27 Ekim 2017 Cuma

ASIM'IN NESLİ İÇİN
"ERDEMLİ GENÇLİK PROJESİ"
Mesele, fiziki mekanların olmasından öte şu gönülleri halletmek, bu kafa yapısını halletmek, zihinleri halletmek. Onun için kültür inkılabına ihtiyacımız var. Asıl reformu kültürde yapmamız lazım, kültür ihtilaline, kültür devrimine şiddetle ihtiyacımız var."
Recep Tayyip Erdoğan
Nüfusumuzun % 25' i 12 yaş altında. % 64'ü 34 yaş altı. Genç bir nüfusumuz var yani. 20 milyon lise ve altı...üniversitesiyle yaklaşık 24 milyon çocuğumuz-gencimiz okul sıralarında. Ancak ülkenin %3'ü düzenli kitap okuma alışkanlığında. Yani koca ülkede şunca mürekkep mesaisinde olan sayıya rağmen kitap okuma alışkanlığı 2.400 bin. 
Salt formal eğitimle buraya kadar. İnformal eğitimde maalesef yokuz. Batının değer yargıları ve kültürü topyekün bizleri kuşatmış durumda. 
Çocuk edebiyatında yokuz.
Çizgi filmler, internet oyunlarımız yok.
Çocuklarımıza milli oyuncak üretemiyoruz. 
Çünkü sanal çizgiromanlarımız-kahramanlarımız yok.
Oysa cehalet hem kör haliyle-enformatik cehaletle hepimizi sarıp sarmalamış vaziyette. Fakirlik işte bu cehaletin neticesi. İşlenen ahlaksızlıklar...
Bakın deistlik modası sarıp sarmalamış yavrularımızı, oran %44'lerde...
Lgbti gibi alfabenin hertürlü tezahürüyle, hatta bir sendikal hareketle sapıklık liselerde...
Uyuşturucunun yine hertürlüsü...
Ensest...
Her menşeiden terör...
Bilumum sapkınlık...
Evlatlarımızın ismini Muhammed koymakla, Fatıma koymakla netice alamıyoruz; onlar kültürel işgal ile geleceğin Richard'ları, Elizabeth'leri...Zekatsever müesselerimiz bu gerçeğin ya farkında değiller, ya görmezden gelmekteler...
Onlar okutarak dönüştürdüklerimiz; "zulüm 1453'te başladı" diyen, hacıbaba torunları...
İşte bütün bunların ışığı altında, "İlimde, Sanatta, Kültürde, Edebiyatta ve Ahlakta; Milli uyanış hareketi bekliyoruz.
"Küresel sehirler, küresel markalar artık dünyada devletler gibi siyasi aktör haline geliyor. Kültür de siyaset ve ekonomi gibi stratejik unsur oluyor.
"
Küresel markalar ki; İŞGALCİ KOLLUK KUVVETLERİ!

ŞİMDİ MİLLİ MÜDAFA ZAMANI! KIZLI-ERKEKLİ KAYBEDECEĞİZ YOKSA GELECEĞİMİZİ!
YANİ; NE KARA KUVVETLERİ, NE HAVA KUVVETLERİ, NE DENİZ... İLLA Kİ; KÜLTÜR KUVVETLERİ!
Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; "Biz unutsak da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir dönem bu büyük milleti -bu millet sıradan bir millet değil- kendi tarihinden, kendi geçmişinden koparmak için kasıtlı bir politika izlenmiştir. Uzun yıllar boyunca öyle çarpık bir eğitim sistemi uygulanmıştır ki, ilkokul, ortaokul, lisede okuduğu kadar tarihinden haberdar olan evladımız, bu ülkenin, bu milletin geçmişinin 90 yıldan ibaret olduğunu sanıyor. Bize ne okuttular biliyor musunuz? Yat, yat; uyu, uyu; uyu, yat. Bizi öyle yetiştirmeye çalıştırdılar. Uyuya uyuya bir nesil, olsa olsa karpuz tarlasında karpuz büyür. Böyle bir çarpık durumla bizi karşı karşıya bıraktılar".
"Artık yeni nesillere tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi bu hakikatler ışığında öğretmeli, eğitim vermeliyiz. Milli Eğitim Bakanımız burada, müfredat ona göre hazırlanıyor. Gençliğimizi yetiştireceğiz. Adı milli. Milli eğitim sistemimiz hem millilik, hem de eğitim ve öğretim boyutuyla ideal hale gelmeden hiçbir meseleyi çözemeyiz. Yeni dönemde önceliğimiz inşallah bu olacaktır".
Recep Tayyip Erdoğan

ACELE ETMELİYİZ
Ülkemiz ve İslam Âlemi’nin son yüzyılda yaşadığı hadiseleri artık hepimiz biliyoruz. Yaşanan hadiselerden dolayı üzgünüz, sorumluluğumuzun arttığını ve bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyoruz.
Ancak ye’se kapılmış da değiliz. Çünkü müslüman'a ne yaşarken ne de son nefesini verirken ye’s (ümitsiz olmak, korkuya kapılıp korkakça hareket etmek) yakışmaz. Zira müslümana ye’si fısıldayan şeytandır. Şeytanın yollarına uymamayı emreden ise Allah’tır.
Rabbimizin buyurduğu gibi ‘İnanıyorsanız güçlü olan sizsiniz ve galip gelecek olan da …’ (Ali İmran Suresi; Ayet 139)
Bizler Allah’ı Rabbimiz, Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ı O’nun son elçisi ve önderimiz olarak kabul ettik. Kur’an’ı da hayat rehberi kitabımız olarak baş tacı etmemiz gereğini biliyoruz. Gayretlerimizi artırmaya, güçlerimizi hak rızası yolunda teksif etmeye, nesillerimizi hak yola kılavuzlamaya,  gençlerimizi vakit hesaplı değil de vakıf gönüllü ve ahiretteki hesap bilincini dikkate alarak eğitmeye ve çalışmaya  dünkünden bugün daha çok ihtiyacımız var.
GÜVENİLEN İNSAN
Ülkemizde oldukça genç nüfusumuz var elhamdülillah. Genç nüfusumuza İslam’ın ahlâk değerlerini, insani değerlerini, dünyanın ne anlama geldiğini, ahiret ve hesap inancını ve sonunda ebedi kalınacak yerlerin önem ve özelliklerini anlatmalıyız.
Bu görev sende! Bu görev bende! Bu görev bizde!
‘’Yarına bakarız’’’ı kalmadı bu işin; reklamı da kalmadı, ranta dönüştürme, menfaati önceleme istekleri de. Tehlikeyi görüyoruz. Dünyada ve ülkemizde meydana gelen; aile içi ve dışı sapkınlıklar, sokaklardaki fıtrata aykırı fiiller, gruplar halinde yapılan tiksindirici ahlâk dışı organizasyonlar, çeşitli Avrupa ülkelerinde resmi makamların bile onaylamaya başladığı, ülkemizde ve bazı İslam ülkelerinde dahi seslendirilmeye başlanan gayri ahlâki meş’um oluşumlar bizleri ürkütmeli. Acilen sağlam bir takım çalışmalar yapmaya sevk etmeli bizleri.
İslam’ın birer mübelliği-tebliğcisi durumunda kendini gören herkesi düşündürmeli, uykularını kaçırmalı dersek mübalağa etmiş olmayız. Sorunları sık sık anlatmanın bir anlamı da kalmadı. Şimdi çözümleri bulmanın, nebevi ölçüleri dikkatle takip edip  muhataplarımıza rahmet elimizi uzatarak onlara hakikate yelken açma zamanı.
Resulüllah’ın on beş asır öncesinden bu günlere ve yarınlara sorumluluk bilincini hatırlatma babında, ültimatom mahiyetinde ifade buyurduğu gibi;
‘Hepiniz sorumlusunuz!’ 
Evet sorumluyuz!  Kaçışı yok bunun. Tehlike her geçen gün büyüyor. Ve Allah (cc)’ın da iyiliği anlatma ve kötülüğü engelleme konusunda kitabında, ehline farz bir emir ile bizlere sorumluluk verdiği gibi harekete geçme zamanı.

İMANLI VE AHLAKLI NESİL
Allah’ın sorumluluk yüklediği imanlı ve bilgili şahsiyet sensin!
Bilginin, sağlığının ve varlığının hamd ve şükrü adına daha fazla bir şeyler yapmalısın.
Dimağı henüz şirk, küfür, ahlaksızlık vb. şeylerle kirlenmemiş bu milletin evladı sana emânet edilmiştir.
Aslında mesai ile çalışan görevli değiliz bizler! Ya da öyle olmamalıyız.
Vakıf gönüllü olmalıyız.
Bir çocuğun daha ellerinden tutup, ona zaman ayırırsak, hidayet ve hikmete yönlendirirsek İlahi iltifata mazhar olacağımızı biliyoruz.
Hakka kılavuzladığımız gence güzel ahlâkı, vatanseverliği, paylaşmayı, insani ve islami değerleri korumayı; gerektiğinde mukaddes sayılan ulvi değerler için en kıymetli varlığımızı dahi feda etmeyi öğretirsek, bil ki en değerli eseri yetiştirmiş, topluma kazandırmışız demektir.
Ömrümüzün sonuna geldiğimizde ise, o muazzam eseri arkamızda bırakarak ilahi kata gönül huzuruyla varmanın engin mânevi lezzetini yakalamış olacağız.
Bu gözle ve bu niyetle bir kez daha bakalım çocuklarımıza ve öğrencilerimize.
Temel prensibimiz ise ‘’Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz(teşvik ediniz, motive ediniz) nefret ettirmeyiniz.’’  Hadisindeki nebevi düstur olmalıdır.
Haydi hep beraber tutalım ilahi emânet olan çocuklarımızın ellerinden ve onlara yaptığımız hizmetlerle beraber Rabbimiz’in dünya ve ahiret emanına (lütfedeceği dünya ve ahiret kurtuluşuna) kavuşmuş olalım..
EZCÜMLE
Hedeflediğimiz Erdemli Gençlik çalışmamız; sağlam akide ile oluşturulan bilgi ve hikmetle, ahlâk ve erdemle donanacak gençler ile yarınlara daha güvenli yol almamızı sağlayacak ve Allah’a karşı sorumluluğumuzu yerine getirmemize vesile olacaktır.

Projenin amacı
Erdemli gençlik projesiyle, derneğimizin tüzüğünde de yer aldığı üzere, sorumluluk alan,  düşünen, analiz eden, fikir üreten, proje üreten ve en önemlisi iyilik üreten donanımlı gençler yetiştirilmesi hedeflenmektedir. İç ve dış unsurlarla kötülüğün yaygınlaştırılmaya çalışıldığı günümüzde, Türk ve Müslüman kimliğimizin gereği olarak iyiliği artırmak asli görevimiz ve hedefimizdir.
Yapacağımız seminer ve diğer çalışmalarla kuracağımız küçük müspet gruplar, Ülkemizin çehresini değiştirecek, insanımıza maddi ve manevi fayda sağlayacak iyilik ordularına dönüşecektir.
Bu proje sayesinde birlikten kuvvet doğduğu, her bir bireyin, atacağı küçük adımlarla çevresini güzelleştirebileceği, insanları mutlu edebileceği, eser üretebildiği uygulamalı olarak ortaya konulacaktır.
Toplu olarak suç işlemenin, insanlara, çevreye zarar vermenin sıkça karşımıza çıktığı aşikârdır. Bu projeyle iyilik yapmayı, fikir ve proje üretmeyi, değerlerine sahip çıkmayı benimsemiş topluluklar ortaya çıkacaktır. Projenin devamında Trabzon özelinde ve İnşallah Türkiye genelinde Erdemli gençlik çatısı altında toplanmış, faydalı yapılar ortaya çıkacaktır.
Programlar neticesinde okullarda, Trabzon’da ve Türkiye genelinde Erdemli Gençlik gazeteleri, dergileri ve kitapları yazılması hedeflenmektedir.
Özet olarak, kendini tanıyan, vatanı milleti için değer üreten, iyiliği artırıp kötülüğü azaltmaya baş koymuş, 2023 ve 2071 Türkiye’sinin mimarı olacak Erdemli gençler yetiştirmek, en önemli amacımızdır.

Trabzon ili örnek uygulama ve geri dönüşler
Derneğimizin (Huzur Eli Derneği) Trabzon’da faaliyet gösterilmesi nedeniyle projeye Trabzon ilinde ve seçilen üç lisede Yazar, TV. Programcısı Fehmi DEMİRBAĞ’ın katılımıyla başlanmıştır. Milli Eğitim ve Kaymakamlık ’tan gerekli izinler alınarak seçilen okullarda Erdemli Gençlik seminerleri düzenlenmiştir.
Daha fazla dikkat çekmesi, daha verimli olması adına tiyatral ve interaktif uygulamalar yapılmış, katılımcıların çoğu gösteriye dahil edilmiştir. Bu sayede yaklaşık iki saat süren programlar büyük bir ilgiyle takip edilmiştir.
Seminer süresince Fehmi DEMİRBAĞ Hocamız tarafından Türk ve Müslüman kimliğimiz, sahip olduğumuz değerlerimiz, potansiyelimiz akıcı bir üslupla aktarılmıştır. Hem programın kayıt altına alınması hem de isteyince ortaya eser konabileceğini göstermek adına bütün programlar seçilen iki öğrenci tarafından yazıya aktarılmıştır. Etkinliğin her aşamasında, soru-cevaplarla, küçük hediyelerle katılımcılar motive edilmiştir.
Programların ikinci aşaması olarak her okulda iyiliği yaygınlaştıracak olan, faydalı programlar yapacak olan iyilik kulübü, fikir ve soru üretecek olan düşünce kulübü, ortaya çıkan ürünleri yazıya aktaracak, okul adına gazete ve kitap çıkaracak olan edebiyat kulübü ve bu kulüplerin koordinasyonunu sağlayacak olan koordinasyon kulübü oluşturulmuştur. Bu kulüpler ile dernek olarak iletişime geçilecek ve projeler üretilmeye devam edecektir.
Oluşturulan bu kulüplerin öğrencileri gerçek manada motive ettiği, sorumluluk kazandırdığı programlar esnasında gözlemlenmiştir.
Programlar Milli değerlerimize bağlı kalınacağına, iyiliği artırmak için mücadele edileceğine dair ahitleşmeyle ve dağıtılan kitapların imzalatılmasıyla son bulmaktadır.
Programların ardından öğrenci ve öğretmenlerden olumlu dönüşler gelmektedir.
88. Yıl A.L Müd. Yrd. Ayhan KOÇ, programın tekrar yapılmasını ve bütün öğrenciler katılım sağlayıncaya kadar devam etmesini talep etmektedir.
Etkinlikten sonra bizlere ulaşan Akif BEKTAŞ isimli öğrenci, görevli olduğu kulüplerle etkinlikler yaptıklarını belirterek, bu etkinliklerin daha büyük çapta gerçekleşmesi için derneğimizin desteğini talep etmektedir.
Bir diğer öğrenci Kübra SEYYAR ise üç senedir okuduğu okulda ilk defa bir programın bu kadar ilgiyle takip edildiğini belirtmektedir. Seminerler Yerel medyada önemli yer edinmiştir.
Projenin sürdürülebilirliği ve fonksiyonelliği
Erdemli gençlik projesi, uygulaması bakımından sınırsız sürdürülebilirlik noktasındadır. Bütün okullarda, STK larda, üniversitelerde başarılı bir şekilde uygulanabilecek niteliktedir. Bu özelliği sayesinde Türkiye genelinde oluşacak bir Erdemli gençlik yapısının temel taşı olacaktır.
Ayrıca program içeriği talep ve ihtiyaca göre revize edilerek, pratik faydalar sağlayacaktır.

Sonuç
         15 Temmuz gecesi Erdemli Türk gençliğinin sahip olduğu Vatan, millet sevdası bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Ülkesi için gözünü kırpmadan can veren bu gençler için mücadele etmek, proje üretmek, sorumluluk sahibi herkesin üzerine borçtur. Bizler Huzur Eli Deneği olarak, idarecilerimizin desteğiyle bu sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz

DİNDAR VE AHLAKLI BİR NESİL İÇİN;
FEHMİ DEMİRBAĞ SÖYLEŞİLERİ

Okulumuz öğrencileri yazar Fehmi DEMİRBAĞ  ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Felsefe Medeniyet ve Düşünce Kulübü tarafından düzenlenen söyleşiye öğrenciler büyük ilgi gösterdi. 07/10/2015 Çarşamba günü saat: 10:00 da başlayan söyleşiye 137 öğrencimiz katıldı.
Söyleşi kendimizi bulma kendimizi keşfetme adına yapılan bir yolculuktu aslında. “Uzun yollar tek adımla başlar” diyen Konfüçyüs’e kulak verdik ve uzun bir yolculuğa çıktık kendimize doğru. İnsanın hayatı bugün kuracağı cümlelere bağlıdır. “Sen kimsin” sorusunu benliğimize yöneltip soruya cevap olarak kurduğumuz cümlelerde kendimizi aradık. “Olmaz” kelimesini kaldırdık zihnimizden “neden olmasın” dedik, “şimdi değil” diye bir mazeret yerini “şimdi değilse ne zaman” sorusuna bıraktı.
Zihnimizdeki olumsuz kodları silip olumluya çevirdiğimizde yapabileceklerimizin yaptıklarımızdan çok az olduğunu gördük. Belki de yolculuğumuzun en önemli duraklarından biri buydu. Kendimizi önemseme kendimize değer verme bizi biz yapacak en önemli koddur. Kendimize ne kadar değer verir ne kadar önemsersek sınırlarımızı o kadar genişletebiliriz. Bireysel sınırımız nedir, biz bu sınırın neresindeyiz ve sınırı aşabilir miyiz?
“Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır” diyen insanların en hayırlısı Hz. Muhammet bu sözüyle iyi insan olmanın ölçüsünü insanlığa yararlı olmaya bağlamıştır. İnsan gücü ölçüsünde yararlı işler yapmalı ve insanlığa faydalı olmaya çalışmalıdır. Bu noktada insanın kendine ve faydalı olmaya yüklediği anlam önemlidir. İyilik adına küçük bir hareket dünyanın diğer ucunda büyük yankı bulabilir. Bir kelebeğin kanadından çıkan hafifi rüzgar başka bir yerde fırtınaya dönüşebilir. Yapmamız gereken tek şey iyilik yapmak adına biraz daha cesur olmak. İşte yolculuğumuzun bu aşamasında kelebeğin kanadında hafif bir rüzgar olmaya iyilik yapma cesaretini yakalamaya gayret ettik.
Hiçbir şey tek başına bir şey değildir. Fakat her şey tekle başlar. İnsan da tek başına yapabileceklerinin dışında beraberce çok büyük işler başarabilir. Tarihimiz bunu örnekleriyle doludur. Geçmişlerimiz bugünler için hayatlarını ortaya koymuş birlik ve beraberlik içinde büyük başarılar elde etmiştir. Peki bizler gelecek için ne yapıyoruz? Bugünler için elinden geleni yapan geçmişlerimizi ne kadar tanıyıp anlayabiliyoruz hatıralarına ne kadar saygı duyuyoruz ve gelecek için bireysel ve beraber yapabileceklerimizin ne kadarını şimdiye kadar yaptık? Bütün bu soruların içimizdeki cevabı nedir? Yolculuğumuzun bu aşaması bu yönde içimizde bir kaygı oluşturma amacını taşıyordu.
İnsan kendini bulmak adına hayatı boyunca sayısız duraklara uğrar. İnsan hayatı uzun bir yolculuktan ibarettir, tek adımla başlar ve ömür boyu devam eder.
1)     GİRİŞ
    Bu rapor, Barbaros Anadolu Lisesi’nde konferans veren Fehmi DEMİRBAĞ’ın konuşmasının ve interaktif sunumunun öğrencilerin gözünden değerlendirme ve sonuçlarını içermektedir.
 2)      İNCELEME VE YÖNTEM
Fehmi DEMİRBAĞ’ın konferansını dinleyen 10. ve 11. Sınıf öğrencilerinin değerlendirmeleri baz alınarak incelenmiştir.
 3)      GENEL OLARAK ÖĞRENCİ KANILARI
•        Fehmi DEMİRBAĞ’ın konuşmasının akıcı olması, interaktif olması, espirili olması bütün program boyunca öğrencilerin dikkatini sahnede toplamayı başarmıştır.
•        Oluşturduğu hayali gruplar öğrencilerin eğer birlikte hareket ederlerse önlerinde hiçbirşeyin duramayacağını kanıtlar nitelikte olmuştur.
•        İnsanlar arasında din, ırk ayrımı olmadığını ama illa ki bir ayrımcılık yapmak gerekirse Doğu medeniyeti  19. Yüzyıla kadar her daim Batı’nın önünde olmuştur diyerek öğrencilerin aslında ne kadar büyük bir hazineye sahip olduklarını hatırlatmıştır.

3)      İNCELEME VE DEĞERLENDİRME SONUÇLARI
 •        Fehmi DEMİRBAĞ’ın konuşmasının akıcı olduğu  ve bu sayede salonla bağını hiç koparmadığı gözlemlenmiştir.
•        Konuşmasını interaktif bir biçimde sürdürerek öğrencilerin dikkatini hep sahnede topladığı gözlemlenmiştir.
•        Öğrencileri sahneye çıkararak onların toplum içinden konuşma yapma ve sahneye çıkma korkularını yenmelerine yardımcı olmaya çalıştığı gözlemlenmiştir.
 •        Genel bir ideoloji olan ’’ Batı üstündür’’ anlayışını ve öğrencilerin ‘’Batı hayranlığını ‘’ konuşması boyunca yıkmaya çalıştığı gözlemlenmiştir.
 •        Bir konuyu bir çok farklı açıdan ve olaydan ele alarak ve örneklendirerek akılda kalıcılığı artırmaya çalıştığı gözlenlenmiştir.
Bağcılar Barbaros Lisesi

ESENLER'DE ERDEMLİ GENÇLER YETİŞİYOR

Esenler Belediyesi'nin düzenlediği "Bilgili, Çalışkan ve Erdemli Gençlik" seminerleri ile öğrenciler hem eğleniyor hem de öğreniyor.  

2015 - 2016 eğitim ve öğretim dönemini "Gençlik Yılı" ilan eden Esenler Belediyesi, gençlere yönelik etkinliklerini büyük hızla sürdürüyor. Esenler Belediyesi Kadın Aile Müdürlüğü ile Esenler Gençlik Merkezi, ilçedeki tüm liseleri kapsayan seminerler düzenliyor. Yazar Fehmi Demirbağ tarafından verilen "Bilgili, Çalışkan ve Erdemli Gençlik" seminerleri, son olarak Esenler Belediyesi Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde  İbrahim Turhan Anadolu Lisesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

HER GÜN YAZIN
İlgi çekici etkinlikleri ve farklı sunumuyla öğrenciler tarafından büyük bir beğeniyle takip edilen Yazar Fehmi Demirbağ, yazı yazmanın önemini vurgulayarak, "Her öğrenci mutlaka yazı yazmalı. Yazarak çalışmak çok önemlidir. Anı da olsa, günlük de olsa mutlaka bir şeyler yazın. Her gün bir sayfa yazı yazsanız yılda 360 sayfa yapar. Bu da sizin 360 sayfalık bir kitabınız olduğu anlamına gelir" dedi.

HEDEF 1 MİLYON GAZETE

Okullarda edebiyat ve düşünce kulübü kurulmasının ve üye öğrencilerin çeşitli faaliyetlerde bulunmasın önemine dikkat çeken Demirbağ, "Kurulan bu kulüp üyelerinin yazacağı yazılarla her okul bir gazete çıkarsın. Nisan ayına kadar çıkaracağımız bir milyon gazetede barışı, sevgiyi ve dostluğu yazalım" diye konuştu.

Esenler Belediyesi Kadın Aile Müdürlüğü ile Esenler Gençlik Merkezi (ESGEM) düzenlediği "Bilgili, Çalışkan ve Erdemli Gençlik" seminerleri ile Esenler'de 20 bin gence ulaşmayı hedefliyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder