20 Aralık 2013 Cuma

şiir kitabı



BİZİM HİKAYEMİZ
"tılsımlı sözler!"

KAPINIZI ÇALAN BENİM!


TAK TAK TAK!
-Kim O?
-Aç! Benim!
-Sen kimsin?

Eskiden evlerin dış avlu kapılarında iki tokmak bulunurmuş. Biri beyler, biri hanımlar için. Çıkan sese göre evin içindekiler karşılama için tedbirlerini alırlar imiş. ZERAFET!

BESMELE ile açılırmış çarşı-pazar! Aynı şekilde de kapanırmış.
AÇMAK-KAPAMAK!
Söz bile Besmele ile başlar...
Dua ile bitermiş!
ESKİDEN!
Şimdi yalnızca açmak-kapamak kaldı; düşüncesizce-fütursuzca!
Meclisi Mebusan açıldı!
Kapandı peşi sıra...
Tbmm açıldı!
Camiler kapandı.
Kadınlar açıldı!
Vakıflar kapandı...Ayasofya misal...

Toplum batıya açıldı...
Kuran kapandı!

AÇ-KAPA!
SLOGAN ORTADA; Aydınlığa açık-Karanlığa kapalı! Tersi miydi yoksa?

Bir yerler açılıyor...bir yerler de kapanıyor...
Bir şeyler...
Okullar açıldı...
Dershaneler...İmam Hatipler...
Ya da tersi; meyhaneler, kerhaneler...
Birini aç diğerini kapa!
Ya zihinler?
Biri bizim ayarlarımızla oynuyo! 
Kim bizi açıp-kapatan?
YALAMA OLDUK YA HU!
BELKİ DE BOZULUŞUMUZ ONDANDIR?

Aç kapa!
KAPA ÇENENİ!
ARALIK TUTMAK YOK! ORTASI YOK!
Ya aç, ya kapa!
Gözlerini aç!
Kısa kipler; emir hükmünde; aç-kapa!
Diyaloğa açık mısın; Konumuz bu değil ki?
Kapılar çalınıyor tek tonda!

TAK, TAK, TAK!

-Kim O?
-Aç! Benim!
- Sen kimsin?
...
PEKİ...SEN KİMSİN?

kuyu derin değil, ip kısa 
tuz kokmuş, zahir... 
ben buraya yıldızsız gecelerden geldim, 
kabullendim; buymuş meğer yasa... 
....bir ressam hazin bir tablo çizmiş, 
rica-minnet, işe yaramaz iksirmiş... 
... 
aklıma emanet ettim, inançlarımı... 
inançlarım dönmüş acaba? ya... 
...birşeyler sindirdi beni, 
dostlarım incitti, 
bu sözler benim değil, 
aranızdaki bu ben, ben değil, 
nefsim egomla aramda, sırnaşık... 
olmayan ne ki dünyamda karışık... 
ihtiyar bir adam umutlarım, 
zıpır bir delikanlı, bitmez isteklerim... 
... 
kundağımın teri kurumadan, 
kundaklama peşinde kefenim. 
ne zaman başladı bu oyun? 
bitti bitecek faslında... 
... 
hiç olmazsa şehadet, 
dudağımın ucunda...

-TAK TAK TAK!Demeyecek,Azrail!

Habersizce gelecek,
ve SEN!
-KİM O! 
...diyemeyeceksin!

SEN iyisi mi şimdiden KİMİM BEN de!
***
ben;
çerkez babamın,
neden balık yemediğini,
sonraları öğrenecektim,
yüzbinlerce çerkezin,
karadenizi boyladığı
sürgün hikayesiyle...
hastalık, kıtlık hikayelerini,
starbucks cafede
bir yanda cafemi yudumlarken...
açınca laptopumu,
bir avmde,
fastfood sıramı beklerken,
öğrenecektim,
sarıkamışı,yemen'i, çanakkaleyi...
blogspotumda yazacaktım öğrendiklerimi,
paylaşacaktım sonra facede,
twitleşecektim, tanımadığım insanlarla...
içimin burukluğunu kimse görmeyecekti,
ben klavye boyu ağlayacaktım!
Ahkamlar kesilecek,
nutuklar atılacak,
birilerine karşı olunacak,
birilerinin yanında saf tutacaktım.
Kutsalları konuşacak,
laflar boğduğunda, sinkaf!
sorgu nerde, el insaf!
digital dünya vatandaşıyız ya...
rolümü oynayacaktım...
Ta ki yıkılınca dağım,
öpülecek eline hasret kaldığım,
hatıraları hasrete dönüşünce babamın,
akvaryumdaki balık olacaktım!
Gerçeğim;
babamı çok özlediğim...

********************

Ay dilim, çatal dilim,
n'olaydı da susaydın,
niye ürkütürsün,
fincan katırlarını?
ezberini bozarsın,
şeytanın alametlerini...
duyulmak istenileni, de,
lal olası,
olası hesaplardan sana ne!
ecdatmış, unut,
ölüden sana ne!
torunlar mı?
sende ölcen sana ne?
koyun koyun bacağından,
keçi, keçi...
kime ne, sana ne!
Allah de, peygamber,
say mangırları...
Allah'ın adaletinden sana ne!
mazlumlar mı?geç!
yardım iste, al payını,
edebiyatsa edebiyat!
öv yat, söv yat!
sana ne! al sana hakikat!
Açlık payın, saflık ta,
divanesi kimin umurunda?
dil susar, kolay!
ya gözler nasıl görmez?
çevir başını,
demesi kolay!
....



biz...
bi yerlerde yanlış yaptık!
ki,
mutsusuz,
huzursuz,
ve,
artık umutsuz da!
...
sular çekildiğinde,
nuhun çocukları,
çoğaldılar ve dağıldılar...
gobi çölünden,
yayıldı efsanemiz.
72 hizmetkarla,
süleyman şah!
mucizelerin adamı, musa!
göğe yükselen isa!
biz onların hikayelerinde yokuz.
40 yaşındaki yetimin
ayak izlerinde ise toz!
talas ırmağında arındık,
malazgirtte peygamber sancağı!
bu yurt!
ilelebet ümmet kundağı!
atomun nasıl varsa çekirdeği,
şehid kanlarıyla karış karış,
bu topraklar tevhidin simgesi!
haçlı seferleri bize!
gazap bize, kahır bize!
anadolum!
evlatların, peygamber gözdesi,
ismin, islamla müsavi!
ayrı bir alemsin!
türkoğlu türk!
ve yoldaşların,
arap, çerkez, arnavut ve kürt!
garp seni!
senin şahsında islamı,
onun rabbi Allahı!
düşman bellemişken...
...
şimdi operasyon zamanı!
karlofça anlaşması,
mondros... serv,
ve müterake yılları,
lozan ki, oyunbozan,
zincirbozan!
Türk kabuğunda!
suç; kavuğunda!
çanakalede talebeler,
istiklal mahkemelerinde,
dedeler!
babalar devri başlasın!
vur patlasın, çal oynasın!
sincanda tanklar,
güya türk uyanacakmış,
modern ergenekonda!
belgeselde hem penguen,
hem anakonda!
koyun'larımız da... uyumakta,
koyunlarımız'da, yılan!
yalan, dolan!
var birazda sen oyalan, erdoğan!
cenazeyi cemaat kaldıracak!
gıyabi imam,
gülen taraf!
...
içi boşaltılmışlar,
çığlık çığlığa!
yaşa, varol, nurol!
kahrol!
...
kahkahalar, tarihin dehlizlerinden;
şimdi intikam zamanı!
resul mahzun! analar perişan!
çocuklar...ürkmüş...
...
haykırsam kollarımı,
makas gibi açarak!
durun kalabalıklar!
bu yol, çıkmaz sokak!
...
şimdi sükut,
şimdi hüzün zamanı!
...
ben se!
ben bu oyunu bozarım!
telaşında...
bir yalnız adam!
...
ben Allahın gölgesi,
ben peygamber varisi,
...
ben, deli!
...
ben, divane!
...
meselem, 
kavmiyetçilik değil!
lakin!
Ey Türk!
titre ve kendine dön!
sen Allahın yolunda,
ne güzel adamdın!
...
cömert nil,
yeşil tuna...
dönmeyecekler yurduna!
...
yalnız adam!
...
sakarya misali!
...
divanesi,
ikimiz;
Allah yolunun!
...
şimdi ki dirilişimiz;
"evlatlarımızı kendi kültür kodlarımızla yetiştirmemiz!"

* O nasıl olacak diyenler benimle temasa geçiniz, lütfen! Ya da; size yalancı sevdaların yolları... bana;
"Allah ve resulu yeter!"
"O ne güzel, vekildir!" 


HÜKÜMSÜZDÜR!
hükümlü, 
ya da tutuklu,
ve çokta tutkulu...


fikir kirli,
bilgi çöplük,
bilgisiz fikirler,
kainatın değil...
kanaatin sahibi...
yeryüzü,
bize mescid mi kılınmıştı?
ben sokağın şaiiri,
şaşkınlıkla,
öfke ile izlemekteyim,
olanı ve biteni!
necip Türk milleti,
işte posaları,
çanakkalede yok edilenlerin,
güruh çaresiz,
güruh korkak...
daha çok ta nefret dolu!
biraz elif ba,
ardından a,b,c!
ne tam kafiriz,
ne tam müslüman!
köyünde,
tezekli yaşam sürenler,
şehirde,
boktan bir hayat içinde!
okumuş çocuklar,
iş peşinde!
kaos üreten politika,
hayat hırsızı!
betonda çalınır,
hayaldende!
herkes kör derviş,
birbirinin ardına,
sıra ile geçermiş,
bir tavuk uğruna,
bir inek...
birbirini boğazlayanlar,
şeherde,
moderinlik peşinde...
ey halkım!
aldatanlar,
aldatanlar arasında,
köşe kapmaca!
din uluları...
en çokta siz,
kaostan nemalanmakta!
şaklabanlık ve yalakalık,
şeytani rütbe!
el etek öpmek,
haşa ibadet!
şehirde başka senaryo,
önce gecekondu,
müteahhitli yaşamlar,
milletten çalınan arsalar,
yeni yaşam alanları!
ah apartımanlar!
çarşı pazardan avmler!
kul üretim çiftlikleri,
kolejler...
yeni ürünlerimiz,
üniversitede,
askerde...
memur kılınanlar...
yeni dünya düzeni!
eskiyen ne ise...
kırbaçlar bordro...
taltifler rüşvet!
haraç...pul parası!
içi aynı,
ha kemalist düzen...
ha bilmem ne!
zindan aynı,
değişen gardiyan!
bu düzen değişmeli,
diyenler sakıncalı piyade!
sağdan soldan esen yeller,
garibim memo bilmez,
kendini mıncıklayan,
aslında aynı eller!
dedem yaşadı ve öldü,
aynı masallarla...
babam da!
şimdi ben bu kelimelerle,
avunmakta!
oğullarım,
fast food kuyruğunda!
kıyıma uğradığımızda,
meğer kellelerimiz gitmemiş,
yaşayanlarda kelle kalmış...
salla başı,
al maaşı!
padişahım çok yaşa!
devir, demokratik padişahlık!
bizim köyden,
ırgatların üseyinin oğlu,
abugat çıkmış,
adalet dağıtacakmış,
emmisinin oğlu da profesör!
karşı köyden şükran,
olmuş şarkıcı...
aşağı köyden,
adını unuttum...
neyse...pala dayı diyek!
onunda oğlu, transseksüel!
eyi bişey olmalı ki,
bu meslek grubunun sayıları,
çoğalmakta...
öniversite imtaanları ile mi olunuyo,
hemen bende küçük torunu,
yazdırayım dershaneye...
kerhaneye de rağbet galmamış,
cümle istanbul...
tevbe tevbe!
bizim apartımanın kapıcısı,
hah işte o...
onun oğluda...heroinman!
süperman gibi bi şi...
öyle diyolar...
bak kaldık gene lafa...
vakitte cuma saati...
namaza gecikecem...
bi ara gene görüşek...
babana, anana selam de...
dua edecem size de!
içten bir ses...
yav...memo,
yıllardır edersin dua...da,
hangisini kabul etti mevlam...
gayrisafi milli hasılada,
değişen bişi yok!
suriyede katliam,
mısırda...
kanayan yara,
filistin!
sorularla geldik,
şiirin sonuna...
aslında söz çok ta...
bende geciktim,
çıkmalıyım sokağa...
garabete şahid lazım,
birinin olan biteni,
kaydetmesi...
aklımızı,
yüreğimizi,
imanımızı kaybettikya...
gazeteye ilan vermeliyim...
hükümsüzdür diye!
ve yeniden yenilerini,
çıkarmalıyım...


ÇOCUK ETİ YİYENLER!
üç yaşında bir çocuk; "sizi söyliyecem Allah'a!"

Yaşayan ölüler sokağında, 
eşkiya; dünyaya hükümdar!
biz tesbih çekelim,
kahır ya da sabır!
keder denizinde çocuklar...
ağlayan... kan kusanlar...
soğuktan, hastalıktan, savaştan,
açlıktan ve hatta!
başı okşanasıcalar!
yetimler!
herkes, sahibinin sesi,
onlar sessiz çığlıklar!
biz avunmalarımızla,
ulaşmak için tanrıya...
putlarımızın eteklerine sokulanlar,
heran, her saniye soluksuz kalanlar!
Ah! çatık kaşım!
çocuktan beslenenler bir de!
onların üzerinden nemalananlar!
alnımın yazgısı, kaderin coğrafyası!
akıp gittiğinde zaman,
düşmanların kötülükleri değil de,
dostların sessizliğinde,
yitecekler!
laf ebeleri, laf canbazları!
beceriksizler ve,
hatta korkaklar!
çocuklardan beslenenler,
en çokta,
zalimlerin safında,
saf tutanlar!
safmış ayağına yatanlar!
bu satırlar yazıldığında,
hava soğuk,
yüreğim ayaz!
sütunlarında gazetelerin,
yıkılmış değerler!
ben sizi bildim,
timsah soyları!
cukkasına,
makamına tapanlar!
kürsü mücahitleri!
çocuktan beslenenler,
sizde suçlusunuz,
can veren her çocuğun kanında,
sizinde parmağınız var,
her acı çeken çocuğun,
canında...
kanında...
bedenleri, ruhları kirletilenler,
onlar başkalarının çocukları,
sizinkiler peygamber tohumu!
sözlerim ağır gelmesin size!
çocuk katili olmaktansa...
onları hem bedenen...
hem ruhen öldüren!..
ben kötü şair olurum, 
sevilmeyen!
siz gidecek..bitecek...siniz!
tarih sizi de silecek,
ben itirazlarımla,
masumların katında,
dilsiz şeytan olmayacağım!
bana kahır,
çocuklara elem!
size ise...
cehennemin yolları!
zalimlerin ekmeğine yağ sürenler,
yetimlerden bir lokma ekmeği,
esirgeyenler!
esirgeyen,
bağışlayan rabbime...
sığınırım sizlerin şerrinden!
çocuklardan beslenenler!
çocukların, hayatlarını,
ve hatta!
geleceklerini çalanlar!
katiller ve hırsızlar,
laf ebeleri...
canbazları ve hatta!
dışarısı soğuk,
suriyede,
filistinde,
ve hatta az ötedeki sokakta,
can vermekte çocuklar!
yanıbaşınızda belki,
siz ki ilgisiz,
acımasız ve hatta,
tv ekranlarında,
eli cebine gitmeden,
başkalarından...
yardım dilenenler...
çocuktan beslenenler!
okutacaksınız ya...
okutarak, karanlıkta bırakanlar!
kim alındı ise,
bu sözlerimden,
işte onlar;
çocuktan beslenenler!
Kendi evlatlarının,
kanından beslenenler!



SARIKAMIŞ
no frost!

Bir noel zamanı,
Allahüekber dağlarında,
bu kez kar çölünde...
Anadolumun aslanları!
...
73 makinalı tüfek,
birazcık top,
218 kadar...
azıksa;
kuru ekmek ve zeytin!
haydi aslanlar gazveye!

1915 in son günleri,
80.000 vatan evladının da!

adım adım buzdolabına!

en büyük düşman,
rus değil,
hem cehalet!
hem yazlık ceket!

sarıkamış...
kar beyazı!
soğuk üşüyor,
kar donuyordu...
evlad-ı fatihan'a
bir haller oluyordu!
Rus'a ne hacet,
ahmaklığımız bize yetiyordu!

sarıkamışın sarısı,
ah!
zaman solmuştu!
yetmedi mehmedimin nefesi,
ayaz onu da vurmuştu...
akrep, yelkovan,
ve can,
aynı anda durmuştu!
söz, şehadet her ne varsa,
herşey buz,
nefis dahil!
herşey kör bir an'a,
hapsolmuştu!

değişmeyen gerçeğim,
mazlumlar ve yetimler,
zulmü resimleyenler!

acı bir hikayesin,
soğuğun aslında,
yakıcı olduğunu,
ateş olduğunu söyleyen,
sarıkamışım...
sen de, mehmetçik dahil,
tarih donmuştu!

Batum'u alacaktık,
öyle çıktık yola,
yol; kar'bela!

onlar...donarak öldüler...
ve biz hala,
yanıyoruz!
Allahüekber dağlarında,
bu kez kar çölünde...
Anadolumun mazlumları,




ÇANAKKALE
kınalı kuzulara...içimin yangını sönsün diye...

BUCKİNGHAM sarayından, 
aşağı sarkıttı saçlarını Rapunzel!
Yukarı çıkartmak istedi, yanına,
dünyanın bütün çocuklarını...
Kraliçe masal söyleyecekmiş,
uyutacakmış, bütün uyanıkları.
Bende uyandırmak için,
bütün uyuyanları,
yedi uyuyanları,
yedi iklimin,
yedi bölgenin çocuklarını,
bir hikaye anlatacağım...
Ne var yani,
ben de bir kralım!
Alem buysa;
kral benim!
Ancak, belirteyim!
Benden gaydalı sözler beklemeyin.
Söylenmesi gerekeni,
dedik ya,
Akif söyledi!
"Şu boğaz harbi nedir? 
Var mı ki dünyâda eşi?"
ben, muhteşem şiirlerin,
şaiiri değilim ki!

"Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rap, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer."


Yalın, tatsız, tuzsuz; sözlerim,
Tek gideri,azıcık...içtenliğim!
Güzel sözlerin sahipleri,
atlara binip...gidenler!
Ben, yalınayak...geride kalanlardan!
Kahramanlıkları tasvir edemem!
anlatacaklarım,
size yeter mi, bilemem!

"Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in aslanları gibi şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın."


İçim acı dolu, dilim lal!
Ben ki koca çınardan,
kırık bir dal!
Gardınızı alın artık,
girizgah bitti!
hikayemiz başlıyor!

"Arkadaşım, İbraam çavuştan,
10 mecidiye borç aldıydım!"
Halil onbaşı çektiği acıya aldırmadan,
kucağında yattığı gumandanına baktı,
belki dudaklarında kalan, son laftı!
"Söyleyin arkadaşıma,
hakkını helal etsin!"

Hayatların, helal ile haram arasında,
geçtiği o günlerde,
(şimdilerde kar zarar,
daha da çok; getiri-götürü)
-iktidar şehadet payitahtı,
dershane bütün cephe!-
Çanakkale'de,
bir hazin tablo,
asr-ı saadetlik!
254.000 okumuş çocuğu memleketin,
küffar!
Yani İngiliz,
hilafet makamına! ümmetin kalbine!
İstanbulum'a,
murdar çizmesiyle girmesin uğruna...
ki şimdi her yer, street!
site, site, sittiret!
kiliseler, çan çalmasın diye!
liseliler çarmıhta!
Oy anam oy!
nerdesin sivas lisesi!
mersin!
nice bıyığı terlememişler!
face'yi bilmemişler!
Tweetlememişler!
sanki hiç olmamışlar,
unutulmuşlar,
unutturulmuşlar!
oy! oy! oy!
Yok edilen bir nesil,
ardından nesline uyanan,
nefis sahipleri!
oy! oy! oyyy!
Okumuşları, okunmuşları,
Yokolmuşlar!
Oy ki, Oy!
Tek derdimiz oy, oy, oy!
Son darbe,
selanik kökenli; a-b-c!
harf harf, hece hece oyulan...
Ve oo7 nin ecdadı, İstanbul'da!
Bir film adı gibi!
bir dokuz bir sekiz,
yani ingiliz,
güya;
geldikleri gibi, gidecekler!
...
Gittiler de...
geride ingilizliklerini bırakarak!
bir anılarımız kaldı bize,
hatıratımız, ibraam çavuşla,
halil onbaşının,
seyid onbaşının bir de!
Bir de istanbulun,
düşman işgalinden kurtuluşunun günü!
bayraklarla,
resmi demeçlerle kutladığımız!
kokteyllerinde,
zafer naraları atarak,
kadeh tokuşturduğumuz!
ve cılız sorular!
...
Çanakkale'de,
İngiliz girmesin diye İstanbul'a!
öyleyse niye kıydık?
Sarıkamışta kıydığımız gibi,
yemende,
nikahları kıyılmamışları...
kıyıma uğrattık...
ardından...
Silahsız,
tek bir mermi atmadan,
çıktı gitti ingiliz,
Kemale erdik!
ve değiştik biz!
Bomonti'de, arpa suyu fabrikamız,
bir fener, bir beşiktaşımız,
okuluyla da galatasarayımız!
Çanakkale'de seyid çavuşun topu,
meşinden bir yuvarlak değildi!
Yuvarlaklar, fırıldaklar,
yeşil sahalarda,
yeşil dolarlarla oynanan oyunlar!
yeşil türbelerden mahrum, kefensiz ölüler!
Knupp marka değil, yeni topçularımız,
ya nike, ya adi das!
bir de, güzellik yarışmalarımız,
kainat mimarlarının nesli,
artık kainat güzeli!
Muasırlık çağında,
mes'ut ve bahtiyarız!
Safiye ayladan,
sonraları da...
zeki mürenden...
şarkılar dinlediniz!
kanı denize karışanların çocukları,
aynı sahilde,
anadan üryan denize girenleriz!
...
zor sorular sormayın bana!
bir top hikayesi ile,
devam edegelen hikayemiz,
topluca topu taca atmakta!
...
geldik, hikayemizin...
şimdilik sonuna!
anafartalar kumandanının,
bu hikayede yeri yok!
ben o topa girmem,
çalım yiyemem!
...
hikayenin sonu mühim,
üleşecek miyiz...
helalleşecek miyiz?
ya da,
"çanakkale içinde vurdular beni!
ölmeden mezara koydular beni!"

"Ey şehît oğlu şehît, isteme benden makber,
Sana ağûşunu açmış duruyor peygamber."






bir çanakkale daha yaşayacak olursak, 

254.000 inanmış çocuğu

nasıl bulacağız?

memet çavuş,
yani bundan,
tam 50 yıl önce,
hakkın rahmetine,
kavuşan adam...
annemin babası...
ama önce çanakkale de,
osmanlının askeri...
sonra dersimde tece'nin...
en sonra da anamın babası...
ben doğmadan önce de,
dostu, kara toprağın!
bu topraklarda,
bir misali,
çalınmış hayatların!
...
anamın kocası,
yani babam...
önce köyünde çoban,
sonra,
turhal'da fabrikada,
tren kullanan,
sonra da benim babam...
sonra,
yakın zamanda,
kara toprağa dost olan!
...
ben,
kara kalem gölgesi,
memlekette,
gelecek dilencisi,
sonra istanbul'da umut taciri,
ben yani,
hayatı,
bir başka çalınan,
kara toprağa yakın olan!
...
çocuklarım...
umutlarım...
tıpkı memleketim gibi...
ayakkabı kutularıyla,
dershane avuntularıyla,
gözlerimin önünde,
hayatları çalınanlar,
ve ben...
işin edebiyatına dalışım,
çaresiz kalışım!
...
hayat,
bir koşu;
4x4,
bayrak yarışı...
yani,
bazılarının hayatı,
bazılarının hayatına karşı!
...
dedem, babam,
ben ve oğlum!
yani;
hayatları çalınanlar!
...
biz bu toprakların çocuğuyuz,
bu topraklar anamız,
bu topraklar,
kıyamet soframız!
...
hayatlarımız;
eyvallah!
çalınabilir!
ama,
bu toprakların,
bir karışı,
alınamaz!
...
dedemin hikayesi,
çanakkalede başladı,
benimde...
ben dedemi,
çanakkale'de buldum,
kendimi de...
çanakkale ruhu dedikleri,
bu olsa gerek,
dededen,
toruna geçecek!
...
çanaktan geçilir,
kaleden de,
çanakkaleden geçilmez!



memleketimin dağlarına bahar gelmiş!

bahar gelmiş,
memleketimin dağlarına, oy!
bana ne ottan, çiçekten,
börtü böcekten!
bana ne!
bana ne arkadaş,
senin burcundan,
tuttuğun takımdan!
bu yıl ki modadan!
artisinden, şarkıcından!
bak! kan ağlıyor Türkistan!
sana ne ise,
kanayan müslüman coğrafyadan,
bana ne senin dünyandan!
sen mazlum 11 ülke say,
ben de sayayım senin topçundan!
...
asabım bozuk kardeşim!
tat almıyorum senin lezzetinden!
hem ki;
ne kadar zorlasam da kendimi,
aşk şiirlerinin şairi olamam!
benim anladığım mevzuu,
tepesine bomba inen çocuklar!
hepsi bu!
zalimler ve mazlumlar,
benim ilgi alanım,
ben bu yarayla,
bu sevdayla yaşarım!
cacıktan mevzuların muhatabı,
maaşlı hocalar!
kürsüler boyu lakırtılar,
mikrofonlar boyu,
mitingler...
kalabalık meydanlar!
fitneler, fesatlar,
büyük adamların işi...
ben küçük çocuklardan,
dem vururum,
işim bu!
ne ikna olurum olup bitene,
ne yem olurum şeytanın direktifine,
...
camiler kışla,
kubbeler miğfer,
minareler süngü,
çamlıca'daki ise,
yalnızca inşaat!
hem tefrit,
hem ifrat!
...
mazlumun edebiyatı olmaz
gözyaşı olur, dramı,
kandan bahsedip,
sen ki;
dikersin tepene şarabı!
...
benim secdem,
sizin taptıklarınıza değil,
ayet çakıcılar,
sizsiniz tek meselem!
...
vız gelir,
tırıs gider,
korktuğunuz,
küffarın büyüsü,
100 yıllık ölüsü,
yeter,
benden gözükmeyin bana,
siz görün o zaman,
neymiş,
vahyin gücü!
...
sen bakma dağlarımın yoz,
ovalarımın boş olduğuna,
hatta,
köylerimin boşaldığına,
şehirlere doluşmalara,
sokaklarda boş kafa dolaşanlara,
boş lafa karnım tok!
bakman son yaşananlara,
ben ki hiç,
aldatmadım!
aldanmam da!
...
ben,
anadolu!

ÇOK KİLO ALDIN MİLLETİM, BİRAZ REJİM YAP!


"haykırsam,
kollarımı makas gibi açarak;
durun kalabalıklar,
bu yol çıkmaz sokak!"
pek kıymetli,
abiler, ablalar,
teyzeler, halalar,
amcalar, dayılar!
millete dayılananlar!
ağalar, paşalar,
paşa paşa kul olanlar!
çıkmaz sokak müdavimleri,
yetmedi mi?
...
hani farkında değilsiniz ya,
köleliğinizin...
hani çare sandıkta deniliyor ya,
girinde bir bakın,
sandığın içine,
bir şahit olun olan bitene!
...
itina ile bir lider dizayn edilir,
arkasından bir daha,
bir sağdan bir soldan!
irili ufaklı,
umut vaadeden pekçok adam!
duymak istediğiniz sözler,
liderinize ezberletilir!
misal;
barış dolu bir dünya!
parti adı altında,
projeler tastamam!
...
rejim, sistem adı altında,
oyunlar halkın huzurunda!
milletin payı asgari...
geçimi bile...
millet denilen sürüyü,
eğiterek cahil bırakırsın!
filmlerle, milimlerle oyalarsın!
okumamışı zaten cahil!
sam amca,
bu konuda çok ehil!
...
biraz din diyanet,
ama iteatli olanından,
korkutursun,
Allahın cehennemi ile,
umutlandırırsın,
cenneti ile...
...
günah vanaları açılır,
çağdaşlık naraları ile,
fetvalar verilir,
füruat kavlinden
efendi hazretleriyle!
...
dikkat et!
sakın bu millet,
kendi çocuklarını,
kendi inançları ile,
yetiştirmeye!
...
hamaset, çokça...
gurur, kibir...
ırkçılık...
cebe harçlık!
...
meydanlarda kahrolsuncular,
ekranlarda yaşasın!
...
yaptıklarımız yapacaklarımızın,
teminatıdır!
...
doğru söylüyo adamlar,
biryerlerin adamları,
yine onların adımları!
...
sen!
umut et!
bu seçimde olmadı ise,
kaybetme umudunu,
bir dahakine mutlaka!
...
 çık bakalım o sandıktan,
çık çıkabilirsen...
ya da şarkını söyle,
seçim şarkını;
civciv çıkacak,
kuş çıkacak!
...
eh be şair,
biliyoruz bütün bunları da,
de hadi söyle,
var mı başka çaremiz!
...
bak;
ben üzerime düşeni yaptım,
oyunu gördüm,
mızıkçılık yaptım!
şiir yazdım!
...
sen de yaz!
ya da yazılanları oku!
...
oku!
ve bu kahpe düzenin,
canına oku!
...
ya da bildiğini oku,
sen yazma!
tarih seni yazsın,
...
"bir zamanlar,
Anadolu'da,
aklını, fikrini,
ahlakını,inancını,
satmış bir millet yaşardı..."
...
kayıp topluluklar- 1.bölüm
cnn belgesel kuşağı- 2071


UYUŞTURUCUYA DİKKAT!

iki dakka dur,
rahat dur be adam,
o senin söylediklerinden,
ben bişi anlamıyom...
diyorsun ki,
gayri safi milli hasıla,
pardon...kim sağıla!
fransızca döktürüyosun,
maaşallah!
enflasyon, develüasyon!
fransız galıyom gardaş,
Allah için sen ne diyon?
oy verdik ya,
daha benden ne istiyon?
sen istediklerini aldın gırla,
sıra bana geldi,
isteklerim için,
dikkat kesil, sıraladıklarıma!
önce iş istiyom,
helalinden aş...
bir de namuslu eş...
...
olursa çoluk çocuğum,
adam gibi eğitim!
amerikancı yetişmesin ama neslim!
...
anasına, babasına,
ecdadına saygıyı bilsin,
düşmana dikkat kesilsin!
...
öğle eğit ki evladımı,
her işin ehli kesilsin!
...
bunlar kağıt üstünde istediklerim,
sonra gel bir de,
sokak aralarına gidelim!
...
sen uyuşturucu nedir bilir misin?
ey ağam paşam, laf ebem,
senin sözlerinden daha uyuşturucu!
...
sabi sübyan,
alkol kullanır oldu...
sigara, uyuşturucu madde!
homosu, lezzosu!
ensest!
tevbe estağfirullah!
olan bitenden haberdar mısın?
...
buluğa ermeden,
batağa düşen düşene!
...
gel sen yol-mol işini,
biraz ötele...
yolda yürüyen,
bizden kimse kalmayacak,
bundan böyle!
...
binaları yükselttik,
adı oldu gökdelen,
ahlak alçaldı da alçaldı,
insanımız maalesef,
çukurda debelenen!
...
hırsızlar,
vatan hainleri,
bölücüler,
birbirimize biçtiğimiz değer!
...
eğer...
böyle yetişmeye,
devam edecekse çocuklarımız!
emin olun ve beklemeyin...
...
yok yarınlarımız!



YAHUDİ
kızıldenizi ikiye bölene inanmayan sana inanır mı hiç? onlar mavinin çocukları...ateşin!

Ey, kardeşlerim!
didişmekten fırsat bulursanız,
dinleyin!
Luciferin fısıltılarına,
verdiğiniz kulaklarınızı,
bir kez olsun bana verin!
Siz nasihat sevmezsiniz,
lafa söze gelmezsiniz,
yalnızca hikaye söyleyeceğim!
seversiniz,
masal dinlemeyi,
masalım ki farklı lakin,
uyutmak için değil,
uyandırmak için...
Bundan çok uzun yıllar önce,
insanlığın ilk cinayetinin işlendiği,
o yıllarda başlar hikayemiz...
her cümleye haşa demeyeceğim ama,
haşalıktık sözlerimiz.
Adem babamız ve havva anamızın çocukları,
biz goyimler doğmuşuz.
ilk haşamız;
luciferle havva anamızın çocukları da,
herşeyin uğruna yaratıldığı,
yahovanın ...
ve iki nehir kuşatır,
siyon yıldızını,
biri nil, diğeri fırat,
hesapta bizim gayseri bilem var!
onlar çekyat üretedursun!
beyoğlundaki,
seçkin goyimlerin mabedi,
nur-u ziya sokağının,
bizim nurcularla ilgisi yok lakin!
o da ne demeyin,
biraz araştırın, inceleyin!
Herşeyden, herkesten,
hakkını almak isteyen bu çocuklar,
şimdilerde filistinde beslenmekteler.
one minute,oh my god!
Eşkenaz, seferad, sebatay!
Vay yavrum vay!
biz gül ağacından,
italyan tasarımlı,
avrupa kazıklarıyla donatırken,
tokili evlerimizi...
onlar gargat ağacı dikmekteler...
biz apartmanlarda,
korkak çocuklar yetiştirirken,
onlar ilk 500' e sahiplendiler!
Bankalar, borsalar, sendikalar;
onların!
bize meydanlar!
filmler onların,
seyreden biz!
işte böyle hikayemiz!
ülkemiz nüfusu, şehirlerde...
üç çocuk hayalimiz!
nesilleri telef makinasının mucidi onlar,
düğmeye basan biz!
görünmez medeniyet onların,
tek devlet, tek millet!
biz de menü geniş,
nerde ümmet?
onlarla diyalog,
kendimize blog!
sıkıldınız mı,
anlattıklarımdan!
anti ya da değil,
semitist mi oldum yoksa?
kurbağalar mı ürktü?
sözün özü,
biz onların gargat ağacını,
700 yıl önce,
bir çınarla kuruttuk!
o yer, söğüttü!
anlayana öğüttü...
sözlerim aşmasın maksadını,
kötülemek değildir kötüyü,
bakma sen ona buna,
yahudaya,
kul ol sen kendi yaradanına!
ibret al yeter yani...
bak 6 milyon yahudi,
kök salmışsa, davasın,
davan laklak olamasın...
otur bu yahudiler var ya,
edebiyatına,
ebediyyen sıkıntı başına!
Ey hak yolun yolcusu,
hakikatı ara ki başarasın,
cehennem aynı çukur,
beğenmediğinle yanarsın!
Şapka çıkar luciferin çocuklarına,
sen ademin oğlu bak, yaptıklarına...
bilmediğin şeymiş gibi,
neden şaşarsın?
yahudi yahudi de,
sor bakalım kendine;
sen kimin nesi,
kimin fesi?



RÜYAMA KURŞUN GİRDİ, ANNNEEE!


kalem,
kurşun,
ve ölümcül...
kalem,
tükenmez,
söz de tükenmez,
kalem,
dolma,
yutmuşuz ya...
kalem, klavye,
ruhsuz ve militan!
onun için,
yazmayı sevmiyor insan!
okumaksa; kolay,
canına!

Onlar kendi çocuklarını kendi çocukları gibi yetiştiriyor. Biz kendi çocuklarımızı kimin çocuğu gibi yetiştiriyoruz.

"Bilinçli birey, bilinçli toplum"

Bu durumun sebebi biziz.!
Onun başını yıkamak için suyu dahi yokken, biz onu bu hale getiren yahudilerin sampuanlarıyla saclarımızı yıkadık...

Onun ayagı cıplakken, biz gittik neredeyse hepsi yahudi markası olan ayakkbılara, elbiselere yüzlerce lira verdik...

Onun karnı acken, biz gittik starbucksda kahve, dominosda pizza keyfi yaptık...
Telefonlara, arabalara milyarca para vererek islam ülkelerinin altını ustune getiren küffarın silah sanayisini finanse ettik...

Markalaşamadık...
Üretemedik te...

Bütün bunlar yetmezmiş gibi onlar için kılımızı kıpırdatmadıgımız halde onlara yardım etmeye calısan ulkerine okul acan onları egitmek kendi ayaklarının ustunde durmasını saglamak isteyenlere iftira attık. Yahudi kanallarından ayartılıp onları ajanlıkla suclayarak önlerini kesmeye calıstık..THE cemaat dedik. sahiplenmedik!
bir kısmımızda yüklendi iktidara...bir olmadık...olamadık...
son 300 yılın fırsatını elbirliği ile ıskalamaya çalışıyoruz. Yuh bize!


Kendiniz için arzu edip istediğiniz şeyleri din kardeşiniz içinde istemediginiz sürece gerçekten iman etmiş olmassiniz.
 Hadis i Şerif

Bir mü’mine yapılan zillet ve hakareti görüp de men’ine muktedir olduğu halde muâvenette bulunmayanları Cenab-ı Hak mahşerde zelîl eder.
İbn Hanbel, Müsned, 3/487.(Hadis)



ATEŞ SENİ ÇAĞIRIYOR!
İbrahimin değil! ve söndürmek için koşmuyorsun!
Konuşsam olmuyor,
sözüm zülfü yare,
sussam içim yara,
diyor ki rakamlar,
660.000 çocuk,
geçen yıl,
taciz kurbanı...
sokak çocuklarını bi geç,
çalışanlarını,
şiddet mağdurlarını,
çocuk gelinleri,
nikahlısı makbul!
kalitesiz eğitim mağdur,
öpülesi,
koklanası evlatlarımızın
50.000 tanesi onur adına,
yürüdüler ya taksimde,
tengarenk! pardon rengarenk!
şimdi öpüp koklamaktalar,
hayvanca! şeytanca! yuh!
kendi evlatlarına kıyan toplumlar,
kendi evlatlarını iyi yetiştiren,
toplumların kölesi olurlar!
diyen hacı bayram-ı veliden,
Alisiz alevilere,
kafası karışık Türkiye!
Boş konuşuyoruz, boş!
kafalar boş, yürekler!
Boşluktayız!
Dolduracak birileri,
tarihteki yerimizi,
ya da şeytan dolduracak,
patlatacak boş beynimizi,
fast food a tavuk yetiştirir gibi,
hormonlu ve turfanda evlatlar!
%50 miyiz,
50 nin ne yanı bizim,
diğeri kim? kimin? biz kimiz?
üçün birinin taliplisiyiz!
üç dönem kurbanı ya da!
çocuk mu?
bırak ağlasın, nedir ki?
düşe kalka büyür nasılsa!
ağlasın! aç kalsın!
dönsün o da tez zamanda,
babasının yoluna; bir canavara!
Dayak ki, cennetten çıkma!
beni oylayın,
ben de oyalanayım,
oyalayayım!
çocuk kurban eden,
tarihe yolculuk varsa,
kaptanım ben kaptan!
affetsin yaradan!
konjöktür böyle!
bir ademoğlunun,
nefsi uyanıyorsa nesline,
konuşmak nafile!
kararsızım,
konuşmalı mıyım?
susmalı mı?
hay Allah bak sızlanırken,
geçti vakit!
zamana kıydım.
halbuki sabah yatıracaktım.
hürriyet mahallesindeki bankaya uğrayacaktım.
radikal karar almıştım.
sözcüsü olunca, türkiyemin,
posta koymaya yeltendim.
milliyetini bilmezler,
oyaladılar beni,
geciktirdim;
banka taksidimi!
Bana ne elalemin veletlerinden,
oldum işimden, gücümden!
dışarı çıkmadan, bakayım maillerime...
hah! işte beklediğim;
reklam yazarı olarak,
yaptığım başvuru onanmış!
bir fast food firmasına,
slogan bulacakmışım!
gecikme koş,
başla işine!
"ateş seni çağırıyor!"

 —
POLİTİKA
patika yollardan, şoselere...


Fotograf ışığı var odada,
oda geniş, oda ferah,
eşyaları paha biçilmez,
belki çoğu antika!
camın dibinde bir yatak,
cam büyük, yatak ta...
güneş ışığı yatağı yalamakta,
ne odayı tasvir,
ne de evi mümkün değil...
lüks ne ise o,
şatafat!
bohem...
sormayın neresi,
söyleyemem!
hem mevzu ne ev, ne oda...
mevzuu yatakta yatanda...
Bir kadın,
yatakta yatmakta...
gözleri kapalı,
belki uyumakta...
Bir kadın,
Allahın özenerek yarattıklarından,
denilir ya, işte öyle biri...
Güzel! ne yetersiz bir kelime,
muhteşem belki!
Genç, taze, 
depreştiren duyguları...
üzerindeki kıyafetler,
pahalı,
makyajı, tablo gibi,
mücevherat hazine...
bu kadın benim olmalı,
demek bile yürek ister,
cesaret!
Ah o dudaklar,
kelimeler zehir olsa,
dökülse onlardan,
al kabul et!
kadife ten,
yumuşaklık mı?
pek sert!
başbaşasınız,
hafiften gözüken,
bacağının kıvrımları,
davetkar! 
bunun uğruna devletler kurulur,
yıkılır ocaklar!
işte bu kadın misali,
sözleriniz;
çekici!
Ah! söylemeyi unuttum!
bu kadın, az önce öldü!
Taze ölü!
Ne oldu? hayalleriniz hemence söndü!
Ruh verebilir misiniz peki?
aksi halde,
Neden oynarsınız, tanrıcılık,
şaka mısınız, kandıkcı mı?
kusura bakman arkadaş,
bu ülke olmayacaksa güney kore,
şapkanız bağlamaz beni,
ne sağınız ne solunuz,
hoş,
sağınız, solunuz belli olmaz ya...
niye iştahlandırırsınız milleti?
yaşasın,
kahrolsun!
elzem; kahrolduk!
Çok aç doyurduk!
Birazdan gömülecek kadın,
biz abazanlığımızla kalacağız,
vuslat mı?
komşunun topal kızına bakacağız...
bu hikayede sizi anlattım, mirim!
eleştiri sevmez abilerim,
İşte böylesiniz,
ruhsuz sözleriniz!
Pahalı söylemler,
yaldızlı tasvirler,
öylesiniz,
politikacı abiler!


KAN KARDEŞİME
Et tırnağız...tırnak uzarsa kesilir ama...


Açılıma varım,
ciğerlerim yettiğince,
en uzaklara giderim...
bir kaşık suda boğulmaktansa,
kopacaksa fırtına,
deryada benim, denizde!
gezerim denizlerde!
Özerklik mi? hay hay!
federasyon hele!
Batumu rica edeyim; önden,
Kuzey Irak, yakın dur!
Ah! Musul, ah kerkük!
her hatıran Türk!
(Türk demek İlay-ı Kelimetullah demektir. İnanmayan tarihe baksın. Bir çerkez olarak söylüyorum.)
Suriye, bir parçam,
Nahçivan!
sen ne dersin, iran?
Batı Trakya, Gümülcine,
Federasyon bölgemiz;
Azerbaycan!
12 adayı unutmayalım!
var mı eklemek isteyen,
yeni haritamıza?
katılmak isteyen?
Unutmadım seni Kıbrıs!
Uzakta olsan da, sevdamsın Bosna!
Makedonya!
Aklım sende Afganistan!
Keşmirim!
Yeryüzü, memleketim,
Kafkasyam,
İmam Şamilim!
Bütün dünya,rüyam!
yeni federasyonum!
teklifime güldünüz mü, katıla katıla!
ben de gülmüştüm,
size...kıçımla!
taleplerinize!
Apoya af mı misal?
Ben eşeklik ettim desin,
anırsın, taksimde gezi parkında,
onuda affedelim!
Affetmek büyüklüğün şanındandır!
Anadilde eğitime gelince;
ona da hay hay!
Önce kurtaralım Türkçeyi esaretten!
Abdestli kapitalistlerin,
beton aşkından!
site, site,
bitirilen mahallemizden!
Milli Eğitim millileşsin,
yoksa zaten "leş"sin!
Zemzem Towersi taşlasın hacılar!
olacaktır zaten bunlar!
Yoksa: ...
Puzzlede;
herhangi bir parçasın;
Kürdistan!
USAnacağımız başka eyalet!
emir malum yerden,
itaat et!
İsra EL kardeşim,
umma medet EL'den!
Anadilde berdel,
anadilde kan davası,
anadilde cehalet,
küçük yaşta anneler,
körpe gelincikler!
gavurda insaf yok ki zaten,
Ademin küçük oğlu!
tarih bana değil,
sana da nasihat!
Hele analar ağlamasın,
hele tezeği bıraksın,
Anadolu!
Hele gönül coğrafları birleşsin,
Ayrılık mı?
Ayrılalım, yolundan şeytanın, hay, hay!
Allah'ı bir, kıblesi,
peygamberi!
Kitabı!
Kitapsızlık yapmayalım;
federasyona,
ben varım!
Sanal alemin kuş beyinleri,
ötselerde twit, twit!
Face'deki yüzlerini saklasalarda,
kalaşnikofça konuşsalarda,
9 sütuna akılları,
frekanslarca dolarları,
olsada,
doldursalarda seni!
5 kandilin üstüne,
başka kandil olmaz;
a be kardeşim!
Ben seninle her yola varım,
kürdüm, canım, ciğerim,
kan kardeşim!



TEK KELİMELİK ŞİİRLER!
tek gecelik aşklara...

Aramayın,
bende bulamazsınız;
Failün, mefailün, failatün,
uyakta yok bende, ölçüde!
benim şiirlerim, tek kelimelik...
tıpkı sizin tek gecelik,
aşklarınız gibi...
tek hücreli yaşamlar,
1+1 haneleriniz!
3 ya da 5 kelimelik,
kültürünüz...
yaşam görgünüz...
hoş büyük şair olma, 
derdimde yok benim,
büyükse davam büyük!
sahibi, davamın!
ben söyledim mi,
bana yeter,
yaldızlısı sözlerin,
vesvese verenin!
kodumu oturtayım, yeter!
ayıp mı oldu ne?
ayıp arayanlar,
ne yazar defterde!
şirkiniz sizin,
şiirim benim!
neonlarada bezemeyin,
alkışta istemem,
yalnızca dinleyin!
ku's bin saide gibi,
belagattir ilmim, benim!
yol onun, varlıkta,
yüzüstü sürünen ırmakta,
angarya kimin?
Failün,
faili meçhul cinayet...
hep şikayet, hep hep...
mum yakasıcalar,
kalaylayasıcalar,
uyak yok,
ölçüde!
Edepte!
İntizam,
nizamiye kapısı!
el kapısı...
kul yapısı...
helvalar, bir ölüye,
bir secdeye!
acıktım, korktum, üşüdüm!
üşenmedim,
sokağın diliyle seslendim...
siz beğenin ya da beğenmeyin,
ben dilimce söylendim!
mefailün,
uysa da,
uymasa da!



MUSTAFA KEMALİZ!
mehmetçikler ve kemalcikler...

mevsim sarı,
iklim hüzün,
insanlar hazanda,
kaynayan kazanda...
eti budundan ayrılan devlet,
her bir zerrede, kopan kıyamet,
evlatları bile olmuş akbaba,
leş kesilmiş letafet!
kelimeler yer değiştirmekte!
ayaklar baş, başlar ise,
kesilmekte!
yemin olsun yemen demeyeceğim,
bir çanak dolusu kan,
ulu çınar budanmakta!
çekirge, yemek,
at sidiği içecek...
ekmek rüya,
çorba kaynayan su,
yırtık mintan,
urbalarla revan!
çocuklar asker,
kadınlar siper!
zifiri günlerin menüsü zehir!
kara, kapkara o kadar ak!
derken bir başlangıç daha,
yolun sonundan,
bir başka yola...
sebeb selanikten;sarıoğlan, 
küçük henüz,
elinde bir sopa, karga peşinde,
lafontenin kargasını,
kovalar, dayısının tarlasında...
bir devir bitmek üzeredir,
625 yıllık uzun bir masal,
son 25 yıl büyütür sarıoğlanı...
o da artık bir masal kahramanı!
paşa paşa bandırma vapurunda,
enver mi desem,
cemal mi, talat?
diğerleri gibi telaşeli,
dağılmakta dev,
hangi ucundan tutsa 
ne ip kalmış, ne halat!
kansa kan, bolca gözyaşı, ağıt!
anlatmaya;
ne kalem yeter ne kağıt!
kemal bir çocuğun,
kamal öyküsü sanki!
bir küçük çocuğun,
ya deccale, 
ya ilaha dönüşümü.
olmasaydı, olamazdık diyenlerle,
olmasa iyi olurdu diyenlerin,
başka öykülerin,
başlangıç hikayesi...
1900'ü 23 geçe,
bambaşka bir sahne!
kurgumu desem,
ilahi adalet mi?
sarı çocuk, bu kez;
tek adam!
kargalar değişir, olur mollalar...
kovala kovala bitmez,
teneşirler, darağaçları yetişmez...
daha çok devrim!
balıkesirde konuşan adam yok!
bir fısıltı, bir karabasan;
bu adam bizden değil...
ululayanlarla,
uğursuzluk biçenlerin,
üç çeyreklik asrı,
yeni telaşemiz...
herkesin cebindeki bu adam,
kiminin aklında, kiminin fikrinde...
milletse yeni bir dil öğrenmekte!
seviyom, sevmiyom!
Oh, my god!



OKUNDU BİLGİSİ İSTENİYOR!

Sen sana bildirilene,
ben bana...
iman et neyi, biliyorsan ona!
gram kadar aklı olan,
dönen dolabın adı, pentagram!
ben, bilgi kaçakçısı,
bekçilerden çalan!
anahtar;
kabenin yetimi!
soy belli,
mısırın kadimi!
şeytanın hadımi!
uşakları bizimkiler,
papyonlarından belli!
sıvazla sırtımı,
okşa başımı!
tak madalyamı,
al ülkem senin olsun!
sır üfle rüzgar,
kor ol dağıt beynimi ateş...
düşman, kardeş!
kardeş, kalleş!
aynanın arkasında ne var?
bu yüz kimin?
yüzsüzler pirinin!
kağıt ruh alır,
kağıt ruh verir!
birinde kartal!
diğerinde vav!
vay, vay, yay!
sırrın peşinde olanlar var!
çift baş iyidir,
böl ve yönet!
bölme ekmeği lakin,
doyurmaz beni kin!
basit bina mekkede!
ne residance,
ne plaza!
sekiz köşeli plazma!
oyun büyük!
resti gördüm!
bir hamlede benden!
barbaranın babasını biliyorum!
kocasını da,
hocasını da!
nasrettin hoca bir gün,
mayalayacak gölümüzü,
o gün bu gün mü?
daha değil,
yakında, yakında!


PULSUZ DİLEKÇEMDİR!

Kükresin kelimeler!
korkağından tiksinirim...
sözüm,zalime kılıç,
mazluma şefkatimdir!
bu ne gayesiz hayat?
heyhat, heyhat!
malzeme belli!
İmansız akıl, 
şeytanın ihtilal planı,
merhametsiz bir yürek,
ateşe köz sürecek!

biraz içten bir dileyiş,
şeytanı sürgün edecek!
korkma! cesurca yaşamaktan,
cesaret günaha kefaret değil!
safını bil, safını tut,
ya da unut, hapı yut!
küçük şey yok dostum,
bak dua' ya,
3 harfe bir dünya girecek!
öyle değilmidir,
söyleyin;
Geçmişimizin keşkeleri,
geleceğimizin endişeleri, 
anımızı çalan iki hırsız!
en büyük şaiya, vicdansız!
belki biraz mütevazilik,
Allah, ne muradım varsa vermesin. 
Gönül bu, hayrı şerri bilmez,ister. 
Hayırlısı neyse onu versin!..

oldum mu ne?
hani hamdım ya?
zenginlik mi muradın?
ekmek belki, helalinden!
belki de bilmek, kör gerçeği!
İlim servetten daha kıymetlidir. 
Serveti sen korursun, 

ilimde seni!
unutma dostum, an be an!
İnsanı ateş değil gaflet yakar. 
demiş ya dönen adam, pervane hani!
Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. 
Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar. 

niyazın büyük olmalı,
dile Rabden ne dilersen!
Secde görmemiş bir alnın,
 '' Alın Yazısı '' olmak istemem!..
satırlandım yine,
harf harf, hece hece...
Gamzelendi gönül yine,
devası ah'tır.
Gönlü mahsun olanın,
dostu Allah'tır.
ozanım, halim nicedir,
hal sahibine dilekçemdir!


SİZ;

TOPUNUZ TÜFEĞİNİZ YETMEDİ Mİ? GELİN; MARKALARINIZLA, KÜLTÜRÜNÜZLE...İÇİMİZDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİNİZLE GELİN! KAVRAM KARGAŞALARINIZLA GELİN! EN ŞEYTANİ ORDULARI KURUNDA GELİN! NAMUSSUZCA GELİN, KAHPECE! 

YA ŞEHİDİZ, YA GAZİ; BİZ BÖYLE BİLDİK ATALARIMIZDAN, KİTABIMIZDAN!

ŞİRK PUSUNUN DAĞILACAĞI RÜZGAR DUDAKLARIMIZDA; DUALARIMIZLA!



BİZ;
DERSHANE-MERSHANE, İKTİDAR-MİKTİDAR LAKIRTISIYLA GÜN TÜKETENLER, LABORATUARLARA GİRİN DE MİZVAKLI DİŞ MACUNLARI ÜRETİN!

ALDATAN BATI TIBBI, İNSANIMIZI SÖMÜRMEKTE, TÜKETMEKTE! YETER, KOLONİ VALİLİĞİNİZ!
BATI KÜLTÜRÜ HAYATIMIZIN HER ZERRESİNDE!
DERSHANE?
SANKİ MİLLİ EĞİTİM, "MİLLİ" EĞİTİM?
MÜFREDAT BELASINI GÖREN YOK!
ÜNİVERSİTELER DÖKÜLÜYO!
İNTİHALCİ HOCALAR VICIK VICIK!
BİRBİRİMİZİ SÖĞÜŞLEMENİN ADI EKONOMİ OLMUŞ!

HEPİNİZ;
DELALET, HIYANET YA DA GAFLET "ŞEYTAN ÜÇGENİNDESİNİZ!"

BİŞEY ÜRETİN ALLAHIN CEZALARI!

HANİ NERDE TIBB-İ NEBEVİ? SALYA SÜMÜK AĞLAYANLAR, TİMSAH GÖZYAŞI DÖKENLER; İKTİDAR OLUP MUKTEDİR OLAMAYANLAR! DİN BEZİRGANLARI! DİNDEN GEÇİNENLER! ALLAH İLE ALDATANLAR! ALLAHÇI GÖZÜKEN, ALLAHSIZLAR! VİCDANSIZLAR!

SİZ DE ALLAHSIZ, LAİK, SOLCU FİLAN OLDUĞUNU SÖYLEYENLER! SİZ DE BAŞKA Bİ RENGİSİNİZ AYNI HERZENİN!

MAŞALAR GÜRUHU!
ONUN, BUNUN YA DA ŞUNUN! NE FARKEDER Kİ; GÜDÜMLÜ BEYİNSİZLER!

YUMURTA TOKUŞTURUCULAR!

ERDOĞAN'IN VE GÜLEN'İN ARKASINA SAKLANANLAR!

ÜNİVERSİTELERİ BİLİM YUVASINA ÇEVİRİN, MİSAL!

NASIL YAPACAĞINIZI BİLMİYORSANIZ BİZE KULAK VERİN!

SEÇİM VARMIŞ PEK YAKINDA; NEYİ, KİMİ? KIR KATIRI MI, KIRK SATIRI MI?

RABBİM! MEDET!

geçiniz kardeşim! 

asimilasyon, yozlaşma tavan yapmış...hala gaydırı-guyduru meselelerle gün tüketiyoruz!

ahlaksızlık! çürüme! ve hatta Allahsızlık! vicdansızlık!


milli eğitimmiş? neresi milli bunun diye soran yok! birileri de geçim derdinde?

Ne cemaati; sektör, sektör! kapatırsan dershaneleri; kim bursu, kurbanı, zekatı...HANGİ GEREKÇE İLE toplayacak!

Allahım! SANA SIĞINIYORUM!


KELİMELERLE DÜNYA TARİHİ
https://www.facebook.com/photo.php?v=398211396976113&set=vb.100003617676311&type=2&theater

"Kün", varlık sebebi,
"Ben" dedi iblis,
ya da lucifer;
"yeryüzünde bozgunculuk yapacak olana,
secde yapmam!"
ilk oyun bozan olarak!

Kadim hikaye böyle başlar,
Ademin hikayesi...
224. 000 adam
varlığın nefesi!
Hermetik inanışlar,
İdris'in gölgesinde
Mısırda esmer tende,
Babil'de, Harut ile Marut,
unutulmuş hikayelerde...
Nuh yol alırken denizlerde,
İbrahim ya ateşte,
ya İsmail'in derdinde...
Eyüp ya sabr derken,
Süleymanın asası yenik,
Musanın ki ejder!
Meryem iki eli böğründe,
oğluna mı üzülsün,
Aminenin yetimine mi sevinsin!
suhuf suhuf,
4 kocaman kitap,
satır aralarına saklarlar,
idraki ve hikmeti!
şifre, 570!
düzlem, kerbela!
hedefse ahir!
Torunlarının torunları adem'in
babaları gibi,
bir habil, bir kabil!
saltanat tacı,
illa ki kabir!
Yıldızlar gece boyu,
Endülüs semalarında,
bir yıldız ki,
Alparslan soyu!
Teharet bilmezler,
Alamut kalesinde öğrenirler oyunu!
1,2,3 bilumum ehli salib!
Engizisyon, kan deryası!
ve gözyaşı...
üzerinde gotik uygarlık!
Rengin sarı ise,
ya da kızıl...
kara belki,
beyaz hiç bu kadar kirlenmemişti!
Cihanşümul bir fitne,
ardından ikincisi...
işgal her yerde!
vadedilmişin peşinde!
Arz-ı mevud;
uyut!
kaos yer misin,
fitne fücur,
yecüc mecüc!
of course!
Tapınak katilleri,
izdüşümü baronlar,
neylesin sarı çizmelim?
ben bunları bilmem ki?
Teharet bilmezlerin çocukları,
pisliğe bulandılar,
pisliğe buladılar,
hani sözün başındaki
lucifer var ya,
şimdiler de pek bahtiyar!
Bana dava,
işkembe ve apış aram,
eloğlu neyin peşinde?
Germeyin beni, germeyin,
Meryemin oğluna benzetmeyin!
4 melek 4 kitap
4x4 lük hitap...
duyan yok,
uyanda!
uyanda balığa gidek diyecem,
balıkta yok...
umman da!
Bir başınasın,
derin uykudasın,
bir de bitmez yasın...
değince ıslak toprağa,
"kün" ile başlayan hikaye,
bitecek;
"elasti bi rabbiküm"!


TUZU KURULAR ÜLKESİ
Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar!
https://www.facebook.com/photo.php?v=397490850381501&set=vb.100003617676311&type=2&theater


Ete kemiğe bürünüp,
Ademoğlu görünenler,
vay gidi oyalanasıcalar!
Geçim derdi olmayıp,
seçimde zorlananlar...
Ay onu mu seçmeliyim, bunu mu?
Dertleri dert, keder ki keder!
üstüne gitmeyin, ağlar!
Hay Allah, kararsızım!
Onu mu yemeliyim,
bunu mu giymeliyim?
Şimdi dinlence,
eğlence zamanı,
nereye gitmeliyim?
Yorulduk ayol, sayarken paraları...
Onlarda insan,
üzülürler de çoğu...
gözyaşları bol,
timsahlısından,
kıyafetleri gibi...
marka marka teselli,
doktor alışveriş yap dedi!
Salık verme, usul,
talkın talkın!
salkım; benim payım!
Deve görgücüyle mideye,
erkan böyle, huy böyle!
Sahtesinden besmele,
Allah'ın adıyla başlanır,
şanıyla bitirilmez...
slogan malum, çok şükür!
Tuzu kurular ülkesinde,
Allahın on kuluna bir pul,
bir puluna on kul!
Nuhun ki başka,
asıl benden sonrası tufan!
Göm başını kuma,
çal böyle, çal söyle!
Herodot tarih söylesin, ninni!
Ay çok banalsin, çok avami,
Harami ki ne harami!
Burunlar havada, kaf dağında,
dağları ben yarattım edasında!
kibir katık, öfke aparatif
Palavra; masallar devri!
Tuzu kurular ülkesi,
Güce tapanlar ülkesinin,
az ötesinde...
Tahtım taht, bahtım baht!
Şans, çirkin şansı...
Marifet, iltifata tabi...
övgü illa ki,
yergi gereksiz...
sabırsa, fakir işi...
umut, garibana fildişi!
Bunaldım, stresteyim canım,
ikikere iki neden dört?
rögar kapakları açık, ört, ört!
Şişikler, hepsi bir millet
Tuzu kurular ülkesinde...
İtinayla ahkam kesilir,
kurban niyetine!
İbrahimin hikayesi,
halil ibraam sofrası,
İsarda ne, hele infak!
Artıklarım, artık zekat!
fitre, sadaka; oh rahatladım!
Ben ki seçkin, sen zavallı,
Hemi de pek bi akıllı!
Tuzu kurular ülkesinde,
Rütbe Allah'ı kandırmak
Dua değil, maval okumak,
insanlık mı?
hepsi birer basamak!
Egoma dokunanı yakarım,
şeytandır benim, ortağım!
Kader, günah keçisi,
Ben güçlerin efendisi...
Tuzu kurular ülkesinde,
tek korku,
mazlumun ahı,
bir de göz yaşı...
Görmeyin canım, sizde,
ya da görmezden gelin!
tuzu kurular ülkesinde,
velhasılı;
işler; yaş, yaş!




GÜCE TAPANLAR ÜLKESİ
mavi atlas, iğne batmaz!
https://www.facebook.com/photo.php?v=397484770382109&set=vb.100003617676311&type=2&theater

Güce tapanlar ülkesinde,
kemik; kutsal aş
sunaklarda çocuklar
milli marş; ne kuru, ne yaş!
ruhlar taş!
kadınlar meta,
aile mevta!
adamlar kukla!
Ferisiler yazıp, bozmakta
oyun; ibadet,
tanrılar dahi vatandaş!
gayri safi milli amentü!
Anayasa yok,
akla esen kanun,
bük bileğimi gardaş;
iflastır sonun!
Güce tapanlar ülkesinde,
ne yaz, ne kış
mevsim ne dediysek o!
kar yağacak ya da yağmayacak!
küresel ısınma, kutup ayılarına!
Bugün sıra bende,
şimdi istismar zamanı!
Eskilerden bahsedeyim mi canım,
uyuturum belki...
helal ile haram yasak kelime,
fetvalar resmi onaylı,
karar; el-cevap:
ya getiri ya götürü...
Güce tapanlar ülkesinde,
mevzuat hazretleri şah mı şah,
daha çok eğilen tek padişah!
Mürekkep yasak, harf yasak,
kokmayın diye çözüm, sarımsaklamak!
illaki savsaklamak!
yok yok değil lakin,
fikir,izan ve insaf...
Güce tapanlar ülkesinde,
birdirbir binbirdirek,
sınırı olmayan ülke
başkenti egonuz,
rüyalar bile patentli.
Ütopyamız;
Belki bir kadın,
bir de bir adam,
gerekecek...
Musa doğacak...
Asasının gölgesinde,
vaad edilmiş bir ülke belirecek!
Alan memnun, satan
güce tapanlar ülkesinde
değişmeyen tek şey değişim!
Putlar satranç tahtasında,
piyon bir senin, bir benim!
Böyle gelmiş böyle gider,
yolu bulmak tek şose!
İlk taşı atacaklar yok lakin,
herkes günahkar, herkes masum!
Bir mermer lahit,
şehirden çıkış yolu,
kefen üniforma, ceplisinden...
Meyyitler başvekil,
meçhuller mebus!
Güce tapanlar ülkesinde,
korku elzem,
beklemek kabus!
Ah kudüs, ah kudüs!
Kara, renklerin sultanı...
Ak güvercin kafesinde, sus!
bir uzak düş, endülüs!
Burdan kabe'ye yol yok,
yordam yok...
pus mu pus!
sus!





KELİMELERLE YAKIN TARİHİ!

resmi olmayan...

https://www.facebook.com/photo.php?v=397497213714198&set=vb.100003617676311&type=2&theater


İnsanlığa niyet ederek söyleyeceğim,
belki uzun gelecek sözlerim,

sıkılacaksınız,
sevdiğiniz diziniz kaçacak belki,
bir süre eğlenemeyeceksiniz...

yine de takılı kaldıysa gözleriniz sözlerimde
siz de hala umut var,
siz dünyayı değiştirecek olan!

Olan bitene müşahade,
Alışkanlıklarınız değiştikçe...
Öyle ya,

sihirli söz yumağı şiirin
Yazanadı da kalmadı, okuyanı da...
...
sizden öncekilerin çektiklerini çekmeden,
cennet hayali kuranlar 79 da uyandı,
Hindikuş dağlarında.
Hikmet yardı, Rabbani!
az ötede humeyni!
Büyük şeytan şaşkın,
güruh umutlu!
Ani duraksama,
arkasından islamizasyon!
bizdeki, netekim evresi.
dünya şekilden şekile girmekte,
yeni aktörler, yeni yıldızlar,
millenyuma starwars!
Büyükayı'ya glastnost!
Abrahanın filleri 79 da yine kabe'de!
yakın gelecekte ikiz kulelerde,
oyun büyük,
büyük Ortadoğu, genişletilmişinden...
100 eşit parçanın 94'ü,
hindikuş dağlarında artık,
yeni kitlesel imha silahı; eroin
hemi de kilosu 100 amerikan doları!
hünere bak hünere,
şapkadan kuş çıkacak!
100 olur 7000,
kardeş pakistanda...
aşırı dinci iranda 12...
seküler memleketimde 22.000
kısaca 40.000 vatan evladı!
500 milyar dolar asyadan avrupaya,
biz avrupa kapılarında!
yetkili ağızlar da aynı sakız, pkk!
de hadi get lo!
barış süreci!
biz niye kavgadayız, soran yok!
önümüzde aynı temcit pilavı!
Ali veli kırkdokuz,
elli elli!
%50 zor zapt ediliyo!
Biz büyük aileyiz
baksanıza 150 milyar dolar,
ihracatımız!
Pardon kar marjımız ne?
hele fitneci!
o nasıl bir soru öyle!
Sıcak sudaki kurbağaya sorulur mu böyle?
dershane mershane,
biraz da üniversite,
şarkılarla markılarla uyuturken,
abes adamsın vesselam!
...
bak yine yaptın yapacağını...
sana ne!
aşk yaz, meşk!
kim kime dum duma!
bişi olmaz ki yurduma!
kör kurşuna gelesice,
geberesice!
gitti ki kelimelerin efendileri,
ne oynarsın kelimelerin çöplüğünde!
sana mı düştü bu yük,
bu dava dualı, bu dava böyyük!
mübarek olan anlar halden,
sanane pazardan, halden!
bozma oyunumuzu,
mızıkçı adlederiz huyunuzu!
la havle...
bende sizin,
topunuzu..
top...



MÜCAHİT
müteaddit defa müteahhit!

https://www.facebook.com/photo.php?v=397504703713449&set=vb.100003617676311&type=2&theater

Sokaklarında İstanbul'umun,
kimsesizlere kimse...
pınarları kurumuşken,
çeşmeleri...
yad edilesi günlerin,
kuru hatıralara terk edilip te...
Beyazıt meydanında, kahrolsun nidaları altında
yakıp ta israil ya da amerikan bayraklarını,
hayta mı çocuklardık yoksa!
Yoksa yoksulluğumuz muydu,
bir arada tutan bizleri?
Şimdilerde randevu peşinde koşarken
polis kovalardı oysa bizi,
cebimizde demokrasi risalesi,
bir diğerinde Hasan El-benna!
En çokta bediüzzaman!
Bir mahallenin 40 kişisinden birisi,
şimdilerde tanıyanı olmayan,
oysa bağırınca sokağın bir ucundan,
sarhoş sadaları susardı...
Biz konuşurduk,
Hakim susardı, savcı...
Yürekliydik...
Zalime sille, mazluma teselli!
Birileri müjganla ağlaşırken,
biz hocaefendi derdik, efendi efendi..
Bir reisimiz vardı, yüreğimiz,
Uğruna gömlek değiştireceğimiz...
oysa haramilerin peşindekiler,
bizlerdik...
İstanbul vardı, lağım kokardı...
İstanbul geleceği boğardı...
Abilerimiz vardı az da olsa,
Bulamaç değildi hiç bir şey,
Bir Ayasofya açılsa
Bahar gelecekti sadabad'a!
Sanki peygamber sancağı!
Toplanmalar gizliydi,
taarruzun adı tebliğ!
Parola ayrılırken,
selamun aleykum.
Parmakta gümüş yüzük,
Koltukaltına sürülen hacıyağı,
Beyazıtta beyazsaray!
Valilik makamı, Çakaloğlu!
Masrafsız militanlardık hasılı!
Devletler kurar, yıkardık sabaha doğru...
Aşk namahrem, oyalanmak abes,
nalbur rıza sponsorumuz!
milli gazeteyi beyoğlu meyhanelerine sokmak,
cihadın en büyüğü: Allahüekber!
32. günler istihbaratımız!
Edip yüksel sapıtmış; şok!şok!şok!
80 ler, 90 lar...
şimdi hepsi birer dizi...
Ya biz yanlış çocuklardık,
ya yaşadıklarımız yalan...
Teğet geçerken hayat bizi,
biz yanlış şıklar kurbanı...
Aynı mahallenin başka çocuklarını bilmedik,
Biz bize büyüdük, birlikte büyüttük,
dinlediğimiz masalların canavarlarını...
Derken,
gökten 3 elma düştü!
Lat, menat, uzza!
Kimimiz servetin kulu,
Şehvetin bazımız,
Şöhretse hepimize İlah!
Tevbe kapısı yok!
Akıllar kira da!
Binlerce helvadan tanrı,
Acıkınca yediğimiz...
Seccadeler boyu eğilip bükülmeler,
sayısız umre,
sayısını unuttuğumuz kabe turizmi,
Aç kalışımızın bittiği dominoslar,
elimizin altında zemzemimiz, colalar!
Arakanda yakılmış Müslümanlar,
Hemen yardım toplayalım!
Suriye, ırak, pakistan!
Yardımlar!
Kimse yok mu?
Çok olduk, çoğaldık...
İstanbulumun sokakları şimdi pek şenlik!
Site site kuşatıldık,
Planlarımız bizden gibi...
Necibimiz yok lakin...
Cemil adamlarımız..
Hışırtılı kasetlerden çıkmıyor sesi Timurtaş'ın!
Tam ekran, HD kaliteli hocalar şimdi.
Biz savaşı kazandık, öyle dediler...
Ganimet milyar dolarlar!
Öyleyse...
hala neden gelir mazlumların iniltileri,
sokak aralarından!
Neden hıçkırıklar...
ben neden yazdım bu dizeleri?
neden mutsuzum, lale bahçelerinden?
...
Kır kalemi şair,
Radikal şimdi gazete adı;
Herkes Cuma kılıyor artık,
Mektup bitti, e-mail devri!
bak Hasan Nail'de gideli 9 yıl olmuş,
ara eskilerden bir köşe kapanı,
bük boynunu, yut, yut!
iş iste, ihale!
eskiler mi?
rahatlat kendini; unut!
Avun ve avut!



RESMİSİZ,
EZOTERİK OTTOMAN HİSTORİSİ!

AYTUNÇ ABİ;
RAHMETİN BOL OLSUN!

Henüz rakam yoktu,
Adem babamıza da,
Havva anamıza da!
Sonra rakamı buldu Ademoğlu,
570 gibi mubarek olanlarını...
1071 rakamların efendisi!
Anlatacakları vardı,
1,2,3'ün!
...
1453'ün!
...
1492; Endülüs, colombus ve medrese...

YIL! 1699; ÇÖKÜYOR MUYUZ NE?
YILDIK TA...

ÖNCE YILANLA GİRDİK YATAĞA; 1839!
ISLAHAT DEDİLER, FERMAN BUYURDULAR; 1856!
FRANSIZ KALDIK OLAN BİTENE!
Aziz hükümdar ve Buhar devrimi,
Biraz da Livingston...

ALAMANLARA VERDİK GENEL KURMAYI,
LİMON VON SANDERS!
Cihan şümul bir fitne! İlki hemi de...

ÇANAKKALE DE;
BİR ÇANAK ÇORBAYA HASRET GİDEN 254.000 ÇOCUK
1. OSMAN'DAN 2. ABDULHAMİT'E BİR UZUN YOL,
3. BİR ŞANS VERİLMEDİ LAKİN!
KURTULUŞA PANGALTI!
Karga peşinde bir çocuk,
tanıyamadı güvercinleri (Üvercinka!)

DEVRİM DEDİLER DEVRİLİŞİMİZE...
DEDİ, DEMEDİ ARASINDA BİR 90 DAKİKA!
Askıya alınışı hesabımızın...
HÜKMEN MAĞLUBUZ,
KAYBETTİĞİMİZ BİR ÜÇ PUAN DAHA!
UZATMALARDAYIZ...
...
Ayasofya'ya cenaze namazı!
İmamın cüppesi FRAK İLE FİRAK!
netice; alaFRANg (Dominieken-Fransizken)
...
VARDAR OVASI KARDEŞİM!
...
kasım'ın ilk bir bölü üçünün son günü!
...
times ile zaman arasında algı zamanı1
İKİ OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ;
ERDOĞAN İLE GÜLEN!
Dershane... Birazda derthane!
Haneler Figan!
BİR UMUT!
BELKİ BİR UMUT DAHA...
RÖVANŞA NE KALDI Kİ?
SON 300 YILIN FİNAL MAÇI!
YA BU MAÇI ALACAĞIZ!
Furkan gir oyuna...
sağlı-sollu!
kızlı-erkekli!
...
YA da!
ÖLMEYE GELDİK!
MÜTHİŞ BİR FAUL!
VE...
HAKEM DÜDÜK ÇALDI!
PENALTI!
...
YA PARTİZAN,
YA VATİKAN!
...
İNNA LİLLAHİ...
ve inne ileyhi RACİUN!
...
BİR DEMİRKUŞ HİKAYESİ,
daha bitti!
9,8,7...
son gelecek rakamıda bilen yok!
En iyisi geriye saymak!
4,3,2,
...
1 ise herşeyi en güzel anlatan!

***************
(Babama da istiyorum, Fatiha! Hazır diliniz değmiş iken bütün Ümmet-i Muhammed'e!)


Bu metni-şiiri-karalamaları çözene;
1 adet imzalı kitabımı hediye edeceğim!

mail adresinizi yazınız, LÜTFEN!






AŞK
https://www.facebook.com/photo.php?v=397513587045894&set=vb.100003617676311&type=2&theater

pus kokan, zift kokan, kardeşin kardeşe...
kin kustuğu...

Bu günlerde yazmak,
başlamak söze sorgularla...
kime nasıl?
öykünmek, iktidara?
Yazmak,
vatandaşı olarak ahiret yurdunun,
dünyayı yurt edinmişlere,
yaldızlı kelimeler üretmek,
methiyeler dizmek...
kestirmesi işin!
Ağır konular bunlar geç...
girme! anlamazlar!
Onlar, ağlamayı unuttu!
Hem Akif yazdı yazılacak olanı...
Almam bu konuda elime kalem!
"Korkma sönmez bu şafaklar da!"

Naifi var konuların,
Misal,
sen yine de,
Aşk deme bana sakın,
o bakışlar bakış değil,
senin derdin, belli!
ürüme! üreme!

Bilmez miyim üslubu?

duyulması istenileni ver sen şair,
Biraz güce tap,
biraz yala...yut gerçekleri!
el etek öp...
ayar ol, ayar et...
korkuların, ya da beklentilerin,
halbuki kıyametin!

Mevlanadan bahset, misal,
bizim Yunustan...
Kaben roma ise,
ah romeo!
fırlama juliet!
sittir et!
Kerem ile aslı,
sorma nedir işin aslı!
Ferhat! Feryat!
...
necip bir nazıma mı bağlamalıyım;
kelebek misalidir aşk,
anlamayana ömrü günlük,
anlayana bir ömürlük!
...
Durma haydi, mesaj yaz!
De ki; seni seviyorum!...
bir de kalp işareti...
devrede Eros!
Tav oldu bak kız,
bu kaçıncısı...ne hız, ne hız!
seviyeli ilişkiler çukur dibinde!
alçaklık, irtifa kaybı!
arkasından imza günleri...
ürkütmeyen kelimeler senden yana,
ben o kadar itici!
Ben seni sevebilme ihtimalini sevdim!
Bir ihtimal daha var, ölmek mi dersin?
muamma, akaidi insanın...
gayya kuyularında ötesiz hisler,
bilin bakalım,
ben ne dedim şimdi?
yıl 2013,
aylardan kasım
ya da;
november! Ya da Teşrin-i sani!
Üzümayı...
Hasılı, Babil, Roma, süryani!

bir ben bildim iyi şair olduğumu,
bir de arkadaşlarımın aşkları!
onlar adına yazdım nice mektubu!
onlar, malı götürdüler,
ben kelimelerimle avundum!
Ben yazdım...onlar güz, onlar kış!
bende eğlendiler,
onlarda dinlendiler!

Saf bu kızlar,
masum Anadolumun,
Bilmezler ki,
Kelime nadir erkeklerin yüreklerinden dökülür,
telifsiz bütün erkeklerindir artık o sözler,
ezbere de bayılır bizimkiler!
Ay çok hoşsun,
hele sen bir ver;
sonrası boşsun!
İşte bunun için aşk şiirleri yazmayı,
çok oldu bırakalı.
vebaline giremem onca bakirenin!
...
Dizi dizi rezalet,
sütun sütun kepaze!
Dor değil, iyon!
marka marka kölelik!
herkes ibretlik!
kölelerimiz el değmeden
modern tesislerde üretilmiştir!
maarif tescilli,
cemaat destekli!
dualıyız dualı, bed!
-anne cennette köşkler var da,
rezidance de var mıdır? Plaza?
-çocuğum babana sor, o müteahhit!
eski mücahit ki,
şimdi başakşehirdeki villasında besler it!
Kangal değil lakin...
gavur itlerinden!
...
salam sosis...
nescafe,
kelimeler tükendi,
kro anadil derdinde!
...
aşk meşk bana göre değil...
bak yine döndüm yarama...
yarama kadar gitti sözlerim,
neyse;
ben en büyük aşkıma döneyim,
vatanım,
milletim,
sakaryam!
...
ben!
diğeri;
hani divanesi;
Allah yolunun!



YETENEKLİSİN TÜRKİ' YEM!


Kısaca arzedeyim efendim,

Bu Amerika var ya bu Amerika...

Hani 740 nolu apartmanın bulunduğu,

Sonbaharı aşk olan,

yıkılmış kuleleri ile, Newyork rümuzlu ülke,

eyaletler topluluğu kısaca... 

Tom amcanın kulubesinde dünyalar kuran...


Bize de bir film çeker HolyWood'unda;


MARHALL PİCTURE SUNAR!

WİLSON PRENSİPLERİ:


oynayanlar, ne James Stewart,

ne de John Wayne!

neyse filmi başından anlatmayım,

şimdi en heyecanlı yerindeyiz!

hele bir film bitsin,

 parçaları siz birleştirirsiniz!

siz oturun seyredin!

hatta mısır yiyin, patlamış...

meydanlarda izleyin ümmet boyu,

facelerde paylaşın, 

twitleyin ve hatta!

klavye mücahitleri!

sizi gidi süslümanlar, sizi!


neyse...ne diyorduk?



yakın zamanda bizde,

Anavatan yıkılınca...az-öz al ver, hani!

The cemaat destekli Ak günler diledi bizim için...


Sıfırları ata ata geldik ya bu günlere,

Jeeplerimiz oldu ya, ikinci karılarımız...

bilumum makamlarımız!


Bir kısım fitneciler hasetlerinden,

sıfırı tükettik diyo ya?!


vel hasılı;

Memleket federal reserve bank destekli betona boğulunca,

yeter dedi...

buraya kadar!


Biz ki,

az geldik, uz geldik...ranta ranta,


halbu ki;


kanırtarak!..

Ne mücadelelerden geçtik!

Ne sınavlardan geldik,

Gömleksiz, cüppesiz kaldık çoğu çoğu!


Derken;


3 dönem geldi çattı kapıya;

kapıda bir küskünler ordusu ki,

"istemezük" diyen!

elinde "sarıgülüyle" iktidar randevusu olan mı dersin,

derthaneden ders çıkarıp hane sahibi olanlar mı?

cümleten bir kemik çorbası ki iştahlar dil boyu!

Türk' ü ensest yaptılar, ne gam!

homosu lezzosu; insan hakları!

sokak sokak bitirilişi ilay-ı kelimetullah'ın!

dedik ya ne gam!

Gül, gülen, sarı gül!

gülen gülene...kan ağlarmış millet, 

sanane, banane, onane, kime ne?


Katillere, bebe katillerine bile açılım!

...

mart malum bu yıl fena yaktıracak,

kazma kürek saplarını...

ateşimin feri ondandır, yani!


...diyalog-miyalog derken yedik birbirimizi!

hasılı bugünleri de yazmayacak tarih...

biz yine,

kahramanları okuyacağız...

onların hayat hikayelerini,

mucizelerini!

biz biz idik o fitne günlerinde,

bin metrobüs dolu idik!

Kalabalıklarda ayakta yolculuk yaparken okuyacağız,

Okuyacağız, adam olacağız!

Aksilik diyeceğiz, en kötüsü;

Rayına girmedi yine bişiler, olsun!

İyi ki var, marmaray!

döşendi ya denize, deniz bu;

malını yemiyenin domuz olduğu!


Oğlanı bir işe yerleştirmek en kutsal dava!

elde dosya, ihalelik!

Kıza da hayrlısıyla bir koca!

Bankanın taksidi!

Emeklilik kapıda, hoca selada!

El insaf kiramen katibin efendi,

yazılır mı bu kadar ceza!

Şimdi Bi tanıdık lazım, işte!

...

Yine abuk sabuk bir şiir,

yine kafiye yok, nizam!

sözümde düzen arayanlar,

neden aramazlar hayatlarında intizam!

bildikleri tek mazeret, zam!

başlar feveran,

bu millet adam olmaz!

olmazın son hecesini tersten oku,

bildiğin tek korku!...

ne dedik?

Amerika; senaryo merkezi,

Bilindik, klasik...aynı hikaye;

yeni aktörlerle yine çekilmekte!


SÖYLEYİN,

SİZ BU FİLMDE OYNAR MISINIZ? 

YOKSA OYNADINIZ MI?


FİGÜRAN MISINIZ?

BAŞROL MÜ?


MALUM, ESKİ YEŞİLÇAM DEYİŞİYLE,

 REJİSÖRÜN YATAK ODASI...

SİZ İNKAR EDİN,


YOUTUBE'DE İZLERİZ TIKLANMA BOYU...


ADAM SORUNU VAR BU MEMLEKETİN; MAKAM DEĞİL! 

BİR DE ADAM DOĞURACAK ANA SORUNU VAR! 

ANA SORUNUMUZ; BU!

yaşasın falanca, kahrol düşman! PÖH!


AYETLER, HADİSLER HAVALARDA UÇUŞUYOR...PESPEYALİK DİZ BOYU. HERKES GEÇİMİNE 

DİNSEL BOYUT KAZANDIRMANIN DERDİNDE...

Eğer bir çocuk ELEŞTİRİLMİŞSE, kınamayı ve AYIPLAMAYI öğrenir.

Eğer bir çocuk KİN ORTAMINDA büyümüşse, KAVGA etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk ALAY edilip AŞAĞILANMIŞSA, SIKILIP UTANMAYI öğrenir.

Eğer bir çocuk UTANÇ duygusuyla eğitilmişe,kendini SUÇLAMAYI ögrenir.

Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse,TAKTİR etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyümüşse, ADİL olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetiştirilmişse, İNANÇLI olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse,KENDİNİ SEVMEYİ öğrenir.

Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse,
bu dünyada Mutlu olmayı öğrenir.


NE DERSHANELER NE DERTHANELER (MİLLİ EĞİTİM OKULLARI)...
NE DE YEŞİL SARIKLI HOCALAR!

SİZ BİZE YALNIZCA SUSMAYI 


ÖĞRETTİNİZ!

YA DA BOŞ KONUŞMAYI!...


DETAYLARI MERAK EDENLER; BİR KEZ "NEDEN" DEYİN KENDİNİZE!

NEDEN BU KAVGA?


YALIN HALİ İNSANIN; YALNIZLIK!..


yalnızlık; üşütür çoğu zaman,
yakar da bazen...

ten yalnızlığı değil lakin,
can yalnızlığı!..
...
karanlık ve korku; kardeşleri,
yalnızken bile yalnız değildir insan!
...
kafalarda hafakan,
vesvese sükut,
gölgeler suikastçi!
vehim; dipsiz tabut!
...
ürperti ve nefes ruhunun kelepçesi,
kökünse, gamda kederde!
...
yakarırsın ecele,
beklediklerin acele,
zaman, en büyük düşman,
çile, büyük işkence...
...
bitse de gitsem,
bitse de ölsem...
bitersin...
...
öteler hicret,
anayurt; kıyamet!
...
üşürdün...
annen örterdi üstünü,
şimdi o an,
anılardan ibaret!
...
için yanar,
susarsın...
yalnızca...
SUSARSIN!...

"O"

Bir küçücük çocuktum,
hiç kumbaram olmadı,
bende kelime biriktirdim,
ondandır şimdi kocaman sözlerim!
babam işçiydi nihayetinde,
bisikletimde olmadı,
ülkeleri aşan kanatlarım ondandır.
korkardım da en çok karanlıktan,
cehalete kükremem ondandır!
oyunlarım vardı, hayalden kahramanlarım
hayatı ciddiye alışım ondandır!
başım okşansın isterdim,
Kara sevdalarım ondan!
isterdim hep,
verişim ondan,
ağlardım,
gülüşüm ondan!
hep ben vardım benle,
yalnızlığım ondan!
kendimle konuşurdum,
şimdilerde susuşum ondan!
neden arardım, neden?
Bildim sebebi,
ne gelirse, O' ndan!
inancım ondan!



MAVİ DÜNYA,  ÖMRÜMÜN BEDELİDİR!


Mavi,
belki!
rüya rengi...
belki de umudun!
yoldaki işaretleri,
maviye boyayın,
kazalar olmasın,
babasız kalmasın çocuklar!

sarı, 
belki de,
hüznün rengi değildir,
öyle öğretmişlerdir.
alın siyahı, verin sarıyı,
öyle olsa niçin heyecanlandırır,
güneşin ışıkları?

yeşil,
kimbilir,
ölümün rengidir...
bakın türbelere,
ahiret penceresinden bakar gibi...
otlara takılmayın,
inekler misali!

kırmızı,
kan rengi değildir,
ar rengidir...
mahcup kızların,
yanaklarından bellidir!

kahverengi,
belki toprak,
belki de tarihin rengi,
üç kıtaya bir bakın,
at izlerinden belli!

pembe,
yakışır gence,
denilir denilmesine,
renklerin en yavşağıdır bence,

turuncu,
oyunbozan,
ne sarı ne kırmızı,
ifade arsızı!

alacası var,
bolacası...
rengarenk dünyam!
en güzeli,
renklerin yani,
adı renk olmayan,
saflığın beyazı!

boyayın dünyayı beyaza,
beyazdan tütsün bacalar,
beyaz kömür madeni,
afrika,
beyaz adamlar ülkesi,
çilek, karpuz, kiraz,
bembeyaz!

Bir kar yağsın,
beyaz dışında...
rengarenk yağsın,
isteyen istediği rengi alsın!

belki,
renkleri konuşuruz da,
unuturuz boş konuşmayı...
siyaseti, politikayı...

ya da konuşacaksak illa,
çocukları konuşalım misal,
onlara kapkara bir dünya bırakışımızı!
simsiyah!

bİr de ten rengi var,
söylemeyi unuttum,
can derdinde olan!

bir camın bir de suyun,
bir de havanın,
renginden bahsetmedim hiç,
siz şeffaf dersiniz,
görürse gözünüz,
renk görsün
gözünüz!



cinayeti gören var mı?


BİRİ BİZİ ÖLDÜRDÜ!

Sayıları belli değildi.Milyonlarcaydılar.İçlerinden biri hedefe ulaştığında 9 ay 10 günlük ayrı bir macera başlayacaktı. Başaramayanlar ölecekti. Milyonlarca ölü hücre... 
***
Gecenin bir yarısı... 18 yaşlarındaki delikanlı, sokak lambasının aydınlığında karıştırdığı çöplerin arasından çıkardığı yarı boş şarap şişesini düşünmeksizin bir solukta kafasına dikti. Kesik kesik nefes alıp vermeye devam ederken de yaptığı işi bitirmeye çalışıyordu. İşi, ekmeği adına şehrin sakinlerinin hiçte sakin olmayan bir şekilde ürettikleri çöpten nasibini aramaktı.Dakikalar birbir tüketirken ömrünün şol demlerini o yılların deneyimi ile ihtisasını yaptığı çöplere nasıl davranacağını gayet iyi biliyordu.
'İşte şunlar yenilebilir!'
'Şunlar giyilebilir!'
'Satılabilir!'
...
Ne sigarayı tanımıştı, ne alkolü, ne uyuşturucuyu, kendiliğinden...Birileri tanıştırıncaya kadar. Alkolde karar kılmasının da çokta geçer bir açıklaması da yoktu aslında. Bir bahane, yalnızca...Gerekiyordu, bir gerek!
Yani aslında alkol dahi tercihi hiç olmamıştı yakın zamana kadar. Ta ki yakın zamanlarda O'nu görene kadar.
O, onun bir kadına duyulan arzunun, aşk denilen hastalığın ilk vakası olacaktı.
Hoş... Bir çöpçünün aşk hikayesi de ne ki?
Hayatımızı çöplüğe çeviren diziler boyu palavra aşkların karşısında.
...
Yine bir gece yaşadığı büyük kentin büyük semtlerinden birinde büyükçe bir çöp konteynırını karıştırırken ilk kez görmüştü O'nu.

Sanırım O' da kendisi gibi kimsesizin biriydi.
Bir köşeye kıvrılmış, elindeki şişeyi telaşsız bir tavırla ruhuyla bütünleştiriyordu.
Bir genç adam ve bir genç kadın hiç konuşmaksızın gecenin hüznünde ittifak kurarak sabahı birlikte kucakladılar.
Bu sahne birkaç kez tekrarlandı o kadar.
Genç kadın delikanlının hayatına sessizce geldiği gibi sessizce de gitti.
Geride ise çığlık çığlığa bir hasret bırakarak...
.
Bütün bu anlatılanların ise kayda değer bir yönü elbette yok.Sıradan can sıkıcı bir hikayenin başlangıcı olabilir, hepsi bu.
Ta ki.
O delikanlı ben isem başka.
O genç kız sen isen...
.
O sokak burada önemli olan.Bir ekmek kavgasına sahne olan o sokak.

'Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında.Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında.Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.'

Filistin Sokaklarında da bitmeyen bir kavga var, şimdilerde Suriye sokaklarına taşan.

Aşk! Denilen kutsal insani duygular tepesine bomba inen ıraklı gençler için ne anlam taşır? İsimsiz milyonların vücudu parça parça olurken kırılmış bir kalbin terennümünü bush'tan sonraki Obama hangi evangelik bir lirisizme ram eyler?
Güniz Sokakta semirtmiş zihniyetin izdüşümününün kavgasını bütün bir ulus yıllardır üstlenmedik mi?Şanlı dirilişimiz Ergenekon şimdilerde bir yokoluş tiradı mı ne?

Kasımpaşa sokaklarından Çankaya'ya doğru yol alan hikayenin bizlerin hayatındaki etkisine olacak, bilemem. "Zaman"la anlar mıyız her şeyi? Okyanus ötelerinden gelen esinti kırık testimizden neler sızdırır ki?

Soner'in Efendi'si Endülüs'ün Gırnatası'ndan, Selanik sokaklarına uzanmamış mıydı? Kim nereye ne kadar dönmüştü? Kimin döndüğü yerde Roma, kimin döndüğü yerde Kabe vardı; onu da bilemem!? Ben hiç niyet okumadım ki!

'hayatı ben istemedim
vereni de görmedim ki
iade edemedim elimde kaldı...
ama yavaş yavaş bitiyor süresi
doluyor kumum

ağlamalı,gülmeli,
sevinmeli,üzülmeli
ama yaşamalı hepsini tek tek
zaman azdır
gözünü aç kapa
50 sin
14 tün hani??
ne kadar çabuk geçti di mi??
anlamadan kaldın!

çalış,zorunu yap
ama elbet karşılığını nasılsa ödeyecekler
tembellik ilerde de sokakta yatıp kalkmakla eşit
bu bir şiir değil,masal değil...
hayat hayat!
Bazılarına memat!
.
Ben ölüyorum, gençliğim ölüyor, şiirlerini okuduğum şairler ölüyor, zaman ölüyor, mekan ölüyor.
İçime insanlar dökülüyor, yalnızlaşıyorum; sessizliğim artıyor.
Meydan okuyan yiğit yanlarım daha bir sünepe ve daha çok öfkeliyim.
Gizli randevulara gidemiyor, olmayan kadınları sevemiyor, ama yanlış hayatları da ısrarla yaşıyorum.
Kocaman gemilerle inadına yalnız yolculuklar yapıyorum.

Yağmurlu vakitlerde herkesin rüyalarına giren külhan sesli küçük bir çocuğun yine de canı yandığında eteklerine sığındığı eflatun gözlü anneler arıyor gözlerim.
Mezarlık kenarından geçerken ıslık çalardım, gayba dair korkular içinde; kendi sessizliğim boğardı beni.
Sonraları...Gazetelerden tiksindim;yalan yanlış ve yanlı haberlerinden,
Halbuki ne severdim çocukken gazete kağıdından yayılan münzevimürekkep kokusunu.
Hainlerin kahraman,kahramanların hain olduğu ülkemin coğrafyası çatık kaşlarımın ifadesindedir.
Sevilmeyen, kederli çocuklardan biri de bendim mahallede.
İçime gömdüğüm sessizliğimi bir gün gelirde haykırırım diye de yine inadına içimde büyütmekteyim.
Asırlardır gökyüzünde bulutlar ise huzursuz.
Bir taştan doğup bir taşa hapsolunan bir heykel gibi sessizce izliyorum olup bitenleri; taşlaşmış yüreğimle...
.
'Taksim sokaklarında arkadaşlarla haftasonu buluşması.
Sokaklar dolusu koşuşturmaca.
Sokak fahişelerinin insafına sığınan anlık nefisler.
Israrla bombalanan 'taksim' edilmiş ümmetin sokakları!' 
Bir gezintiye mi çıkmalı, ne?
...

Milyonlarcası biranda aynı hedefe boca edildiğinde ancak bir tanesi mutlu sona erecekti.

.
Mutlu sona erenin ise milyarlarca rakibi olacaktı 9 ay on gün sonra.
.

Sokaklar Caddelerin kılcal damarları.Bütün sokaklar aynı yere mi çıkar bilemem:
'Haykırsam kollarımı makas gibi açarak; durun kalabalıklar bu yol çıkmaz sokak!'
Elbette hiç sevmedim Hitler'i. Avrupa sokaklarını Yahudi kanıyla bezemesini.Sevmem mi gerekiyor şimdi Ortadoğu sokaklarını Müslüman Arab'ın kanıyla bezeyen Yahudiyi?!
...

Çöpleri karıştıran yukarıda anlattığım çocuğun küçük hikayesi ruhumdaki büyük çöplerinde karışmasına sebep olmakta, hepsi bu.

Kirletilmiş ruhumla da olsa O gizemli sevgiliye ben de hasret duymaktayım.

Gecemi, yalnızlığımı ve hüznümü paylaşan o sevgiliyi ah bilseniz ne kadar özlemekteyim, bir bilseniz!
O sevgili ki anlıkta olsa beni özgür kılmakta!
Evet, hepimizin bir sevdiği ve sevgilisi mutlaka vardır değil mi?. 
Bizi özgürlüğe çağıran.Heva ve heveslerimizi dinginleştiren!
Sahi biz kimi seviyoruz?
Sevgilimizin adı ne?
Hala bi ad koyamadık mı yoksa O' na?

...

Spikerin sesi, aynı bir önceki okuduğu magazin haberindekinin aynı kıvamındaydı "Bugün Suriye"de meydana gelen şiddetli patlamada ölenlerin sayısının yüzeli..."
"NEDEN, BAŞKALARININ ÖLÜMÜ İÇİMİZİ ACITMIYO Kİ?"

Yoksa hayat ölümle başladığı için mi? Ya da yaşayan ölülere dönüştüğümüz için mi?
...

"Ay! Kahretsin! Telefonumun şarzı bitmiş!....


VE ŞİİR DEVAM EDER!

BEN BURAYA YILDIZSIZ GECELERDEN GELDİM!

http://fehmidemirbag.blogspot.com/2013/10/ben-buraya-yildizsiz-gecelerden-geldim.html


ve bir istisna;



RECEP TAYYİP ERDOĞAN


kasımpaşada,
fatihin,
gemileri indirdiği yamaçta,
hayaller kurardık...
bakıpta haliçin,
katran sularına,
nefesimizi tutar...
pis kokusunda,
cenneti arzulardık...
oyunlar oynardık,
sen fatih olurdun,
akşemsettin, hocamız,
bense ulubatlı...
dayanırdık şehrin surlarına,
bizansın istanbuluna!
ayasofyayı açardık önce,
ferman buyururdun,
kırardık zincirlerini...
tekbirler getirirdik,
sevinçten...
sense,
çaktırmazdın,
bakışlarını saklar,
gizlice ağlardın!
bacılarımız derdin,
örtünmeli!
yetimlerse sevinmeli...
adil düzen,
gömleğimizin rengi!
oysa yamalı giyinen,
mahallenin garip,
fakir çocuklarıydık!
başkalarından farkımız,
zengin hayallerimizdi...
sen ki mahallemizin abisi,
teşkilatın reisi...
biz kırk kişi iken,
içimizden biri,
şimdi asrın lideri!
oysa mahallede,
kimse ciddiye almazdı bizi,
dürüst çocuklardık,
o kadar!
bir sen,
içimizdeki büyümüş çocuk,
kocaman laflar ederdin,
belki biz bile oyun derdik,
sana gülerdik!
öyle ya hak gelecek,
batıl zail olacak!
hayali cihan değer!
kasımpaşa yamaçlarında,
hayatın yamaçlarında,
yürütülmesi gereken onca gemi!
haliçin sularına döşeli,
tarihten ve cehaletten mamul,
kocaman bir zincir...
kırılması gereken onca da put!
uzanan eller ibrahim,
sabır içimizdeki ateş!
bizse oyun peşinde,
39 sergüzeşt!
surda açılan gedik!
hep peşindeydik!
zamanla,
oyundan dönenler oldu...
yar göğsüne baş komadan,
ölenlerde...
savrulup sönenlerde!
derken,
one minute!
...
biz,
oyun oynadığımızı sanırken,
sen...
oyunu ciddiye almışsın,
bir bakmışız,
cidden fatih olmuşsun!
şimdinin bizansıysa,
hepten ciddi!
...
pensilvanyadan çandarlı;
telavivden ayarlı,
obama oyunbozan!
hocamın deyişiyle,
bremen mızıkacıları!
...
şimdi anladım seni abi,
"oynanan oyunu,"
o zamanlar oynadığımız oyun,
sen şimdi cidden fatih olmuşsun,
bense asıl şimdi,
cidden ulubatlı!...
...
rüzgar tenimizi savurdu,
şimdi biz ihtiyar çocuklar,
çocukken oynadığımız oyunu,
yeniden oynayacak!
yeni nesil,
asımın eskimeyen nesli!
...
istanbul yeniden feth olunacaktır!
onu feth eden komutan,
ne büyük komutan!
feth eden asker,
ne büyük asker!
tarih bu,
yeniden...
tekerrür eder!
...
kasımpaşa yamaçlarında,
yeniden tekbir sesleri!
....
artık 40 çocuk değiliz lakin,
milyonlar çoktan...
kudüs hayalinde...
bir kısmı; endülüs!
...
abi;
selahaddin eyyubi de,
olur musun?
..
tarık bin ziyad?
yakarız değil mi,
gemileri?

....
demek isterdim!
...
alkışlar, iltifatlar, övgüler!
ya da lanetler, sövgüler!
arasında bırakıldın ya!
ne desem!
...
ya devlet başa!
ya kuzgun leşe!
...
yezid gibi yaşayıpta,
hüseyin gibi anılmak isteyenler,
anlamaz ki beni!
...
en çokta;
17 yaşındaki,
masum kızın şehadeti,
mısır meydanından...
seni bize geri getirdi!
...
abi,
haddime değil belki,
bu kez büyük oyuna,
oyun bozanları alma,
alma aramıza mızıkçıları,
adı soyadında olsa,
misal!
...
hocamız derdi ya,
önce ahlak ve maneviyat,
işte öyle yani,
ikinci yarı başlıyorken,
elzem;
itikat ve fikriyat!
...
kimse aldanmasın,
kravatlı halimize,
üniforma kefen,
rütbe şehadet!
...
sen bize işaret et!
...
dilimiz öfkeliyse,
uğradığımız haksızlıklara,
ümmetin perişanlığına...
rabbim!
sen yine de zikrimize,
beddua değil,
dualar nasb et!
...
kardeşlerimize de,
bize de,
tevbeler kapısı;
cümle kapısı!
...
bakanların değil,
görenlerin ordusu;
ak neferler,
hakkın yolcusu!
...




TEK ÖNDERİM, 

TEK LİDERİM, 

SEVGİLİ PEYGAMBERİM!
(S.A.V.)

haya ederim...
seni,
hangi kelimelerle,
anlatabilirim, efendim?
...
gerçek bir şiire,
hangi kelimeler,
yeter efendim?
...
karanlık dünya ufkuna,
miladi 570 yılında,
iki cihan efendisi,
hatamül enbiya,
küfrün zifiri karanlığına,
sonsuz bir ziya!
efendim!
...
çorak gönüllerin vahası,
varlık aleminin,
iftihar kaynağı,
ufuk elçi,
vahyin son sedası,
kitabın ve hikmetin,
nebisi,
efendim!
...
insanlık alemi,
seninle doğdu,
zulmet rahmete,
boğuldu!
huzur ve saadet,
yurdunun,
ebedi lideri,
efendim!
...
ilmin,
aklın ve ahlakın,
sabır ve vefanın,
güçlüyken müşfik olmanın,
haklıyken özverili olmanın,
haksızlığa karşı gür sedanın,
imanın yürek sesi,
efendim!
...
kalemim,
sefil!
hissim perişan!
seni nasıl,
anlatayım,
efendim?
...
efendim demeye,
cüret ediyorsam,
efendim!
haddime değil,
senin şerefine,
güveniyorum!
kan dolsun dilim,
seni anlatamaz,
halim,
nurun kaynağı,
kandilim!
...
senin,
rahmet ikliminden,
uzaklaştık ya...
anam. babam,
sana feda olsun,
diyenlerimiz azaldıya...
...
yunusun aşk peygamberini,
mevlananın rahmet,
yesevinin hikmet,
sevgi ve şefkat peygamberini,
hacı bektaşi velinin,
...
unuttuk seni efendim!
...
sana kim itaat ederse,
Allah'a itaat eder,
düsturunu,
sahte kaşiflerle,
unuttuk efendim!
...
insanlık aleminin,
gönül aleminin,
ebedi fatihi sen iken,
yalan zaferlerle,
avunduk efendim!
...
alem tasavvurundan,
savrulduk efendim!
...
ehil olmayanları,
dost edindik,
ehl-i beytinden,
uzaklaştık efendim!
...
ey!
tebessümün elçisi,
yalan kahkahalara kandıkta,
ağlamayı bile,
unuttuk efendim!
...
çaresizlik ve hüznü,
dost edindikte,
gamdan ve kederden,
duvarlar ördükte,
kendimizden başkasını,
düşünmeyi ar edindik,
mazlumları sevmeyip,
zalimlerin sofrasında,
aş edinmeyi,
hüner bildik efendim!
...
yetimleri hor gördük,
kulak tıkadık çığlıklarına,
ümmetinin!
...
şatafat ve şöhreti,
şeytani şehveti,
haramdan serveti,
cennete engel kıldık,
kötülüklere göz yumup,
susmaya,
sebep kıldık efendim!
...
hak bildik haramı,
makam bildik saltanatı,
yalandan kıraatı,
kılı kırk yararak,
aldattık cemaatı,
cahilliğimize,
kaftan giydirip,
ağlak halimizle,
senden uzak olup,
yoluna koşar gibi yaptık,
mahcubuz  efendim!
...
taifte dediğin gibi,
hani seni taşladıklarında,
"Allahım, onları bağışla,
onlar bilmiyorlar!"
taş döktük,
gül yollarına,
emanetine ihanet ettik!
sen alemlere rahmet,
olarak gönderilen!
halimizi bir görsen!
barış dininin,
mensupları...
adları,
cehaletle,
vahşilikle,
günahla anılan!
...
ben şimdi,
hangi yüzle,
seni anlatayım,
efendim!
...
ey!
ensarla,
muhaciri kardeş kılan,
evs ve hazreç'i,
aramızdaki kardeş,
katlini bir görsen,
ama olsun gözlerim,
ben senin yüzüne,
nasıl bakarım,
efendim!
...
ashabının,
yıldızlar gibi,
olan ashabının gölgesine,
onların teslimiyetine,
örnekliğine,
ihtiyacımız var,
ya resulullah!
şefaatine!
...
erkamın evini unuttuk,
betondan kafeslerimizde,
komşuluk,
miras kardeşliği,
nerde...
aç yatanı değil,
tok yatanı dost tuttuk!
...
dostluk ve sadakat Bekir'de,
hikmet ve adalet Ömer'de,
haya ve iffet Osman' da,
ilim ve cesaret damadında,
ve onların yollarında,
ömrünü tüketipte,
gidenlerde...
laklak eden bizlere,
birşey kalmadı,
efendim!
...
bedr, uhud, hendek,
tebük ve hayber!
şanlı destanlar,
biz ki,
haybeye gazvelerde,
şehidlik arzuluyoruz,
döşümüze diken batmadan,
atlas döşeklerde,
delikanlı sözlerle,
korku ve beklentilerimize,
siperler kazıp,
kalkanlar,
arıyoruz efendim!
...
570,
bir rakam değil,
bir marka efendim,
küffarın markalarında,
nam arıyoruz efendim!
...
hamzanın katili vahşi,
affedildi de,
biz affedemedik,
kardeşlerimizi...
...
efendim!
...
sanırım nefsime köleyim!
...
başka efendiler edindik!
...
veda hutbeni,
başka türlü anladık,
biz sana veda ettik!
...
efendim,
...
her zamankinden daha çok,
sana ihtiyacım var!
...
köleliğine...
...
efendi olmak için,
kainata...
eşref-i mahluk,
olabilmek için,
...
ayağının tozu olmaya,
zerreden kürreye,
varmak için!
...
haya ederim...
seni,
kıt kelimelerimle,
bu kadar,
anlatabildim,
EFENDİM!






1 yorum: