25 Kasım 2019 Pazartesi

ÖĞYETMENİM;

BANA DİNİMİ, DİLİMİ, DÜNÜMÜ, KUL HAKKINI, HESAP GÜNÜNÜ, ADALETİ, MEYHAMETİ, HÜYYİYETİ, SEVGİYİ, SAYGIYI, PAYLAŞMAYI, KAYDEŞLİĞİ, VATAN SEVGİSİNİ DE ÖĞYET TAAAM MI?

BEN DAHA ÇOK KÜÇÜĞÜM.

SAKIN BANA YANLIŞ ŞEYLEY ÖĞYETME DE HEM DÜNYAM HEM AHİYETİM ZİYAN OLMASIN!

NEDEN BU HALDEYİZ ÖĞYETMENİM?

DURUMUMUZDAN ŞİKAYETİ BULUNMAYANLAR BU YORUMUMUZLA VAKİT KAYBETMESİNLER, OKUMASINLAR.
İNSANLIK BİLİM DE ZİRVE YAPTI, DOĞRUDUR.
AMA ACIDA, YOKSULLUKTA, KATLİAMLARDA ZİRVEDE. İNSANLIK DOĞAYI DA TAHRİP EDİYOR AYNI ZAMANDA. HEM DE BİLİMSEL YÖNTEMLERLE.
DEMEK Kİ HEGEMONLARIN BİLİM ANLAYIŞLARI MERHAMETTEN UZAK, BENCİLCEDİR.
BU DÜNYANIN FOTOĞRAFI.
ÜMMETİN HALİNİ KONUŞMAK BİLE İSTEMİYORUM. YEMEN, ARAKAN, TÜRKİSTAN VE KUDÜS GERÇEKLİĞİ NUTKUMU TUTUYOR, UTANIYORUM DA. GENEL MANA DA İSLAM COĞRAFYASI BÜYÜK BİR ZİLLET İÇİNDE.
ÜLKEMİZE GELINCE.
YALANCI EMZİKLERLE KARNINI DOYURMAYA ÇALIŞAN VELETLERİZ.
BU ÜLKENİN BİLUMUM İDEOLOJİLERİ GERÇEKLİKTEN KOPUKLAR, UZAKLAR.
BİR YALAN RÜZGARIYLA GELMEZ BAHARLARIN ÖZLEMLERİYLE TÜKENİYOR HAYATLAR.
BOZUK DÜZENDE DURUMUNU DÜZELTMEYE ÇALIŞMANIN ADINI DAVA KOYMUŞUZ.
DÜNYANINDA...
ÜMMETİNDE....
ÜLKEMİNDE GELECEĞİ ENDİŞELENDİRİYOR BENİ.
ELBETTE HAYAT BİR İMTİHAN!
BÜYÜK AFETLER KAPIDAYSA KUTLU DOĞUMLAR DA SIRADA DEMEKTİR.
ÜLKEM İÇİN BİR KÜLTÜR DEVRİMİ ÖZLÜYORUM.
ÇOCUKLARIMIZI KENDİ DEĞERLERİMİZLE YETİŞTİRECEĞİMİZ BİR ŞANLI DEVRİM.
BÖYLELİKLE ÜLKEMİN MAKUS TALİHİ DEĞİŞİR.
ÜMMETE HAKKANİYETLE REHBER OLABİLİRİZ.
TEKRARDAN BİR MERHAMET MEDENİYETİYLE TANIŞIR DÜNYA!
BÜTÜN BUNLAR BİR DAMLA GÖZYAŞIYLA BAŞLAYACAKTIR.
BİZ GÖZ YAŞI MEDENİYETİNİN ÇOCUKLARI, KAN MEDENİYETİNİN ÇOCUKLARINA ANCAK MERHAMET, ADALET VE HÜRRİYET LİSANIYLA BU HAKİKATİ GÖSTEREBİLİRİZ.
ALLAH VE RESULUNUN İŞARET ETTİĞİ YOLDAN, AKIL VE GÖNÜL PUSULASIYLA GİDEBİLİRİZ.
GÜNÜMÜZ DÜNYASININ CİNNET HALİ GÖSTERMİŞTİR Kİ BU ZAMANA DEĞİN TAKİP ETTİĞİMİZ YOLUN ADRESİ HÜSRAN OLMUŞTUR.
BEŞERİYET YARADILIŞ KODLARINA DÖNMEK ZORUNDADIR.
BUNUN İÇİN ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZLİ YENİ BİR DÜNYANIN İNŞAASINA İHTİYAÇ VARDIR.
YILLARDIR BUNU DİLLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUM.
HER YENİ DOĞAN ÇOCUK KULLUK SINAVINA BİR MELEK MASUMİYETİYLE BAŞLARKEN ŞEYTANLAŞMIŞ YETİŞKİNLER ONLARI ROTALARINDAN ÇIKARTMAKTADIRLAR.
GELIN ZAMANLARIMIZI ÇOCUK VE GENÇLERİMIZ ÜZERİNDE YOĞUNLAŞTIRALIM.
EN BÜYÜK KAZANIMLARIMIZ EVLATLARIMIZ OLSUN.
UNUTMAYIN! EFENDİMİZİN VAHYE DAYALI MESAJI GENÇLERDE SEDASINI BULMUŞTU. İSLAM BİR GENÇLİK HAMLESİDİR, HAREKETİDİR.

GENÇLİK VARSA GELECEK VAR!

OYSA MÜSLÜMAN KAFALARI BATI ŞEKİLLENDİRİYOR...
KİLİSE BAKIŞLI NESİLLER HEDEFLENİYOR. HRİSTİYAN GİBİ YAŞAYAN MÜSLÜMANLAR BİÇİMLENDİRİLİYOR.

Türkiye'de tarih bilincimizi "İngiliz tarih yazıcılığı" oluşturuyor. Yani Türkiye kurulunca tarih bilincine İngiliz kodlar hâkim oldu. Bunu gözle göremezsiniz. Bilinçaltı meselesi. Mesela Türkiye'deki gençler için İngiltere ve Amerika'da okumak üstün bir durum.

Mesela Cezayir ve Tunus'taki gençler için Fransa'da okumak üstün bir durumdur. Ayrıca Cezayir ve Tunus'ta tarih bilinci Fransız tarih yazıcılığına göre şekillenmiştir. Tarih bilincine Fransız kodlar hâkimdir.

Mesela Azerbeycan, Kazakistan v.b ülkelerde tarih bilinci Rusya kodludur.

Her emperyalist güç hâkim olduğu ülkede kendi tarih bilincini oturtmadığı sürece uzun süre hâkimiyet kuramaz.
Bağımsız bir bilinç ile düşünmek engellenmiştir.

Bunlar zihinsel işgalin konusudur.

NOT: Sen olman gereken sen değilsin.
Bilinçaltlarına işlenmiş kodlara dikkat.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KURTLU OLMASIN ARTIK!

"Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır" diyen Osmanlı paşası doğru bir ifadelendirmede bulunmuştu. Cidden de yeni nesil öğretmenlerin elinde yoğruldu. Devrim yolunda istiklal mahkemelerinin gögesinde, takrir-i sükun güvencesinde ve mutlak irade sultasında... Harf inkılabı, dil devrimi derken yepyeni bir ulus yaratılmaya(!) çalışılıyordu. Başarılı olundu da. 
Artık yönünü batıya dönerek onların değerlerini kıble edinen nesiller yetiştiriliyordu.
Kurancanın alfabesi mezar taşlarına hapsolunmuştu. İlk öğretmen sıfatı yine o osmanlı paşasının ukdesindeydi. Kimse hatırlamıyordu, 16 yaşındaki Musab Bin Umeyr'in cahiliye araplarına Allah'ın mesajlarını öğretme gayretlerini ve asırların öğretmeni efendimizin görevlendirdiği vekil öğretmenin asil hayatını.
Sonra 1947 de Amerikalılarla Full Bright anlaşmasını yaptık. Eğitim sistemimizde karar mercii onlar olmuştu. Nasıl askerimiz Natoya icarlandı ise...Nasıl siyasetimiz Amerikan meclislerinin vesayetine girdi ise...ve ekonomimiz dünya bankasına peyk oldu ise...
Bediüzzaman, Süleyman Hilmi Tunahan, Mehmet Zahid Kotku gibi oyunbozanlar olmasa ne güzel topyekün kafirleşecekti. Bunun için ilk dönem batıdan damızlık erkek getirelimden tutunda camileri kilise havasında dizayn edelim diyenlere kadar herkes muasırlık yolunda muhteşem tezler üretiyorlardı. Atatürkekber diyerek çıktıkları yolda ayaklarına bağ olan Erbakan ve Erdoğan gibilerini nasıl sevebilirlerdi ki? Tam gizli kardinal efendi hazretleri ile sapkınlıklarının halvetlerine erecekleri zaman bu millet bir ayrık otuyla hesaparın ötesinde bir hesap sahibinin olduğuna işaret ediyorlardı.
Ki bu zevat eğitimcilerin arasından türedi. Bir vaiz sıfatıyla önce öğretmenlerin arasına sızıntılandı. Sonra dershaneler, kolejler filan derken yetiştirdikleri altın nesillerinin tenekeden paslı yürekleri olduğunu bu fakir ama arifan millet 15 Temmuzda dünyaya kanıtladı.
Öğretmenlık mesleğine gelince...Bir peygamberlik refleksinde olan buy müessese üzerinde hertürlü ayak oyunlarının düzenlendiği entrika alanı oldu. Değersizleştirildi. Ütopik ve muazzez olan manevi boyutu boşaltıldı. Hiç bir şey olamazsam bari öğretmen olayım anlayışıyla bir maşet kapısına dönüştürüldü. Çürümenin alfabesindeki ilk harf oldu öğretmenlik. Öğretmenler ve öğretemenler diye iki ayrı doğal yapıya dönüştü. Samimi ve gayretli öğretmenlerimizin ellerinden öperek bütün hürmetlerimle kendilerini bu rüsvay duruma karşı tenzih ederek....diyorum ki; "öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır!"
Nesilin durumu ortada...okullarımızın...
Bir kalp inkılabına ihtiyacımız var.
"Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan olmadan bilgi sahibi olmak tehlikelidir." diyen Aristo haksız mı yani?
Hele Hz. Ali'nin meydan okumasına ne demeli?
"Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum!"
Yani 29 çarpı 40 yıl demeyeceğim ama hakkıyla öğretmenin elzem olduğuna da dikkat çekerim.
  Bir de teklifim olacak. Şu Gençlik ve spor bakanlığını bölün ikiye. Gençlik bakanlığı salt bir başına kalsın. İnformal ve hayat boyu öğrenme mevzularıa el atsın. Spor bakanlığı da tüpçü başkanın herzeleriyle uğraşsın dursun. Hatta yakınlarda ölen Naim Sülwymanoğlu'nun hayatını filme dönüştürsün. Kültür bakanlığı da destek versin artık canım.
Reis demişti ya" Eğitim ve kültür işinde sınıfta kaldık" diye.Pisa yönetim kurulu başkanı geçenlerde bunu gerekçelendirdi: "Öğrettikleriniz geçersiz!"
Yani Kutlu olsun Öğretmenler günü. Kurtlu değil!
Yani "ya eşini ya işini terket diye taşeron öğretmenleri anlayamayan milli eğitim bakanlarımız da olmasın artık.
Hani" şu okullar olmasa eğitim sorununu çözecem diyen" bakanları da gördü ya bu ülke, ne desem?
Okumayan ülkemin güzel insanları...ve yazmayan!
Ünlü Tac Mahal yapılırken Raca inşaat alanını gezer. İşçiler taş yontmaktadırlar. Bir işçiye sorar, ne yaptığını. O da taş yonttuğunu söyler. Bir diğeri "buraya bir mabed yapılacak. Onu yapıyorum" der.
Öğretmenler, çok yontulması gereken taşımız var. Hüner onları mabede dönüştürebilmekte!

Geçmiş alimlerimize rahmetler olsun...Geleceği belirleyen alimlerimiz olsun duasıyla...

FEHMİ DEMİRBAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder