13 Mayıs 2014 Salı


ASLA ÇOK GEÇ DEĞİLDİR!

sultanların tacını,
teslim kapısı,
aralandı bana da...
gerçek kapısı!
...
bahane vasıtası,
kapıya gelince,
kafada türlü düşünce,
aralandı hak kapısı!
...
bir öksürük neticesi,
şehrin en işlek hastanesi,
ev sahipliği yapar size,
kısa bir süre...
tetkikler, teşhisler;
akla en gelmedik soruyu,
serer ayaklarınıza:
demek veda zamanı!
az zaman kaldı!
...
bu dünyada,
insanın bilmek istemeyeceği,
tek şey;
ne zaman öleceğini bilmek!
...
düşünsenize;
hastasınız,
ve doktorunuz,
altı ay,
ömrünüz kaldığını,
söylüyor.
nalları dikmeden önce yani,
nasıl geçirirsiniz,
son günlerinizi?
ve nasıl,
teslim etmek istersiniz,
ruhunuzu?
...
hiç,
ölmeden önce öldünüz mü?
...
valgeçilmez teninizde,
dolaşan kurtçukların,
ayak seslerinizi duydunuz mu?
...
nemli toprağın,
kürek kürek,
boşalmasını üzerinize...
...
ve yakınlarınızın,
geriye dönüp,
sizden uzaklaşmalarını?
...
ilk gecenizi,
kabirde,
gerçeğinizle,
zifafınızı?
...
ve nasıl geçirmek,
isterdiniz son günlerinizi?
...
paraşütle atlamak mı isterdiniz,
himalayalara tırmanmak mı?
son kuruşunuza kadar,
sadakalar dağıtmak?
ve sabahlara kadar,
namaz kılmak!
...
hakikat zamanı,
son nefes anı;
asla geç değildir,
tevbe zamanı!
...
haydi;
şimdi tam zamanı!

fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder