25 Kasım 2013 Pazartesi

güce tapanlar ülkesi,



Güce tapanlar ülkesinde,
kemik; kutsal aş
sunaklarda çocuklar
milli marş; ne kuru, ne yaş!
ruhlar taş!
kadınlar meta,
aile mevta!
adamlar kukla!
Ferisiler yazıp, bozmakta
oyun; ibadet,
tanrılar dahi vatandaş!
gayri safi milli amentü!
Anayasa yok,
akla esen kanun,
bük bileğimi gardaş;
iflastır sonun!
Güce tapanlar ülkesinde,
ne yaz, ne kış
mevsim ne dediysek o!
kar yağacak ya da yağmayacak!
küresel ısınma, kutup ayılarına!
Bugün sıra bende,
şimdi istismar zamanı!
Eskilerden bahsedeyim mi canım,
uyuturum belki...
helal ile haram yasak kelime,
fetvalar resmi onaylı,
karar; el-cevap:
ya getiri ya götürü...
Güce tapanlar ülkesinde,
mevzuat hazretleri şah mı şah,
daha çok eğilen tek padişah!
Mürekkep yasak, harf yasak,
kokmayın diye çözüm, sarımsaklamak!
illaki savsaklamak!
yok yok değil lakin,
fikir,izan ve insaf...
Güce tapanlar ülkesinde,
birdirbir binbirdirek,
sınırı olmayan ülke
başkenti egonuz,
rüyalar bile patentli.
Ütopyamız;
Belki bir kadın,
bir de bir adam,
gerekecek...
Musa doğacak...
Asasının gölgesinde,
vaad edilmiş bir ülke belirecek!
Alan memnun, satan
güce tapanlar ülkesinde
değişmeyen tek şey değişim!
Putlar satranç tahtasında,
piyon bir senin, bir benim!
Böyle gelmiş böyle gider,
yolu bulmak tek şose!
İlk taşı atacaklar yok lakin,
herkes günahkar, herkes masum!
Bir mermer lahit,
şehirden çıkış yolu,
kefen üniforma, ceplisinden...
Meyyitler başvekil,
meçhuller mebus!
Güce tapanlar ülkesinde,
korku elzem,
beklemek kabus!
Ah kudüs, ah kudüs!
Kara, renklerin sultanı...
Ak güvercin kafesinde, sus!
bir uzak düş, endülüs!
Burdan kabe'ye yol yok,
yordam yok...
pus mu pus!
sus!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder