24 Aralık 2013 Salı

ben varım,



RECEP TAYYİP ERDOĞAN


kasımpaşada,
fatihin,
gemileri indirdiği yamaçta,
hayaller kurardık...
bakıpta haliçin,
katran sularına,
nefesimizi tutar...
pis kokusunda,
cenneti arzulardık...
oyunlar oynardık,
sen fatih olurdun,
akşemsettin, hocamız,
bense ulubatlı...
dayanırdık şehrin surlarına,
bizansın istanbuluna!
ayasofyayı açardık önce,
ferman buyururdun,
kırardık zincirlerini...
tekbirler getirirdik,
sevinçten...
sense,
çaktırmazdın,
bakışlarını saklar,
gizlice ağlardın!
bacılarımız derdin,
örtünmeli!
yetimlerse sevinmeli...
adil düzen,
gömleğimizin rengi!
oysa yamalı giyinen,
mahallenin garip,
fakir çocuklarıydık!
başkalarından farkımız,
zengin hayallerimizdi...
sen ki mahallemizin abisi,
teşkilatın reisi...
biz kırk kişi iken,
içimizden biri,
şimdi asrın lideri!
oysa mahallede,
kimse ciddiye almazdı bizi,
dürüst çocuklardık,
o kadar!
bir sen,
içimizdeki büyümüş çocuk,
kocaman laflar ederdin,
belki biz bile oyun derdik,
sana gülerdik!
öyle ya hak gelecek,
batıl zail olacak!
hayali cihan değer!
kasımpaşa yamaçlarında,
hayatın yamaçlarında,
yürütülmesi gereken onca gemi!
haliçin sularına döşeli,
tarihten ve cehaletten mamul,
kocaman bir zincir...
kırılması gereken onca da put!
uzanan eller ibrahim,
sabır içimizdeki ateş!
bizse oyun peşinde,
39 sergüzeşt!
surda açılan gedik!
hep peşindeydik!
zamanla,
oyundan dönenler oldu...
yar göğsüne baş komadan,
ölenlerde...
savrulup sönenlerde!
derken,
one minute!
...
biz,
oyun oynadığımızı sanırken,
sen...
oyunu ciddiye almışsın,
bir bakmışız,
cidden fatih olmuşsun!
şimdinin bizansıysa,
hepten ciddi!
...
pensilvanyadan çandarlı;
telavivden ayarlı,
obama oyunbozan!
hocamın deyişiyle,
bremen mızıkacıları!
...
şimdi anladım seni abi,
"oynanan oyunu,"
o zamanlar oynadığımız oyun,
sen şimdi cidden fatih olmuşsun,
bense asıl şimdi,
cidden ulubatlı!...
...
rüzgar tenimizi savurdu,
şimdi biz ihtiyar çocuklar,
çocukken oynadığımız oyunu,
yeniden oynayacak!
yeni nesil,
asımın eskimeyen nesli!
...
istanbul yeniden feth olunacaktır!
onu feth eden komutan,
ne büyük komutan!
feth eden asker,
ne büyük asker!
tarih bu,
yeniden...
tekerrür eder!
...
kasımpaşa yamaçlarında,
yeniden tekbir sesleri!
....
artık 40 çocuk değiliz lakin,
milyonlar çoktan...
kudüs hayalinde...
bir kısmı; endülüs!
...
abi;
selahaddin eyyubi de,
olur musun?
..
tarık bin ziyad?
yakarız değil mi,
gemileri?

....
demek isterdim!
...
alkışlar, iltifatlar, övgüler!
ya da lanetler, sövgüler!
arasında bırakıldın ya!
ne desem!
...
ya devlet başa!
ya kuzgun leşe!
...
yezid gibi yaşayıpta,
hüseyin gibi anılmak isteyenler,
anlamaz ki beni!
...
en çokta;
17 yaşındaki,
masum kızın şehadeti,
mısır meydanından...
seni bize geri getirdi!
...
abi,
haddime değil belki,
bu kez büyük oyuna,
oyun bozanları alma,
alma aramıza mızıkçıları,
adı soyadında olsa,
misal!
...
hocamız derdi ya,
önce ahlak ve maneviyat,
işte öyle yani,
ikinci yarı başlıyorken,
elzem;
itikat ve fikriyat!
...
kimse aldanmasın,
kravatlı halimize,
üniforma kefen,
rütbe şehadet!
...
sen bize işaret et!
...
dilimiz öfkeliyse,
uğradığımız haksızlıklara,
ümmetin perişanlığına...
rabbim!
sen yine de zikrimize,
beddua değil,
dualar nasb et!
...
kardeşlerimize de,
bize de,
tevbeler kapısı;
cümle kapısı!
...
bakanların değil,
görenlerin ordusu;
ak neferler,
hakkın yolcusu!
...




1 yorum: