İFTAR VAKTİ

çok pahalı hayat,
ucuzladıktan sonra günahlar,
pespaye her şey,
hele benden sonrakiler,
dedi; yaşlı fahişe!
...
zürafa sokağın uç boğumunda,
bir kaldırım kenarında,
konuştuk,
uzun uzadıya...
...
dedi;
anneannem güzel kadındı,
soylan soplanda asil,
mütareke yılları,
annesi bedia hanım,
mustafa kemalin balolarında,
güzel bacak yarışmalarında!
kıl payı kaçırmış,
26 da avrupa güzellik yarışmasını,
32 de kainat!
...
benimse annem,
üniversite eğitimi için,
avrupa' da,
avrupaysa 68 kuşağında!
...
Kominist annenin kızına bak hele,
yaşlı bir fahişe!
...
babamla tanışırlar,
temelimi atarlar!
...
tarih ve talih,
plağı tersinden okumaktadır,
çünkü babam genç yaşta,
bir faşist kurşunuyla,
bir çukurda yatmaktadır...
...
fakirlik...
...
en berbat kalemi bu düzenin!
...
naylon çorap,
makyaj malzemeleri,
çağdaş ve uygar kadın,
sloganları,
bedava romantizimle,
beni bu kerhaneye,
mıhladı!
....
bak dedi,
yaşım henüz kırk,
yarısı kadar yıl önce,
dostum tarafından dövülünce,
suratımdaki bu bıçak izi,
iskontolu mal yaptı,
ayıp sabahlara!
...
kafam karışık kardeş,
kendimden halleneyim derken,
annaannem,
annem,
ve ben!
bir de henüz bahsetmedim,
kızım benim...miniğim...
...
birazdan okuldan alacağım...
okusun istiyorum,
okusun ve kurtarsın kendini,
ve memleketi,
gerekiyorsa artık,
bir orospu çocuğu...
...
konuşamadı...
sözler dondu kaldı boğazında...
belki konuşsa,
belki zaman bulsak konuşmaya,
...
bahsederdik;
cumhurbaşkanlığı seçimlerinden de!
...
faşist ve kominist diyerek,
birbirlerini yiyenlerin,
aynı sofrada,
bir başkasını yemek için,
bıçaklarını bileylediklerini!
...
ezan okunmak üzereydi,
vakitse yani iftar vakti!
...
gözlerimi okşadı bakışlarıyla,
hadi git dedi,
sen git,
benim hakikate iftarım var!
...
sorularla bozacam orucumu!

fehmi demirbağ