokça evladı da darağaçlarında, okul kitaplarında dediler bize Cumhuriyet,hemi de kanlı nice devrimle...
paraların yüzünde hangi yüzsüzün resmi olacakla geçip gitti seneler...anıt diktik tarihin dışkısının üstüne tüy misali. muasırlaşacaktık...nasırlaştı duygularımız...köreldi bütün uzuvlarımız, nankörlüğümüzle çıkınca dışına fıtratın...ifratın türlüsü boca boca...hem de dudaklarında...dudaklar ki güya hoca...bağlanınca beyinler, olunca reflekslerimiz gavurca...
kısa ama uzun bir hikayenin fakir kahramanları oluverdik süttozuyla...tozu dumana katan erbab-ı sefil...fil suresinden habersiz onca ebabil...pazar filesi dolsunda...boşalsın farketmez kelimelerin manaları...anlamını yitirince yani hayat...bayat mı bayat hayali mecalsiz sadabad!

ne de savruk olduk...
sokakları doldurduk!
bu cinayetin anatomisini yazacak şairler nerdesiniz?
sermayeniz mi tükendi, siz demi kaldınız kelimesiz?
avunasım var!
yumruklarımı sıkıp ağız dolusu kalaylayasım!
...
nefes alamıyorum...bir elimle silkeliyorum iğdişçileri. sen bana bakma...baksana tabelaya; yine kıyamete kadar sürecek nöbet yazıldı sana mehmedim!
...
simyacının biri...tenekeleri altın nesle dönüştürecem dedi.yani sahipleri onu öyle seslendirmişlerdi... ağlak bir ihtiyarı yani, beddualarıyla saldılar üstümüze...40 yıllık payitaht sanki ötelerden bir sızıntıydı...zamanla aksiyona geçeceğini de bilemedik...hoşumuza gidiyordu söylediği yalanlar...çün biz gerçeklerle yüzleşmeyi sevmiyorduk...
...
ali baba ve haramileri...de çıkıverdi 1001 gece masalından...
...
züccaciye dükkanımızda dolaşan ne de çok katır?
...
sabr...sabr...sabr...
...
katran gibi bir geceye dönüşüverdi ayın onbeşi...
..
yaz dı mevsimlerden...halbu ki biz yazmayı da unutmuştuk okumayı da...
selalar okundu yani bedduaların ardından...
muz gibi soyuluyorduk yani...inançlarımız, evlatlarımız, geleceğimiz soyuluyordu, gerdrudenin, aaronsonun nesebince...açıktan ya da gizlice...
...
ben...se...sinkaf eyliyorum sessizce...
albayrağımın gölgesinde...çaresizce!

fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder