26 Mart 2014 Çarşamba

BİZ ÇERKESLER...

Çerkesler , dik duruşları, zarif endamları ve şık kıyafetleriyle, vakur tavırları ve kibar hareketleriyle sanki ömürlerini bu dağlarda, vahşi olaylar içinde değil, imparatorluk saraylarında geçirmişler gibiydiler. ... Elleri kama ve kılıçlarının kabzalarından hiç ayrılmıyordu. O akşam iki önemli şey öğrendim. Çerkesler, ülkelerinin güzel dağlarına, muhteşem vadilerine kutsal bir varlık gibi bağlıydılar ve ne servet, ne makam, ne şan, ne de hırs; onları asla bu sevgiden vazgeçiremeyeceği gibi, yurtlarını da asla unutmayacaklardır

250 SENE RUS' A KAFA TUT ARALIKSIZ...VE KAHPECE BİR SÜRGÜNE MARUZ KAL...100.000 LERİN SOYKIRIMLA SİLİNSİN HAYATTAN...KARADENİZE BALIKLARA YEM OLSUN...VE GERİDE KALANLAR O TABLONUN YASINA YILLARCA BALIK YEMESİNLER...GRİDE KALANLARIN DAĞILSINLAR DÜNYANIN DÖRT BİR YANINA...GİTTİĞİN YERLERDE ASİMİLASYONA UĞRA...TARİHİN GÖZYAŞI VARSA YAĞSIN ÜZERİMİZE! GEL ANADOLUYU MESKEN TUT...KUVVA-İ MİLLİYENİN ÖN SAFLARINDA SAF TUT! BİZ SÜRGÜNÜN ÇOCUKLARI; SİZ SAHİP ÇIKMASANIZ DA BU VATANIN KIYMETİNİ BİLİYORUZ!

RUS...SENİ BİZ BİLİRİZ...VE BİR DİĞER EMPERYALİST KARDEŞİN AMERİKAYI DA...BİZ GAVURA GÜVENMEYİZ GARDAŞ! DOMUZDAN POST, GAVURDAN DOST OLMAZ DA ONDAN!

ŞEYH ŞAMİL'İN TORUNLARIYIZ BİZ!


ZULME BOYUN EĞMEYEN!

VE İŞBİRLİKÇİLERİ DE İYİ BİLİRİZ...EFENDİLİĞİMİZE BAKIP TA BİZİ SAF BİLMEYİN! SAFLIĞIMIZ İLE KENDİ SAFLIĞINIZI KARIŞTIRMAYIN DA...

BEN, ÇERKESİM!

TÜRK MİLLETİNİN BİR FERDİ!

ÇÜNKÜ DİLİMDE BENİM, TEVHİD VAR!

BEN ÇERKESİM!

BU TOPRAKLARIN PARÇASI, ÜMMETİ MUHAMMEDİN MÜTEMEMMİM CÜZ-Ü!


BEN ÇERKESİM! BEN HEROTÜRK'ÜM!

----------


ÇERKESLERDE DÜĞÜN;

Çerkes düğünlerde damadın, düğünden bir-iki gün öncesinden ortalıkta görünmesi pek hoş karşılanmadığından, kendisine en yakın bulduğu bir arkadaşının evinde misafir edilirdi. Düğüncüler gelini eve getirdikten sonra damadın yakın arkadaşlarından bir grup (kızlı-erkekli) damadı ve oradaki (oluşturulan heyeti) arkadaşlarını ziyarete giderler

Kaşenlik ile başlayan evlilik aşamasında nişanlılık ve söz gibi durumlara pek rastlanmaz. Bunun en önemli nedeni kaçırma şeklinde evlenmenin gelenek ve göreneklerinde yer almasıdır. Gençler evlenmeye karar verdikten sonra maddi olanaksızlıklar, kendisinden büyük başka birinin evlenecek olması gibi nedenlerden dolayı kaçırma biçiminde evlenmeyi tercih ederler. Ancak Çerkes kültüründeki kaçırma şekli diğer uluslardan farklı olarak kendine özgü bir nitelik gösterir. Bu şekilde evliliğin olması nişan ve söz gibi törenlerin yapılmasını gerekli kılmamaktadır.
Yine kişiler zaten kaşenlik dönemlerinde birbirlerini yeterince tanıdıkları için ayrıca bu tür dönemlere gerek duymazlar. Ayrıca Çerkeslerde adetler kişilerin ilişkilerine çok fazla sınırlama getirdiği için bu döneme her iki tarafında katlanabilmesi zor olur. Çünkü nişanda büyüklerde işin içine girerler. Onlarla olan iletişimde konuşma ve görüşme yönünden bir takım güçlükler olduğu için kişiler nişanlı olarak kalmayı pek tercih etmezler. Ancak günümüzde söz ve nişanlılık dönemi Çerkesler arasında da yaygınlık kazanmıştır


Gerek evlenmeye karar veren gerek yalnız bir kaç toplantıda kaşen olan kişiler birbirlerini aileleri ile tanıştırmazlar. Arkadaşları ve o ortamda bulunan kişiler onların kaşen olduklarını bilir. Anne ve babalarına kaşen olduklarını söyleyip birbirlerini tanıştırmaları ayıp olarak karşılanır. Aileler kızın ya da erkeğin kaşenini toplumlardaki diğer kişilerden öğrenerek haberdar olurlar. Ancak evlenme zamanında ailelere bildirilir. Bu durumdan da yalnız anneye sözedilir. Kaşenlik adeti Çerkez toplumunda kızın ya da erkeğin evleneceği kişi hakkındaki kararı kendilerinin vermesini sağlar. Büyükler müdahale etmezler. Ancak evlenmek üzere kaşen tercihi yapan kişiler daha çok aile yapılarına uygun toplumsal kurallara ve adetlere uyacak kişileri tercih ederler. Bu nedenle birçok toplantıda kız, erkeğin ya da erkek de kızın hal ve hareketlerini kontrol eder.. Evlilik tercihi yaparken bu tip kişilerle yapmayı isterler. Çünkü Çerkes kültüründe toplumsal normlara uygun olarak hareket etmek gerekmektedir. Bireylerden görgü kurallarına gelenek ve göreneklere uygun davranış göstermesi beklenmektedir

Evlenmek amacıyla kaşen olan ve bunu söz altına alan genç kız ve erkekler bu durumda toplumdan ayrı bir yerde yalnız başlarına konuşamazlar. Onların yanlarında mutlaka arkadaşları da olmak durumundadır. Toplumun dışında ve toplumdan habersiz bir yerde konuşmaları yasaktır. Bu durum evleninceye kadar böyle devam eder

Kaşenliğin bir de ciddi boyutu vardır. Bu durumda birbirlerini beğenen kız ya da erkek evlenmek için arkadaşlık kurmak isterler. Eğer karşı taraf kabul etmişse diğer toplantılarda da görüşerek bu ilişkiyi devam ettirirler. Ancak ciddi kaşenlikte daha çok pisehluk ile başlamaktadır. Erkek bir kaç arkadaşını alarak kızın ya da onun herhangi bir akrabasının evine gider. Kızın da mutlaka yanında bir ya da bir kaç arkadaşı bulunmak durumundadır. Burada kıza kaşenlik teklifini sunar. Bu durumda kız ve erkek arkadaşlarının yanında teklifi değerlendirirler. Birbirlerinden beklentilerini ve isteklerini söylerler. Kaşenliğin her iki boyutunun da kendine özgü kuralları vardır. Kaşenlik eğer ciddi ise ve sonuçta evlilik düşüncesi ile kişiler birbirlerini tanımaya çalışıyorsa bu durumda toplantılarda şaka kaşenliği gibi ulu orta gündeme getirilmez. Bu durumda bir çok muhabbette bir araya gelebilirler, bir çok konudan konuşarak birbirlerini daha iyi tanımaya çalışırlar. Ancak ilişkileri diğer kaşenliğe göre resmiyet kazanır. Diğeri kadar serbest değildir. Her ne kadar bu kişiler evlilik kararıyla birbirlerini tanımaya çalışsalar da mutlaka evlenecekler diye bir koşul yoktur. Eğer bir engel söz konusu ise her iki taraf bu durumdan vazgeçebilir

Kişiler evlenmeye karar verirlerse bu kez kendi aralarında sözleşirler. Bu durumda da euç denilen bir armağan verilir. Euç söz karşılığı verilen maddi bir armağandır. Söz verdi anlamına gelir. Kaşenlik sonucunda evlenmeyi kabul etti demektir. Bu armağanı erkek bayandan ister. Bayan da kendi insiyatifinde bir armağan verir. Bu armağan bir boyun bağı, mendil, yüzük, bilezik olabilir. Erkek de bunun karşılığında kıza bir yüzük vermektedir.
Bu karşılıklı amağan verme durumu yalnız kız ve erkek arasında olmaz. Kızın ve erkeğin yanında arkadaşlarından ya da akrabalarından birkaç kişi bulunmak durumundadır. Söz verme ve armağan verme olayı onların tanıklığında olmaktadır


Pseluk ile başlayıp daha sonra da devam eden kaşenlik iki bölümü ayrılmaktadır. Bunlardan birisi şaka diğeri ise ciddi kaşenliktir. 

Şaka kaşenliğine semerko denmektedir. Bu durumda kişiler ciddi olmasalar bile yalnız o geceye ya da bir kaç geceye mahsus kaşen olabilirler. Burada amaç eğlenmek, birbirlerini tanımak bunu yaparken de hoş zaman geçirmektir. Şaka kaşenliğinde kız ve erkek birbirlerine sanki evleneceklermiş gibi övgü dolu sözler söyler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder