25 Aralık 2017 Pazartesi

İNSANLIĞIN ALEMİ YOK!

Geçen hafta 60. Habitat toplantısına katıldım. Toplantı memleketim Tokat'ın Kazgölü'nde tertip edilmişti. Türkiye'de yaşayan bütün hayvanların temsilcileri oradaydı. Toplantının başlangıcı Cuma Namazının ardından gerçekleşti. Bütün hayvanlar Cuma Namazını Hacı Leyleğin imametinde kıldılar. Toplantıya insanları temsilen ben de davet edilmiştim.
"Ne şaşarsın be ademoğlu" dedi Hacı Leylek. "Rabbimizi biz de tesbih ederiz. Biz Hayvanlar da bir ümmetiz. Allah'ın bir kulu siz misiniz sanki. Siz imtihandasınız. Biz ona şüphesiz bir teslimiyet içindeyiz. Sizin gibi yeryüzünde bozgunculuk yapmıyoruz lakin. Yeryüzünü fitne ateşiyle kavurmuyoruz."
Namazın ardından Hayvan Hakları Konfederasyonu başkanı Hamamböceği açılış konuşmasını yapmak için kürsüdeki yerini aldı.
"Bize Kara Fatma diyen insanoğlunun zulmü arşı titretmektedir. Güya Hz. Fatıma efendimizi aşağılamak için bu tür yaklaşımda bulunanların zalimliği bütün mahlukatı isyan noktasına getirmiştir. Yeryüzü yaradılalı beri bu kadar büyük bir zulme şahit olmamıştır. Eş zamanlı olarak dünyanın her tarafında düzenlenen bu habitat toplantılarıyla mahlukat olarak insanoğluna bir ikaz yapacağız. Belki bu son ikazımız olacak. Kutuplardan çöllere kadar, balta girmemiş ormanlardan pet shoplara kadar bütün mahlukat artık sabrının son aşamasındadır. İnsanoğlunun soykırımlarının ardı arkası kesilmiyor. Bakın bu Anadolu topraklarında 50 yıl öncesine kadar Aslan bile yaşardı. Soyu tükenen bitki ve hayvanların listesi uzayıp gitmekte. Marmara denizinde yaşayan balık kardeşlerimizin çeşitliliği 200 lerde iken bugün sayıları 8-10 u geçmiyor. Bu ahmaklar bizleri bitirdikçe ne ile besleneceklerini zannediyorlar? Bebeklerine giydirecekleri tulumun elyafı pamuktan, yünden, ketenden olmayacaksa...Naylonun varlığından ne kadar sıhhat bulabilirler?"
Bu minvalde yapılan konuşmayı içim acıyarak dinledim. Oturuma bir konser ile ara verildi. Bay kurbağa, Bayan Kanarya ve Ağustos böceğinin birlikte icra ettikleri Hayvan Sanat Müziği konseri ile biraz kendime geldim. Frekans, moleküler yapı ve manyetik alan üzerine yapılan bir başka sunum ile de konser sonrası oturumlara devam edildi.
Bay Sazan insanların zulümlerinden yavrularını kurtarmak için bir hayvan edebiyatı, çizgi filmler ve milli hayvan oyuncakları üzerine çalışmalar yapılması gerektiği üzerine yaptığı konuşmayı keşke TRT den canlı yayınlayabilseydik.
Küresel ısınmanın hayvanlar üzerine etkilerini Kutuplardan yapılan bir barkavizyon gösterisi ile izledik. Kutup ayısı yaptığı açıklama da cola firmasına dava açacaklarını konuşmasının sonuna ekledi. Özellikle Green Peace isimli örgütün samimiyetsizliği üzerine yaptığı vurgular düşündürücüydü.
Suriye Kertenkelesinin gönderdiği telgraf salonda üzüntülü dakikalara yol açtı. "Son 15 yılda Amerikalı insanların yalnızca 30 milyon insanın ölümüne sebep olduklarını düşünecek olursak varın o bombalarla katledilen ekolojik düzenin akıbetini."
Detarjanlarla, fabrika atıklarıyla zehirlenen kara, deniz, hava kirlilikleri tüm tabiatı mahvederken tüm insanlığında nasibini alacağını bir türlü ademoğluna anlatamadıklarından yakınan Bay Saksağan "vur beline kazmayı" sloganı ile ne yapmak istediklerini güzel sunumuyla kalabalığa takdim etti.
Erozyonun etkilerinden bahseden Bay Karga "400 yıllık ömrümde böyle afet görmedim" derken kullanılan tarımsal ilaçların yan etkilerinden bahsetmeyi de unutmadı.
Bay Katır, Bay Eşek ve Bay At ortak bir sunum yaptılar. Bildirilerinde insanlığın nankörlüğünden bahsettiler. Özellikle kaçak kesimle yok edilmelerinin önüne geçilmesi gerektiğinin ikazı üzerine yoğunlaştırdılar açıklamalarını. "Zaten şehirleşme ile kıymetimiz azaldı. Bu oranda da nüfusumuz da. Bir de At'ın kumar da kullanılması bizi rencide etmekte."
Bay baykuş "Bu tür oturumlarla vakit kaybediyoruz. İnsanlar laftan anlamaz. Bir firmayı batıracaksanız her sabah toplantı yapın. Bir ülkeyi de batırmak istiyorsanız bol bol konferanslar düzenleyin. Ne bu kardeşim lak lak...Ne zaman icraata geçeceğiz? Bu zulüm ne zaman bitecek? Katledilmedik fok mu kaldı, balina mı? Yağmur ormanları bittti bitecek. Hele bir bakın İstanbul'a. Her yer beton. Bir de bu safdirik müslüman insanlar yaptıkları binalara gavurca isim vermiyorler mı?"
Mikroplar, zararlı bakteriler, virüsler bile desteklediler Bay Baykuş'un konuşmasını. Salonda müthiş bir alkış tufanı koptu.
GDO lu mutant mahlukatlar, deli danalar, grip tavuklar'da bu protestoyu desteklediler.
Uzun uzun yazacağım yakın zamanda bütün oturumun notlarını.
El nihaye insanları temsilen bana bir deklarasyon notu verdiler. Notu uzatan bir Kurt'tu.
"Birader, siz Türkler biz Kurtları sembol edindiniz. Ama çakallık yapar durursunuz. Şimdi git karış insanların arasına ve bizden bahset. Hayatı cehenneme çevirmeniz size de kayıp. iNSANLIĞIN ALEMİ YOK. Al bu notumuzu okut bütün insanlara!"
Ve ben diyemedim...Notu cebime koyarken...
"Bizimkiler okumaz ki?"

FEHMİ DEMİRBAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder