31 Mart 2014 Pazartesi



GARSON, DEMLİ ÇAY GETİR HELE!

nasılsın?
gel otur yanıma...
"-garson!
demli bir çay arkadaşa!"
çok oldu görüşmeyeli,
nerdesin,
ne iş yapıyorsun?
çok zaman oldu görüşmeyeli...
beni sorma,
yengeni kaybettikten sonra,
toparlayamadım kendimi...
bozuldu da işim gücüm...
bir ara döndüm memlekete...
dedim rahmetli babamdan kalan,
tarlayı ekip biçem...
koca köyde kimse kalmamış,
herkes bir şehire kök salmış,
bir başıma koca köyde,
köylük yerde er kalmamış...
sanki kıran gelmiş memlekete,
kim eke, kim biçe...
koca yazılar bomboş,
ahırlar viran,
herkes bir şehire salınmış...
çok duramadım, anlıyacağın,
döndüm bende mezarıma,
bu beton yığınına...
bizin köyden ibraamı bilin,
hemen yandaki sitede,
güvenlik işi varmış,
gelsin görüşek diye haber salmış...
Hey gidi Allaam hey,
sen kalk bırak gel,
memlekette onca arazinin sahipliğini de,
burda bekçisi ol zenginin malının!
...
"-garson çayları tazele!"
vaktin yoksa tutmayım,
ee sende ne var ne yok!
anlatsana!
büyüdü mü çocuklar,
oğlanı askere saldın mı,
kızı gocaya sattın mı?
insan insanın kurdu olmuş,
bu yaban elde...
dedim ya,
kanserden kaybedince yengeni,
yitirdim dengemi...
çoluk çocukta vermeyince mevlam,
kaldım koca dünyada bir başıma...
...
insanın işi ters gitmeye görsün,
bozulunca ahvalim,
ortağım olan,
kardeşim dediğim halilim,
son çelmeyi takınca bana,
iki seksen uzandım,
boylu boyunca...
...
kanser dediler,
yediğinden içtiğinden,
belki gamından kederinden,
...
çağın hastalığıymış bu illet,
kırılıyor bütün millet,
kaybedince yengeni,
yitirdim dengemi!
...
bak bu avuçlarımda,
tuuttuğum çay varya,
çernobilden beri,
illet nedeni?
...
neyse...beni boşver!
benim derdim bitmez.
sen anlat hele,
kimleri görüyon,
eskilerden koca şehirde?
...
-garson!
hesap gardaş!
hay Allah...
bozukluğum kalmamış...
...
yav hale bak sen,
çayı ben ısmarlayacakken,
mahcup oldum hemşehrim,
neyse...
bi dahakine ben öderim!

fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder