10 Mayıs 2014 Cumartesi



BURADAYIZ EY NEBİ!

kehanet tacirleri,
ilhamını yıldızlardan alıp,
kader biçtiler insanlığa!
...
iblisin tohumlarını,
yeşerttiler,
günah topraklarında!
...
hamd'ın ve şükr'ün,
çocukları,
bozguna uğradılar!
....
tarihi oldu,talihi!
ademin çocuklarının,
vahşet ve kıyam!
...
ve havva,
ve meryem,
ve hatice,
annesi,
bütün çocukların...
yetimlerine ağladı...
bütün analar!
kundağında,
doğrandı çocuklar!
...
merhametli olan rabbim,
azgınlara,
bozgunculara,
cehennemi hak bildi,
haketti,
yolundan gidenler,
iblisin!
...
bettlehemde,
ve galilede,
tuzağa düştü,
haramül harameyn!
yetişti,
merhametine
dört melekten,
tarafeyn!!
...
mekkeli yetim,
seslendi;
kardeşlerim!
ümmetim!
...
sesine ses gerek,
şanlı peygamberin;
buradayız,
ya resulullah!
...
buradayız,
sancağın düştüğü,
topraklarda!
...
elimiz, kolumuz,
bağlansa da,
yüreklerimiz,
dağlansada...
gaflete dalsakta!
son kalan,
zerremizle,
buradayız,
ya resulullah!
...
halifemiz,
yani kumandanımız,
olmasada...
tesbih taneleri,
gibi dağılsakta...
olmasa da,
imamemiz,
biz buradayız!
...
ey nebi!
varlığın sebebi!
zulmetten,
daralsakta!
kahrolsakta!
aldığımız,
 nefes son olsada,
buradayız,
ya resulullah!
...
şefaatine,
muhtaçlığımızla!
buradayız!
...
ecel biçilsede,
ümmetinin hepsine,
türlü desiselerle,
çağdaş putlarıyla,
donansada,
gönüllerimiz,
tıkansa akıllarımız,
zerre miskal,
nasipse senden duamız,
haykırırız;
buradayız!
...
buradayız,
sancağın düştüğü,
topraklarda!
...
londra,
kudüs, moskova,
newyork, pekin,
şeytani hilelerin,
parçalasa bebelerimizi,
hücre hücre,
sesimizi,
hatıramızla,
burdayız!
...
dedelerimizin gölgesi,
kabir taşları,
göğe yükselen minareler,
eskilerin hikayesi,
geçmişten uzanır,
yine haykırır,
ey nebilerin nebisi,
burdayız!
...
buradayız,
sancağın düştüğü,
topraklarda!
...
rüzgar,
bulur getirir,
gömülen değerlerimizi,
kuruyan çeşmelerden,
oluk oluk akarız,
bir gün olur,
döneriz aslımıza,
bulursak tekrardan,
kıblemizi...
beş vakit olur,
secdelerde,
gözü yaşlı dualarda,
burdayız!
...
karanlıklar,
zulmet doğursun,
ne gam!
kandil olur,
nurlara yazarız adını,
burdayız!
...
oruçlunun iftarında,
garibe verilen sadakada,
şehadetin,
hülyasında,
kelime-i tevhid olur,
meydanlarda ararız seni,
ey resul;
burdayız!
...
buradayız,
sancağın düştüğü,
topraklarda!

fehmi demirbağ

**************************************************

TEK ÖNDERİM, 
TEK LİDERİM, 
SEVGİLİ PEYGAMBERİM!
(S.A.V.)

haya ederim...
seni,
hangi kelimelerle,
anlatabilirim, efendim?
...
gerçek bir şiire,
hangi kelimeler,
yeter efendim?
...
karanlık dünya ufkuna,
miladi 570 yılında,
iki cihan efendisi,
hatamül enbiya,
küfrün zifiri karanlığına,
sonsuz bir ziya!
efendim!
...
çorak gönüllerin vahası,
varlık aleminin,
iftihar kaynağı,
ufuk elçi,
vahyin son sedası,
kitabın ve hikmetin,
nebisi,
efendim!
...
insanlık alemi,
seninle doğdu,
zulmet rahmete,
boğuldu!
huzur ve saadet,
yurdunun,
ebedi lideri,
efendim!
...
ilmin,
aklın ve ahlakın,
sabır ve vefanın,
güçlüyken müşfik olmanın,
haklıyken özverili olmanın,
haksızlığa karşı gür sedanın,
imanın yürek sesi,
efendim!
...
kalemim,
sefil!
hissim perişan!
seni nasıl,
anlatayım,
efendim?
...
efendim demeye,
cüret ediyorsam,
efendim!
haddime değil,
senin şerefine,
güveniyorum!
kan dolsun dilim,
seni anlatamaz,
halim,
nurun kaynağı,
kandilim!
...
senin,
rahmet ikliminden,
uzaklaştık ya...
anam. babam,
sana feda olsun,
diyenlerimiz azaldıya...
...
yunusun aşk peygamberini,
mevlananın rahmet,
yesevinin hikmet,
sevgi ve şefkat peygamberini,
hacı bektaşi velinin,
...
unuttuk seni efendim!
...
sana kim itaat ederse,
Allah'a itaat eder,
düsturunu,
sahte kaşiflerle,
unuttuk efendim!
...
insanlık aleminin,
gönül aleminin,
ebedi fatihi sen iken,
yalan zaferlerle,
avunduk efendim!
...
alem tasavvurundan,
savrulduk efendim!
...
ehil olmayanları,
dost edindik,
ehl-i beytinden,
uzaklaştık efendim!
...
ey!
tebessümün elçisi,
yalan kahkahalara kandıkta,
ağlamayı bile,
unuttuk efendim!
...
çaresizlik ve hüznü,
dost edindikte,
gamdan ve kederden,
duvarlar ördükte,
kendimizden başkasını,
düşünmeyi ar edindik,
mazlumları sevmeyip,
zalimlerin sofrasında,
aş edinmeyi,
hüner bildik efendim!
...
yetimleri hor gördük,
kulak tıkadık çığlıklarına,
ümmetinin!
...
şatafat ve şöhreti,
şeytani şehveti,
haramdan serveti,
cennete engel kıldık,
kötülüklere göz yumup,
susmaya,
sebep kıldık efendim!
...
hak bildik haramı,
makam bildik saltanatı,
yalandan kıraatı,
kılı kırk yararak,
aldattık cemaatı,
cahilliğimize,
kaftan giydirip,
ağlak halimizle,
senden uzak olup,
yoluna koşar gibi yaptık,
mahcubuz  efendim!
...
taifte dediğin gibi,
hani seni taşladıklarında,
"Allahım, onları bağışla,
onlar bilmiyorlar!"
taş döktük,
gül yollarına,
emanetine ihanet ettik!
sen alemlere rahmet,
olarak gönderilen!
halimizi bir görsen!
barış dininin,
mensupları...
adları,
cehaletle,
vahşilikle,
günahla anılan!
...
ben şimdi,
hangi yüzle,
seni anlatayım,
efendim!
...
ey!
ensarla,
muhaciri kardeş kılan,
evs ve hazreç'i,
aramızdaki kardeş,
katlini bir görsen,
ama olsun gözlerim,
ben senin yüzüne,
nasıl bakarım,
efendim!
...
ashabının,
yıldızlar gibi,
olan ashabının gölgesine,
onların teslimiyetine,
örnekliğine,
ihtiyacımız var,
ya resulullah!
şefaatine!
...
erkamın evini unuttuk,
betondan kafeslerimizde,
komşuluk,
miras kardeşliği,
nerde...
aç yatanı değil,
tok yatanı dost tuttuk!
...
dostluk ve sadakat Bekir'de,
hikmet ve adalet Ömer'de,
haya ve iffet Osman' da,
ilim ve cesaret damadında,
ve onların yollarında,
ömrünü tüketipte,
gidenlerde...
laklak eden bizlere,
birşey kalmadı,
efendim!
...
bedr, uhud, hendek,
tebük ve hayber!
şanlı destanlar,
biz ki,
haybeye gazvelerde,
şehidlik arzuluyoruz,
döşümüze diken batmadan,
atlas döşeklerde,
delikanlı sözlerle,
korku ve beklentilerimize,
siperler kazıp,
kalkanlar,
arıyoruz efendim!
...
570,
bir rakam değil,
bir marka efendim,
küffarın markalarında,
nam arıyoruz efendim!
...
hamzanın katili vahşi,
affedildi de,
biz affedemedik,
kardeşlerimizi...
...
efendim!
...
sanırım nefsime köleyim!
...
başka efendiler edindik!
...
veda hutbeni,
başka türlü anladık,
biz sana veda ettik!
...
efendim,
...
her zamankinden daha çok,
sana ihtiyacım var!
...
köleliğine...
...
efendi olmak için,
kainata...
eşref-i mahluk,
olabilmek için,
...
ayağının tozu olmaya,
zerreden kürreye,
varmak için!
...
haya ederim...
seni,
kıt kelimelerimle,
bu kadar,
anlatabildim,
EFENDİM!

fehmi demirbağ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder