11 Şubat 2013 Pazartesi

kurban bayramınız kutlu ola!

Izgara Bayramı sonrası

Aşağıda okuyacağınız satırları, geçen seneki Kurban Bayramı sonrası yazmıştım. Merak ediyorum, bu bayram sonrası ne yazarım?
Değişen ne, değişecek olan ne? Hayatımızın oyunu hep mi aynı, aktörleri de...
Yeteneksizsiniz mi, yetenek sizsiniz mi?
Belki biraz Mısır...Haşlanmış olanından...ya da patlatılmış...
Demokrasi paketlisi, kimbilir?
Ya da yerel seçimlerin aday adaylığı yarışı?
70 cente muhtaç Amerika gündemimizin neresinde?
Bu monotonluk çok can sıkıcı...Gezicilerde sustu...
Biz alışık değiliz böylesi suskunluğa...
Hadi be Fatih Hoca göster mucizeni, devir Hollandayı! Kim ne derse Nederland!

*********************

Geriye kalan ömrümüzün kurban bayramlarından birini daha mazi yaptık. Alışıldık kurban bayramı görüntüleriyle…Kaçan kurbanlıklar, tvlerden kavurma tarifleri, Kurbanın dindeki hükmü;  halk nezdinde kabul görmeyen din bezirganlarıyla bir kez daha polemik konusu olması…Izgara bayramı yani…İslam aleminin 3 ayrı bayram günü yaşamaları, trafik kazaları, Suriye sızısı, pkaka pisliği, buram buram cehaletimiz…
Ardından gelen Cumhuriyet bayramı…Eskinin solcuları cümleten olmuş Kemalist! Kurban olduğum bayrağımızı ipoteklemişler, mubarek…
Anıtkabir fetişizmi ayyuka çıkmış halde…
Bizden olanlar, olmayanlar diye suni bir sınır çizgisi coğrafyamızı bölmüş ikiye, üçe, dörde, beşe…
Cumhuriyet resepsiyonu…Bir kısım millet Receptioncu…Bir kısmı alternatif Kemal(Kılıçtaroğlu)ist!
Meclis önü, arkası…
Artık Milli sebzemiz olan biberin, gazından nasiplenenler… Eskilerde bir ‘Kuru Fasülye’ vardı gaz sahibi olan, yurdum sınırlarında…Gazprom gazı hakeza, yakın vadede…
Anadolu’ya, Sılay-i Rahim’e gidenlerle bayram tatiline gidenler doluştular yine İstanbul’a…
Yakın gündem maddemiz İstanbul’un bitmeyen çilesi trafik…
Allahtan boğazda Cumhuriyetin kutlamasına binaen havai fışıklar patlatıldı da biraz olsun neşelendik; milyon dolarlar karşılığı…
Sandy kasırgası ilahi adalet misali Amerika’ya hesap sorarken, Amerika’da Yemen’i bombalayarak kendi malum adaletini tecelli ettiriyordu. Uğruna bir milyon şehid verdiğimiz,  bizden kopartılan Yemen’i…
Kahve yemenden gelirdi eskilerde; şimdilerde Starbucks cafe…
Değiştiğini zannettiğimiz, değişmeyen gündemlerle değişmeyen gündemlerimiz…
Anayasa…
Terör…
Bol inşaat…
Endeksliyiz bi şekilde heran bir yerlerde olacak depremlere…
Noel kapıda…Bir yılı daha devirdik…Yine vur patlasın, çal oynasın…Gangnam style dansı pek bi moda…
Hülyadan uzun süredir bir haber yok, onu konuşmayı özledik! Tatlıses, seda, erbil…
Kuzey, Güney savaşında Birleşmiş milletler arabuluculuk yapacak mı?
Bayram dönüşü ne yazmalı ki?
Hep aynı şeyler…
Monoton geçiyo be hayat!
********************
Yukarıdaki fotoğraf, bir zamanlar babamın kullandığı lokomotif... Babam Rahmet-i Rahman'a kavuşalı bir seneyi aştı...Babamın kullandığı "tren" ıskarta... Değişmeyen tek şey milletin makus talihi!
Çocukluğumun bayramları, öpülen eller şimdilerde birilerinin alay konusu!
İşin aslı asıl şimdi; KURBAN ZAMANI!

Sevdiklerimizden sevdiklerimiz için vazgeçme zamanı!

****

Hayr'ola!

****
Slm ve dua ile!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder