5 Mart 2018 Pazartesi

ORTADOĞUYU ANLAMAK

Bu işin bir turnasol'u olmalı? İddialar üzerinden bu kanlı savaşın değerlendirmesini bir akıl tutulmasıyla nasıl ele alabiliriz ki? 11 Eylül'ü nasıl kavramamız gerekiyorsa aynı şekilde Oded Yinon isimli stratejistin 1980 lerde kaleme aldığı "İsrail'in Stratejisi" isimli raporuna da bir göz atmamız gerekiyor.
1895lerde Teodor Hertz ile başlayan bir mücadeleden sonra 1948’de İsrail kuruldu.
1960’ların başından itibaren İsrail’in Kürtlerle dansı başladı.
Molla Mustafa Barzani, tam bir İsrail dostuydu.
1982’de Oded Yinon planı uygulamaya konuldu.
İsrailli stratejistin adıyla anılan, CIA destekli bu Plan neydi?
Yinon'un dile getirdikleri bir şekilde hayatiyete geçti.
Dünyada hedefi tek somut olan Yahudiler harfiyyen amaçlarını gerçekleştirmektedirler. Onların Arz-ı Mevud denilen, "Büyük İsrail Amaçları" genişlemeye ve büyümeye yönelik gayretleri malumdur. İşte bunun için bu kahrolası iştahlarını meşrulaştıracak mazeretleri temin etmek durumundadırlar. Onlara bu mazereti sağlayacak şey ise hertürlü şekilde cahil kalmış-bırakılmış müslümanların vereceği pozisyon önem arzetmektedir; mezhepçi nefret ve şiddetin yaygınlaşması!
Bunu onlara sağlayacak ortam ise Irak topraklarında yeterince hazırlanmıştı. Amerika'nın Afganistan'dan başlayıp Arap baharı adı altında bütün Müslüman coğrafyaya yayılacak olan bu ateşi İran'la kanlı bir savaş mazisi bulunan Irak'ta körüklemesi için yeterince ortam da müsaitti. Siz bakmayın Amerika'nın oradaki durumuna "başarısızlık" kisvesi giydirmeye çalışanlara. Artık Irak devletinden bahsetmek mümkün değildir. Nefretle yoğrulmuş mezhepçi bir şiddetin gündelik travmaya dönüştüğü...Şanlı mazinin Bağdat'ından bahsetmek için ne kadar olumsuzluk barındıran kelime varsa hepsini Irak'ı ifadelendirme için kullanmak mümkün. Kontrolden çıkmış bir kaos cehennemidir orası.
Tırnak keser gibi kellerin kopartıldığı berbat yerlerin mizansen iklimini yaşar bu ümmet coğrafyası. Felaket ve çılgınlık kelimeleri burada uyum içindedirler. Ancak bunca kan ve barutun hegemon olduğu ortamın saklayamadığı bir acı gerçek var; o da Irak'ın üçe bölünüleceği gerçeği. Aynen Suriye coğrafyasında tekrarı yapılan bu aşağılık planda aynı maksadın peşindedir. Böl, parçala, yut emperyal iştahların vazgeçemediği bir tarihsel taktiktir.
Plan basit şekilde işlemeye başlar: Mezhepçi taassubu ek...Ülkeyi umutsuzluğa düşür...İşgalci kültür kuvvetlerinin açtığı boşlukları takip et. Cehalet mangaları önünü açsın...Sonra bir kurtarıcıya ihtiyaç duyulsun. Nerdesin Süpermen?!
Hele ki son dönemlerin İşid, İsis, Daeş gibi isimlendiren lejyonerini sıkı bir takibe almamız gerekir. İsrail Gizli İstihbarat Servisi (İSİS) - İsrael Secret İntelligence Service ile Cia'nın işbirliklerini de görmezden gelmemek lazım. Hani sormak lazım, Ortadoğudaki müslüman topluluklar arasındaki çatışmadan karlı çıkan kim? Herdaim alevlenmeye müsait olan Balkanlar ve Kafkasya sorgulamasıyla birlikte olan bitenleri geniş olarak değerlendirmek gerekir. İsrail Yahudi Devleti dünya üzerindeki Yahudi zenginlerin menfeatleri doğrultusunda genel manada bütün dünyayı adeta bir Yahudi Dünya Devleti gibi arzulamakta ve ona göre de şekillendirmektedir.
Bize söylenilenlere artık inanmamamız gerektiğini söylüyorum. Okullarda öğretilenlere, siyasi demeçlere, aydın söylemlerine kuşkuyla bakalım.Hele medya... Dünya liderleri kuşkusuz ki bu yalanların seslendiricileri. Şeytanın dublajını yapıyorlar. Bunların ağızlarından çıkan herşey gerçeğin tam tersi.Ki ben zaten batı medeniyetini hepten red ediyorum.
Ortadoğudaki bütün gelişmeler süreklilik arzeden bir planın parçasıdır. Her türlü cinayetin parmak izinde Sam Amcanın varlığı da kuşkusuzdur. Kuzeni Rusya'da bu planda üzerine düşen rolü başarıyla oynamaktadır.
Bu konuda safa yatanlar ise delalet, gaflet ve ihanet sarmalındadırlar.
Sorsanıza bölgede İslami Mücadele yürüttüğünü iddia eden yapılar neden İsraile karşı bir teşebbüste bulunmazlar? El Nusra, El Kaide, Taliban, İşid İsrail'in tetikçisidirler. Hele ayrılıkçı Kürt hareketini üstlendiğini iddia eden kominist Pkaka emperyalist batının neden köpekliğini yapmaktadır?
Hele ki Golan Tepelerinde ve Telaviv hastanelerinde yahudiden tıbbi yardım alan İşid cidden Irak-Şam İslam devletini mi arzulamaktadır?
"Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi" tek dünya devletini, tek dünya dilini, tek dünya dinini ve tek dünya cinsiyetini (İbneliği) adım adım gerçekleştirmeye evrilmişken bizim de olayları derinlemesine ele almamız gerekmiyor mu?
Biz Batı’nın Arap Baharı, Libya, Mısır ve Suriye operasyonlarına destek vermedik mi?
Nihai hedefin kendimiz olduğunun farkında olsak da uzun bir süre Ortadoğu bataklığında bocaladığımız doğru değil mi?
Adamlar küresel hakimiyet adına Pearl Harbour baskınına ihtiyaç duymaktalar, aşikar...Bunu ise kendi halklarına yedirmek için tezgahlamak durumundalar.
"Dünya genelinde savaşlar yapacağız, işgal ve istilar yapacağız" diye kendi kamuoylarını ikna edemezler. Ki bu zalimlerin kendi insanlarını bile sömürdükleri ve istismar ettikleri de ayan beyan ortada.
Dünyada tam hakimiyet için denizde, havada, karada, uzayda tam kontrol sağlamak için milyonlar-trilyonlar harcayacağız sözünü sokaklarında kedi-köpek mamasıyla beslenen insanlarına anlatamazlar. Dolayısıyla kendi kitlelerinin de başka bir algıyla yönlenmesi lazım.
Dünyanın talan planlarından biri olan "soğuk savaş" parodisi bittikten sonra tezgahlanan "terörist İslam" isimli düzmeceye insanların ikna edilmesi gerekmekteydi ki...işte bunun startını veren 11 Eylül komedisi oldu. "Sovyet işgali" paronoyak tehdidiyle nükleer silahlanma dünyada patron seçimi hususunda aslında bir referandumu hazırladı. Daha özgürlükçü olarak lansmanı yapılan kapitalizm bu yarışı önde bitirdi. Çünkü sokağın insanını hamburgeriyle, kolasıyla, sinemasıyla tavlamasını-ikna etmesini bildi. Sovyetlerin totaliter tavrı sempatiklik sağlayamadı insanlara. Nihayetinde bütün insanlık topyekün bir çıldırışın etkisine girdi. Hiçbir şey insanları tatmin etmez oldu, Yahudilerin kemdi tatminkarlıkları dışında.
Dünyada inançlarına uygun yaşayan tek topluluk yahudilerdir.
Beşşar Esad şu anda ortadoğu'da oynanan oyunun en salak kukla oyuncusu. Batının bu kirli oyunda ki tek müttefikleri ise kendi yarattıkları frenkestaynları, terör örgütleri.
Bütün bunlar coğrafyada yaşanırken ülkemizi bu oyuna dahil etmek isteyen dinci terör örgütü fetöyü de unutmayalım.
15 Temmuz'da bir oyunla dahil edilmek istendik bu kanlı oyuna. Ancak son hamlelerimizi bağımsız oynamak gibi bir refleks etkisi altına aldı bizi.
Vakit olsa da bu detaylı oyunu bütün replikleriyle anlatabilsem? Yerim dar, anlatamıyorum!



fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder