2 Aralık 2019 Pazartesi

ŞÜKRETMEYİ BİLMİYORUZ!
1. Düşünceyi, fikri ifade etmek için hani kafada ampül işareti yapılır ya...Hah, işte o doğru bir ifade. Çünkü beynimiz çalışma performansı açısından 10 wat'lık enerji harcamaktadır. merak etmeyin uyku esnasında da bu enerji sarfiyatı yapılmaktadır. Allah'tan elektrik sayaçlarını okuyan firmaların bundan haberleri yok. Yoksa okuma bedeline bunu da yansıtırlardı.
Ha bir de ampül dedim diye işin içine siyaseti karıştırmak isteyenlere bir mesajım olacak. Grafen teknolojisi ile ampül kullanımı evlerde tarih olacak. Duvar kağıtları bu işi görecek.
2. Yukarıdaki yazıda kaç cümle var, saydınız mı? Siz her bir cümleyi okurken siz farketmeden gözünüzde 100 milyar işlem yapıldı. Şu bilgisayarlardaki işletim sistemine şaşıran insan...Hatta işletim sisteminin mühendislerini dünyanın en zenginleri yapan bizler bizi göz nimetine bahşeden Rabbimize neden teşekkür etmeyiz ki? (Burada şükürler olsun sana Rabbim denilecek.)
İnsan gözü yaklaşık 40 ayrı parçanın birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmasıyla görme fiilini gerçekleştirir. Bu 40 ayrı parça kendi içlerinde mucize olarak ifadelendirilecek şekilde bir yapıya sahiptir.
Gözümüzün hemen arkasındaki "Retina" tabakası 11 ayrı katmandan oluşur. Bu katmanlardan biri kan damarı ağıdır. Vücudun en yoğun damar ağını oluşturur. Işığı yorumlayan retina hücrelerinin oksijen ihtiyacını karşılar.
3. Ampül dedik te...Normal bir ampül elektrik enerjisinin 3/4 ünü ancak ışığa dönüştürür. Geriye kalanını da ısıya...Ateş böcekleri ise %100 ünü ışığa dönüştürür. Yani firesiz. Aydınlatma teknolojisi bu aşamaya gelmek adına ne gayretler yapıyorlar ki inanamazsınız. Hele bir de okyanusların dibine ininde bir bakın led ampüllü balıklara, denizanalarına...Hala şükretmeyecek miyiz?
4. Peki buraya kadar şunca okuma yaptınız da, bu arada kaç kez soluk alıverdiniz, farkettiniz mi? Akciğerlerimizde 300 milyon adet kılcal damar var. Bunları ard arda birbirine bağlasak 2400 km.lik bir uzunluk elde ederdik. Yani ülkemizin kara sınırlarının uzunluğu kadar. Vay be dediğinizi duyar gibiyim; ben neymişim be!
5. Bütün bunları yalnızca çekirdeğinde her saniyede 100 milyar nükleer bomba üretebilecek bir enerjiye sahip güneşin yörüngesindeki dünya isimli gezegende yaşayan 700 bin çeşit canlıdan birisi olarak farkedememek ne kötü değil mi? Ne kadar az şükrediyoruz, kainattaki bütün zerre yaradanına secde etmişken ve onu tesbih ederken!
Tüm gezegenleri, galaksileri (Bunların adetlerini saymaya bildiğimiz rakamlar yetmiyor)...Hasılı tüm varlık alemini deyip geçiştireyim: Mevcudatı oluşturan atomların %99.95'i boşluktan ibarettir. Geriye kalanı da enerjidir. Varlığın ham maddesi yokluk yani. Bizi yoktan var edene şükürler olsun. Kün yani...Bilim de Big Bang diyor bu şükür manzumesine.
6. İnsanız ya...Hani en küçük yapı taşımız hücredir... Tarif etmem gerekirse; Hücrelerimiz pillere benzerler. Enerji üretmek için karmaşık reaksiyon içerisindedirler. Malum, oksijen enerji elde edilmesinde kilit moleküldür. Bir araba motorunda havadaki oksijen kıvılcımı ile birleşmesi sonucu yanan benzinden enerji oluşması gibi, hücrelerimizde özel enzimler kullanarak oksijen ile şeker molekülünü yakarlar. Bütün bu işlemler için senin bir iraden, tercihin, kontrolün var mıdır ey insan?
(Deizme karşı bir kitap hazırlığı içerisindeyim. Biliyorum ki siz yine okumayacaksınız. Olsun ben rabbime 51. mektubumu yazmış olayım.)
Fehmi Demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder