23 Mart 2015 Pazartesi

ÇOCUK EDEBİYATI



Ozanın dediği gibi çocuklar geleceğe fırlatılan canlı oklardır. Bu okların hedefini bulabilmesi onların iyi yetiştirilmesiyle sağlanabilir.


1. Giriş
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değildir.
Onlar yaşamın yaratıcı gücünün oğulları ve kızlarıdır.
Onlar sizden değil, sizin aracılığınızla doğmuşlar.
Sizlerle birliktedirler ama sizin değillerdir.
Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil.
Çünkü onlar, sizin düşlerinizde bile gidemeyeceğiniz
Geleceğin evinde otururlar.
Onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama onları kendinize benzetemezsiniz.
Çünkü yaşam durmaz; geriye değil, ileriye akar.
Sizler birer yay, çocuklarınız da geleceğe fırlattığınız canlı oklardır...
Khalil Gibran
(Lübnanlı yazar, ozan)

Çocuksuz bir dünya düşünülemez. Biran için çocuksuz bir dünya düşünelim ne kadar sıkıcı, ne kadar sönük bir dünya değil mi? Dünyanın ışığı, umudu, en güzel, en değerli varlıklarıdır çocuklar. Bu değerli varlıklar insanın geleceğidir. Onlar geleceğin evinde otururlar. Beylik deyimle "Bugünün çocukları yarının büyükleridir."
Ozanın dediği gibi çocuklar geleceğe fırlatılan canlı oklardır. Bu okların hedefini bulabilmesi onların iyi yetiştirilmesiyle sağlanabilir. Çocukları geleceğin bireyleri, güzel insanları olarak yetiştirirken edebiyattan yararlanmayı düşünmemek olmaz.
Edebiyat (yazın), çocuğu geleceğe, yaşama hazırlarken, eğlendiren, düşündüren, öğreten bir yardımcıdır aynı zamanda. İşte bu ünitede çocuk edebiyatı konusuna genel olarak değinilecek. Bu konuda temel bilgiler verilmeye çalışılacaktır.

Çocuk Edebiyatı
Çocuk edebiyatı (yazını) kavramını tanımlamadan önce kavramdaki iki sözcüğün
de ayrı ayrı tanımlanması gerekmektedir. "Çocuk" ve "edebiyat" sözcükleri birçok
kişi tarafından tanımlanmıştır. Bu tanımları buraya tek tek yazmanın bir yararı yoktur.
Konunun gerektirdiği biçimde "çocuk" ve "yazın" kavramları şöyle tanımlanabilir.
Çocuk: İnsanın 2 - 13 yaş arasındaki dönemine verilen addır. Edebiyat (yazın)
ise; durum, gözlem, duygu, düşünce, düş ve olayların dil aracılığıyla etkili ve güzel
bir biçimde anlatılmasıdır.

Bu iki tanımdan yararlanarak çocuk edebiyatını (yazınını) şöyle tanımlayabiliriz:
Dilin etkili ve güzel kullanılarak çocuklar için yazılmış / söylenmiş sanat niteliği taÇ
şıyan yapıtların genel adı. Bazı şair ve yazarlar edebiyatın çocuk, genç, yetişkin edebiyatı
olarak ayrılamayacağını ileri sürmüşlerdir; fakat yetişkinler için yazılmış bir
yapıtın çocukların ilgisini çekmesi oldukça zordur. Zaten çocuk edebiyatı olamayacağını
belirten şair ve yazarlardan bazıları daha sonra çocuklara yönelik şiir, öykü
yazmışlardır. Bu durum çocuklar için bir edebiyatın olması gerektiğini açıkça göstermektedir.
Çocuklar için yazılmamış bir kitap ancak resimleriyle çocukların ilgisini çeker. Hele
içinde resim olmayan büyükler için yazılmış bir kitap çocukların ilgisini çekmek
için çok uzun bir zaman raflarda beklemek durumundadır. Erişen (1980), Reşat
Nuri Güntekin'in okuma zevkini nasıl edindiğini şöyle belirtir: "Reşat Nuri Güntekin,
küçükken, babası Doktor Hacı Nuri Bey, Jan Ruso'nun ünlü yapıtı Emil'i
okumuş. Onun etkisinde kalarak Reşat Nuri'yi okuldan almış. Reşat Nuri, bir yıl evde
oturmuş. Bu arada can sıkıntısından, babasının kitaplığını karıştırmaya başlamış.
Eline geçen güzel, resimli kitapların resimlerini bir makasla oyup çıkarırmış.
Git gide bu oyup çıkardığı resimlerin altını merak edip okumaya başlamış." Bütün
çocukların Reşat Nuri gibi can sıkıntısından kitapları karıştırması, merak ederek resim
altlarını okuması beklenemez. Sadece, okumayı sevdirmek için bile olsa çocuklara
yönelik bir edebiyatın olması gerekir.

Bu alandaki çalışmalarıyla tanınmış eğitimci Jacob (1955), A.F. Oğuzkan'ın dilimize
çevirdiği Curriculum Letter adlı yapıtında çocukların neden edebiyata gereksinim
duyduğunu şöyle açıklamaktadır:

"1. Edebiyat hoş vakit geçirtici, eğlendirici bir şeydir. Hoş vakit geçirtmeyi eğitimin
başlıca amaçlarından biri olarak düşünmekten çekinilmemelidir. Elbette radyonun, resimli
dergilerin, sinemanın ve televizyonun yanında okumaya da bir yer ayrılması gerekir.
Eğer çocuklar okulda okumayı sevmeyi, okumaktan sadece okumak için zevk almayı öğrenmezler
ise hoşça vakit geçirten bir unsurdan yoksun kalırlar. Bu bakımdan, edebiyatı, bir hoş
vakit geçirme aracı olarak öğretim programına alınacak değerli unsurlardan biri biçiminde
pekala düşünebiliriz.

"2. Edebiyat ruha canlılık verir, yaşama gücünü artırır. Edebiyat kimi zaman bizi,
hayatın çok ciddi ve üzücü durumlarından uzaklaştırır, götürür. Güzel bir düzyazı veya şiir
okumanın kazandırdığı yaşantılarla bir insan kısa zamanda bugünkü tasalarından kurtulma
olanağı bulur ve sonra da bu tasarıların karşısına daha güçlü, daha dinlenmiş halde çıkmanın
yollarını öğrenir. Çocuklara okulda bu gibi yaşantılar edinmek için birtakım olanaklar
verilmediği sürece onlar ruhun canlanıp güçlenmesinde edebiyatın bu şaşırtıcı, olağanüstü
değerini hiç bir vakit öğrenemeyeceklerdir.

"3. Edebiyat yaşamı tanımaya yardım eder. Çocuklar yaşamı ve yaşama yollarını öğrenmek
için edebi eserlere gereksinim duyarlar. Başka bir kimsenin yaşamını ilgilendiren durumları
öğrenmek için edebiyat aracılığıyla elde eldilen pek ilginç yaşantıları -televizyon,
radyo vb.- hiçbir araç kazandıramaz. Kimi durumlarda kişisel yaşantılardan daha iyisi yoktur;
ama bazı yaşantılar vardır ki bunlar türlü edebiyat eserlerinni okunmasıyla birer rastlantı
sonucu kazanılır. Kısaca, çocuklar yaşamı tanımak için edebiyata gereksinim duyarlar.

"4. Edebiyat bir rehberlik kaynağıdır. Edebiyat bir kimsenin kendini tanıyarak davranışlarını
değiştirmeye yarayacak olanaklar hazırladığı için bir rehberlik kaynağı olarak da
hizmet edebilir. Şüphesiz, bütün edebiyat eserleri böyle bir hizmeti görmez ve bu hizmet de
her zaman klasik ölçüler içinde yerine getirilemez. Fakat, her birimizin yaşamında gereksinim
duyduğumuz vakit bize kendimizi anlamak konusunda yardımcı olan en az bir kitap bulunmuştur.

"5. Edebiyat yaratıcı etkinlikleri özendirir. Çocuklar, başka alanlardaki yaratıcı etkinliklere
geçmek için bir sıçrama tahtası olarak edebiyata gereksinim duyarlar. Başka sanatlarla
ilişkileri bulunan zengin bir programın eşliğinde yaratıcılığa yönelten okuma etkinlikleri
sayesinde bir sanat, başka bir sanatı desteklemiş, beslemiş olur. Okuma, çocuğu resim
çizmeye ve dramatik sanat alanlarında ritmik yorumlamalar yapmaya özendirir. Çocuklar
okuma ve dramatik sanat alanlarında ne kadar zengin yaşantılar edinirlerse yaşamın öteki
yaratıcı alanlarında da o kadar zengin bir kişiliğe sahip olurlar.

"6. Edebiyat güzel bir dil demektir. Çocuklar kendi dillerini geliştirmek için edebiyat
eserlerine gereksinim duyarlar. Edebiyat güzel bir dildir ve içimizde, çocukların anadillerinin
güzelliğini en iyi biçimde öğrenmelerini istemeyecek kimse var mıdır?"( Leland, Jacob.
Çeviren: A. Ferhan Oğuzkan. Curriculum Letter, N. 20, 1995.)

Yukarıda da belirtilen nedenlerden dolayı edebiyat, çocuklara yetişkinlerden çok
daha gereklidir. Çocuklar için gerekli olan edebiyatın ülkemizde ve dünyadaki gelişimine
kısaca göz atalım.


Ülkemizde Çocuk Edebiyatının Gelişimi

Edebiyatımızda çocuklar için söyenmemiş olsa da onların da yararlandığı sözlü
halk edebiyatı ürünleri çocuk edebiyatının ilk ürünleri sayılabilirler. Destanlar,
masallarbilmecelerninnilermanilertekerlemelersöylencelerDede Korkut Hikayeleri
çocukların severek dinledikler halk edebiyatı ürünleridir. Nabi'nin Hayriyye'si
(17. yüzyıl), Sünbülzade Vehbi'nin Lütfiye-i Vehbi'si (19. yüzyıl) ise çocuklar için
değil onların eğitimi üzerine yazılmıştır.
Bizde çocuk edebiyatı konusu ancak Meşrutiyetten sonra kendini duyurmuştur.
Öğretmen okullarına Batılı eğitim anlayışının girmesi buna ön ayak olmuştur. Çocuk
edebiyatının bizde çok geç gelişmesinin çocuğa ve öğretmene verdiği sıkıntıyı
Alangu (1965) şöyle anlatmaktadır: "Rastgele okuyuş yalnız, çok eski devirlerin çocukları
için değil, Meşrutiyet, hatta uzun süre Cumhuriyet nesillerinin de bir çaresizliği olmuştur.
Okuma öğrendiğim günlerde çaresizlikten babamın meslek kitapları ile gündelik gazeteleri
uzun süre okumak zorunda kaldığımı çok iyi anımsıyorum. Meşrutiyetten bu yana,
Cumhuriyet'ten 1940'lı yıllara kadar çocuk kitabı o kadar azdı ki, öğretmenler birkaç kitabı
önerdikten sonra duraklamak, çocukların büsbütün düzeysiz ve kötü eserlerin kucağına düşmemeleri
için zamanı gelmediği halde, yaş basamaklarını düşünmeden edebi yapıtlara yöneltmeye
çalışırlardı." Tanzimat döneminde, Batı dillerinde yazılmış kitapların dilimize
çevrilmeye başlanmasıyla çocuk klasikleri de dilimize çevrilir; fakat bu çevirilerde
çocukların anlayabileceği bir dil kullanılmaması çocuk klasiklerinin çocuklar
tafından okunmasını zorlaştırmıştır. Özellikle o dönemde okur-yazar oranın oldukça
düşük olduğu düşünülürse bu zorluk daha iyi anlaşılır. Yapılan bu çeviriler
arasında şunlar sayılabilir: Yusuf Kamil Paşa, Fenelon'un Telemakını; Vakanüvis
Lütfi, Daniel Defoe'nin Robinson Crusoesunu; Mahmut Nedim, Jonathan Swift'in
Gülliver'in Seyahatnamesini vb. çevirmişlerdir. Çeviri konusunda Şinasi La Fontaine'den
"fabl", Recaizade Ekrem ve Ahmet Mithat Efendi "manzum" çevirileriyle
iyi örnekler vermişlerdir.

İlk çocuk gazetesi Mümeyyiz (1869) de Tanzimat döneminde çıkartılmıştır. Daha
sonra Sadakat (1875) -sonra adı Etfal olur- adlı çocuk gazetesi çıkartılmıştır. Bu
dönemde çocuk dergileri de çıkartılır. Bahçe (1880), Çocuklara Kıraat (1882), Vasıta-
i Terakki (1882), Çocuklara Arkadaş (1882), Çocuklara Talim (1887), Çocuklara Rehber
(1896), Çocuk Bahçesi (1904) aralıklarla yayımlarını sürdüren çocuk dergileridir. Günümüzde
belirli bir çocuk gazetesi yoktur. Bazı gazetelerin belirli sayfalarında çocuklar
için ayrılmış köşeler vardır. Bununla birlikte çocuk dergileri oldukça çoktur.
Çeşitli yayınevlerinin, kuruluşların, bankaların çıkarttığı çocuk dergileri vardır.
Yalnız, çocuk dergilerinin nicelik olarak çok olması nitelik olarak da iyi oldukları
anlamına gelmemelidir.

II. Meşrutiyetten sonra Yüksek Öğretmen Okulu müdürü Satı Bey çocuk edebiyatının
önemini vurgulayarak çocuk şiir ve şarkılarının olmadığına dikkat çeker. O dönemin
sanatçılarından Alaattin Gövsa Çocuk Şiirleri (1911), Ali Ulvi Elöve Çocuklarımıza
NeşidelerTevfik Fikret Şermin (1914) adlı çocuk kitalarını yayınlayarak bu
konudaki boşluğu doldurmaya çalışırlar.

Milli edebiyat döneminde de Ziya GökalpAli Ekrem BolayırMehmet Emin Yurdakul,
İsmail Hikmet ErtaylanFazıl Ahmet AykaçEnis Behiç KoryürekYusuf
Ziya OrtaçHalit Fahri Ozansoy şiirlerle çocuklara seslenirler. Yine bu dönemde
Ömer SeyfettinAhmet RasimHüseyin Rahmi Gürpınar'ın, aslında büyükler
için yazıdıkları, öyküleri çocuklar tarafından ilgi görür.

Cumhuriyet döneminde Ahmet Kutsi TecerNecmettin Halil OnanÖmer Bedrettin
UşaklıKemalettin KamuVasfi Mahir Kocatürk çocuklar için şiir yazan sanatçılardır.
Bu dönemde çocuklar için yazılan öykü ve romanlar çok azdır. Var olanlar
da pek başarılı örnekler değildir. 1928 yılında başlatılan okuma yazma seferberliği,
1936 yılında da Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun çabalarıyla çocuk
edebiyatına yönelik olumlu çalışmalar yapılmıştır. Burada Huriye Öniz'in Köprüaltı
Çocukları adlı öyküsünü belirtmek gerekir. Çocuk edebiyatı düşüncesinin
oluşmadığı yıllarda başvurulan halk edebiyatı ürünlerinden masalların derlenmesi
çalışmaları bu dönemde olur. Naki Tezel Çocuk Masalları (1943) derlemesiyle bu çalışmaları
başlatır. Eflatun Cem Güney de bu konuda çalışmıştır. Dertli KavalNar
TanesiBir Varmış Bir Yokmuş önemli çalışmalarıdır.
Çocuklar için yazılmış biyografi türünün ilk örneklerini Rakım Çalapala'nın Mustafa
Atatürk'ün RomanıFalih Rıfkı Atay'ın Babanız Atatürk adlı yapıtları oluşturmaktadır.
Çocuklar için yazılmış anı türünün ilk örneklerini Halide Nusret Zorlutuna'nın
"Benim Küçük Dostlarım", Nahit Nafiz Edgüer'in "Atatürk'ten Anılar" adlı yapıtları
oluşturmaktadır.
Çocuk edebiyatının gelişimi içinde Orhan Veli Kanık'ın La Fontaine Masalları'nı şiir
biçimine dönüştüren çalışması ile Nasrettin Hoca Hikayeleri'ni de belirtmek gerekir.
1979 yılında Unesco bu yılı Dünya Çocuk Yılı ilân etmiştir. Bütün dünyada olduğu
gibi bizde de bu konuda birçok çalışma yapılmış, üzerinde konuşulur olmuştur.
Günümüzde ise birçok sanatçı çocuklar için kitap yazmıştır. Ceyhun Atuf Kansu,
Fazıl Hüsnü DağlarcaCahit Külebi, Aziz NesinRıfat IlgazOrhan KemalTalip
ApaydınFakir BaykurtMuzaffer İzgüÜlkü TamerGüngör DilmenAli Püsküllüoğlu,
Ayla KutluMüjdat GezenSulhi DölekFeyza Hepçilingirlerİpek
OngunGülten DayıoğluYalvaç UralFatih ErdoğanAytül AkalAyla Çınaroğlu
bunlardan birkaç tanesidir.

4. Dünyada Çocuk Edebiyatının Gelişimi
Bizde olduğu gibi dünyada da sözlü halk edebiyatının ürünleri çocuk edebiyatının
başlangıcı sayılır. Dünyada -özellikle Avrupa ve Amerika'da- çocuk edebiyatının
gerekli olduğu düşüncesi çok erken benimsenir . Bunun için bu konuda ürünler verilmesi,
bizdeki gelişimine göre oldukça erken bir döneme rastlar. Fransa'da 17.
yüzyılda Fenelon'un soylu çocukların eğitiminde kullanılması için yazdığı Telemak
(bizde Tanzimat döneminde çevirisi yapılmıştır), La Fontaine'in fablları (aslında
büyükler için yazılmıştır), Perrault'un masalları ilk yapıtlardır. Avrupa'da çocuklar
için yazma düşüncesi 18. yüzyılda pek çok ülkede birden yaygınlaşır. Çocuklar
için verilen ürünler hızla çoğalmaya, başlar özellikle İkinci Dünya Savaşından
sonra çocuk edebiyatında büyük bir gelişme görülür.

İngiltere'den Daniel Defoe'nin Robinson CrusoeJonathan Swit'in Gülliverin Seyahatleri,
Lewis Carrol'un Alis Harikalar DiyarındaCharles Dickens'in David Coperfieled;
Amerika'dan Louisa May Alcott'un Küçük KadınlarMark Twain'in Tom Sawyer,
Huckleberry Finn; Fransa'dan Hector Malot'un Kimsesiz Jules Verne'in serisi,
Antoine de Saint Exupery'nin Küçük Prens; Almanya'dan Grimm Kardeşlerin masalları;
İsveç'ten Selma Lagerlöf'ün Nils Holgerson'un Eşsiz İsveç Yolculuğu ; Danimarka'dan
Andersen'in masalları ilk akla gelen çocuk edebiyatı örnekleridir. Bunlar
dilimize de çevrilmiştir.

5. Çocuk ve Kitap
Maksim Gorki "Her kitap beni kalabalıktan, düzeysizlikten insanlığa, insancıllığa yükselten;
daha iyi bir yaşamı anlamama ve ona karşı derin bir susuzluk duymama neden olan bir
basamaktır." diyerek kitabın yaşamına kattığı güzellikleri anlatır. Yaşamı güzelleştiren
kitabı çocuğun yaşamında bir demirbaş yapmak gerekmektedir. Çocuk, kitapla
iyice içli dışlı olmalıdır. Bu içli dışlılık sadece ders kitaplarıyla sınırlandırılmamalıdır.
Çocuk diğer kitap türleriyle de haşır neşir olmalıdır; ancak o zaman okumanın
tadına varabilir.
Oğuzkan'ın (1947) dilimize çevirdiği M. Hill'in Children and Book's adlı kitabında
kitabın önemini, çocuğun neden kitaba gereksinim duyduğunu anlatan bir yazıya
burada kısaltarak yer vermek doğru olur.

"ÇOCUK VE KİTAPLARI
"Kitaplar yaşamın yerini tutmaz; ama yaşamı sınırsız biçimde zenginleştirir. yaşam can sıkıcı
bir hal aldığı zaman, kitaplar bunun her zaman böyle olmadığına inancımızı güçlendirir.
Yaşam çetinleştiği zaman, bizi bir süre üzüntülerden kurtarır veya sorunlarımızın çözümünde
bize yeni bir anlayış kazandırır. Yahut gerek duyduğumuz huzur ve dinlenmeyi sağlar
bize. kitap, kullanmasını bilenler için, sürekli bir bilgi, rahatlık ve zevk kaynağıdır. Bu,
hem çocuklar için hem de yetişkinler için doğrudur. Ancak bu, özellikle çocuklar için daha
doğrudur.
"Bazı temel gereksinimler birçok kimse için ve her zaman ortak gereksinimlerdir. Başlangıçta
çocuğun gereksinimleri dar bir sınır içindedir ve tamamiyle kişiseldir; ama çocuk geliştikçe
bu gereksinimlerin alanı genişler ve genellikle toplumsal bir nitelik kazanır. Gereksinimleri
karşılamaya çalışan çocuk, durmadan, kişisel mutluluk ile toplumsal onay arasında nazik
ve dikkatli dengeyi sürdürmenin yollarını arar ki bu kolay bir iş değildir. Kitaplar doğrudan
doğruya veya dolaylı olarak çocuğa bu konuda yardım eder. "
Çocuğun kitapla tanışmasında, kitabı sevmesinde, kitapla birlikteliğinin uzun sürmesinde
aile, öğretmen, okul ve kurumlara bazı görevler düşmektedir. Çocuğun kitap
okunması isteniyorsa, aile içinde çocuk kitapla tanıştırılmalı, kitap okumaya
özendirilmelidir. Kitap okumayan bir ailenin çocuğu da büyük bir olasılıkla kitap
okumayacaktır. Aile çocuğu çevredeki kütüphanelere götürmeli, çocuğun yaşına
uygun kitap almalı, ders kitapları dışındaki kitapları okuması için de desteklemelidir.
Öğretmen kitap okumalı, öğrencinin düzeyine uygun kitaplar önermeli, öğrenciyi
kitap okumaya özendirmelidir. Bu görev sadece sınıf öğretmenlerinin veya
edebiyat öğretmenlerinin sorumluluğunda değildir. Diğer branş öğretmenleri de
bu konuda öğrencilere örnek olacak davranışlarda bulunmalıdırlar. Okul yönetimi,
kurum ve kuruluşlar öğrencinin kitaba ulaşmasını kolaylaştıracak yeni ortamlar
yaratmalı, bu ortamları çeşitli kitaplarla zenginleştirmeli, öğrencinin ilgisini çekecek
bir düzen oluşturulması için maddi olanakları sağlamalı, kitap sergileri açmalı,
özellikle kurum ve kuruluşlar nitelikli çocuk yayınlarının oluşturulması için bu
alandaki çalışmaları örgütlemeli ve desteklemelidirler.
Çocuk Kitapları Haftası 1918 yılında ilk kez ABD'de düzenlendi. Her yıl Kasım ayının ikinci haftasında
kutlanır.
6. Çocuk Yayınlarının Nitelikleri
"İnsanlık, çocuğa verebileceğinin en iyisini vermekle yükümlüdür" Birleşmiş Milletler
Genel Kurulunun bir kararıdır bu. Günümüz çocukları eğitim araç-gereçlerinin çeşitliliği
bakımından kendilerinden önceki nesilden daha şanslı durumdadırlar. Bu
çeşitlilikten bütün çocuklar yararlanamasa da, çocukların eğitiminde teknolojinin
etkisi yatsınamaz bir gerçektir. Bu çeşitlilik aynı zamanda anne-baba, öğretmen olarak
büyükleri zor durumda bırakmaktadır. Çünkü çocukların zararlı etkilerden korunması
büyüklerin sorumluluğundadır. Bu sorumluluk da çocuklara sunulan olanaklar
çoğaldıkça artmaktadır. Hangi kitap okutulmalı, okuma beğenisi nasıl geliştirilmeli,
hangi program izletilmeli, hangileri yasaklanmalı?.... Bu ve buna benzer
sorular kafaları kurcalamaktadır.

Sizce bir çocuk kitabında bulunması gereken nitelikler neler olmalıdır?
M. Hill (1947) da bu konuya değinerek çocuk kitaplarının niteliğini şöyle belirtmektedir:
"Bir süreden beri yazarlar, ressamlar ve editörler çocuklar için yazılan kitapların içerik bakımından
çeşitli, dış görünüş bakımından hem çocukların hem de yetişkinlerin hoşlarına gidecek
kadar güzel olmaları amacıyla çalışmaktadırlar. Yıllık kitap yayını dehşetli bir biçimde
artımıştır; kimi yıllar binden çok yapıt yayımlanmaktadır. Bu kitaplar, yetişkinlerin kitapları
gibi, türlü nitelikleri göstermektedir. Bazılarına güvenilmesi olanaksızdır; bazıları değersiz,
bazıları titizlikle hazırlanmıştır; bazıları da daima yararlanılacak gerekli yapıtlardır. İster
eski, ister yeni olsun güzel ve değerli kitaplardan oluşan bir servet, keşfedilmeyi bekleyen
hazineler gibi, önümüzde durmaktadır.

"Eğer bu hazineleri, en iyi çocuk kitaplarını, keşfetmek zorunluğunu duyuyarsak onları değerlendirmede
göz önünde tutacağımız ölçülere gereksinim olacaktır. Bununla birlikte sürekli
olarak iki gerçeği hatırımızda tutmalıyız: Bir kitap ancak çocuklar ondan zevk alıyorlarsa
iyi bir kitaptır; yetişkinlerin gözünde klasik de olsa eğer çocuklarca okunmuyorsa veya içeriği
onların canını sıkıyorsa böyle bir yapıt, kötü bir çocuk kitabıdır. Kısaca, birçok alanlarda
yazılmış yüzlerce kitabı bilmemiz gerekir; ama kendileri için kitap yazılan çocukları, onların
ilgilerini ve gereksinimlerini de bilmeliyiz."
Bir çocuk kitabında içerik, dil ve anlatım yönünden bulunması gereken nitelikler
şöyle sıralanabilir:
• Çocuk kitapları, çocuğun gelişme düzeyine uygun konuları işlemeli, dili yalın,
kavramlar açık olmalıdır.
• Konular ilgi çekici biçimde sunulmalı, eğlendirici, öğretici ve düşündürücü
olmalıdır.
• Konunun işlenişi bilim verilerine ve insanlık değerlerine uygun olmalıdır.
İnsanı ve çevresini gerçekçi açıdan tanıtmalı, yurt sevgisini, insan sevgisini ve
yardımlaşma duygusunu güçlendirici olmalıdır.

• Denemeci, araştırıcı, eleştirici, kısacası özgür düşünceli insan yetiştirme
amacı gözönüne alınarak yazılmalıdır.
• Çocuğun kendini tanımasına, kişiliğini geliştirmesine katkıda bulunmalıdır
(Yörükoğlu, 1997).
• Çocuk kitapları çocuğun sanat beğenisini geliştirmeyi amaçlamalıdır.
• Çocuğu iyiye, güzele, doğruya yönlendirmeyi amaç edinmelidir (Baraz,
1987).
• Çocuğa eleştirel düşünme becerisi kazandırmalı, geliştirmelidir.
• Çocukların sözcük dağarcıkları göz önünde tutularak bu dağarları geliştirilmelidir.
• Çocuğun düzeyine uygun bir anlatım yöntemi kullanılmalıdır
• İnsanı olduğu gibi göstermelidir. İyiler hep iyi, kötüler hep kötü değildir.
• Çocuk evrensel değerlere saygı duymalıdır.
• Verilmek istenen doğrudan değil, çocuğun bulmasını sağlayacak biçimde sunulmalıdır.
Yörükoğlu (1997), çocuk kitaplarında nelerin sakıncalı olduğunu belirtmenin daha
doğru olduğunu dile getirerek, sakıncaları şöyle sıralamıştır:
• Çocuk kitapları her türlü kör inaç ve önyargılardan arınmış olmalıdır. Irk üstünlüğü,
din ayrılığı, bağnazlık, dolaylı ya da doğrudan aşılanmamalıdır.
• Yurt sevgisi, ulusal değerler ve Türklük bilinci işlenirken evrensel değerler
bir kenara itilmemeli, ülkeler arasında düşmanlık ve öç alma duyguları körüklenmemelidir.
• Yiğitlik abartılmamalı; çocuklara, yanılmaz insan, üstün insan, her şeyi bilen
insan örnekleri sunulmamalıdır. Başka bir deyişle, etiyle kemiğiyle, olumlu ve
olumsuz yanlarıyla insan tanıtılmalıdır. Çocuk kitaplarında, çelişkileriyle, değişen
düşünce ve duygularıyla insanı görmeli; başkalarında kendisine benzerlikler
bulabilmelidir. Katı ahlak kuralları içinde sıkışıp kalmamalı, hoşgörü ve
esneklik kazanmalıdır.
• Alın yazısı, yazgı gibi insanının boynunu büktüren, savaşım gücünü köstekleyen
inanışlara yer verilmemelidir.
• Her kitap bir dizi ahlak yargısıyla sonuçlandırılmamalıdır. Köprüaltı Çocukları,
Öksüz Ayşe türünden acıma duygusunu sömüren kitaplar en azından yararsızdır.
Polianna gibi tanınmış bir çocuk öyküsü de bu kötü örnekler arasında
yer alır. Bu öyküde, çevresindekileri mutlu etmek için insan üstü çaba
gösteren bir kız çocuğu anlatılır. Ne üzüntü, ne kırgınlık, ne de öfke duymayan
böyle bir kahraman nasıl benimsenir? Olsa olsa erişilmez bir varlık olarak okuyucuda
bir küçüklük duygusu yaratır.

Çocuk yayınları da diğerleri gibi eşgüdümlü bir çalışma gerektirir; hatta diğerlerinden
daha çok... Yazarın içerik, dil ve anlatım konusunda gösterdiği titizlik, kitabı
yayıma hazırlayacak diğer elemanlarca da gösterilmelidir. Çocuk yayınlarında içerik,
dil ve anlatım özelliklerinin yanı sıra biçimsel özelliklere de önem verilmelidir.
Biçimsel özellikler deyince kitabın resimlenmesi, kapak düzeni, yazı biçimi, kağıt
kalitesi, kitap boyutu gibi özellikler anlaşılmalıdır.
Çocuk yayınlarında biçimsel olarak şu özelliklerin bulunmasına özen gösterilmelidir:
• Çocuk kitaplarında kapak, çocuğun dikkatini çeken ilk biçimsel özelliktir.
Kapak kalın kartondan olmalıdır. Daha küçük yaştaki çocuklara hazırlanan kitaplarda
kapağın dayanıklılığı da artırılmalıdır. Kapakta kitabın adı, konuyu
tanıtıcı bir resimle yer almalıdır. Dış kapakta yazılmamışsa, iç kapağa yazarın
(çeviri bir kitapsa aynı zamanda çevirenin), kitabı resimleyenin, basımevinin
adları ile basım yılı ve yeri yazılmalıdır. Arka kapak ise çeşitli amaçlar için kullanılabilir:
yayınevinin kitaplar dizisi, yazarın yapıtları, kitabın fiyatı gibi.
• Çocuk kitapları dağılmayacak biçimde iyi yapıştırılmalı, hatta dikilmelidir.
Çocuğun kitabı katlayabileceği göz önünde tutularak bu konuya önem verilmelidir.
Çocuğun dağılmış bir kitaba ilgi göstermesi beklenemez.
• Çocuk kitapları en iyi kalitedeki birinci hamur kağıda basılmalıdır. Kağıt;
mürekkebi dağıtmamalı, renkleri değiştirmemeli, kolay yırtılmamalı, çocuğun
gözünü yoracak kadar parlak olmamalıdır. Kağıdın mat olmasına özen gösterilmelidir.
• Çocuk kitaplarının boyutlarının çok küçük olmamasına özen gösterilmelidir.
Kitabın boyutu sesleneceği çocuğun yaşına göre saptanmalıdır.
• Kitabın harfleri büyüklük bakımından olduğu kadar yükseklik ve genişlik
bakımından da uygun olmalıdır. Okul öncesi ve ilkokulun birinci devresi için
en az 14 punto (geniş, yüksek harfler) olmalıdır. İkinci devre için en az 12 punto
(kitap -elinizdeki kitabın- harfleri) olmalıdır(Alpay ve Anhegger, 1975). Satır
araları sıkışık olmamalıdır. Tümcelerin sözcük sayısı ilkokulun birinci devresinde
en çok altı, ikinci devresinde ise en çok on olmalıdır (Alpay ve Anhegger,
1975). Çocuk kitaplarında bileşik tümceden çok basit tümce kurulmasına,
özellikle, çocuğun yaşı küçüldükçe özen gösterilmelidir.
• Çocuk kitaplarının resimlenmesinin ayrı bir önemi vardır. Çocuk kitabının
resimlenmesi içeriği, dil ve anlatımı kadar önemlidir. Daha önce de belirtildiği
gibi çocuk, kitabın resimlerine bakarak okumaya başlar (Çocuk Edebiyatı konu
başlığında belirtilen Erişen'in Reşat Nuri'nin okumaya başlamasını anlatan
anısını anımsayınız). Bu resimlerin ilgi çekici olması çocukta okumayı körükleyecektir;
aynı zamanda çocuğun güzel sanatlara ilgisini de artıracaktır. Birçok
çocuğun güzel sanatlarla ilk karşılaşması kitaptaki resimlerle olmaktadır. İlklerin
yaşamımızdaki önemi unutulmamalı ve bu konuya gereken önem verilmelidir.
Resimler iyi ve kolay yorumlanabilmelidir. Yazıdaki anlatılan olayı (olayları)
özetler, yorumlar nitelikte olmalıdır. Resimler okuma bilmeyen çocuğun
kendisine okunan kitabı, daha sonra resimlerine bakarak anlatmasını sağlayacak
kadar anlaşılır olmalıdır. Resimler renkli olmalıdır. Birçok uzman, resimlerle
yazıların üst üste konmaması, yan yana iki sayfada bulunması gerektiği
görüşündedirler. Bol resimli, az yazılı (özellikle küçük yaştaki çocuklar için hazırlanmış
kitaplarda) kitaplarda resimle yazı aynı sayfada yer alabilmektedir.
Yukarıda belirtilen içerikle, dil ve anlatımla, biçimle ilgili özellikler çocuk kitaplarında
bulunması gereken genel özelliklerdir. Bu özellikler daha da çoğaltılabilir; fakat
şu unutulmamalıdır: Bir kitap ancak çocuklar ondan zevk alıyorlarsa iyi bir kitaptır.
Her çocuğun gelişim düzeyi farklıdır; çocuklarda da bireysel farklılıklar vardır.
Bütün çocukların aynı kitabı beğenmesi beklenemez.
Çocuğunuzun, yoksa yakınınızın çocuğunun, hangi kitapları beğenerek okuduğunu,
dinlediğini gözlemleyiniz.

7. Çocukların Yaşlara Göre Okuma Eğilimleri
Gelişim basamaklarına göre çocukların okuma gereksinimleri nasıl karşılanmalıdır?
Ana-baba, öğretmen olarak çocuğa önerilecek, armağan edilecek bir kitabın seçiminin
doğru yapılması için çocuğun okuma alışkanlığının, gelişim düzeyinin ve o
gelişim düzeyinde okunacak kitapların bilinmesi gerekmektedir. Yörükoğlu
(1997), psikiyatrist gözüyle bu konuda şu açıklamaları yapmaktadır:
"Okul öncesi yıllarda bol resimli, çizgili, çocuklara okunmak amacıyla düzenlenmiş, az yazılı
kitaplar ilgi çeker. Boyama kitaplarının çocuklardaki yaratıcılığı körelttiği belirtilmektedir.
Resimler hayal gücünü artırır. İyi kitaplar çocuğu somut düşünmek biçiminden soyut
düşünmeye doğru götüren araçlardır. Soyut sözleri, resimlenmiş olarak algılamak kavramların
yerleşmesine yardım eder. İlkokul çağında resimli dergilerin, Tom Miks, Teksas gibi zararlı
sayılan yayınların çekiciliği boşuna değildir. bu tür kitaplar resme öncelik tanırlar. Dilleri
yalın ve sürükleyicidir. Güldürüye ve serüvene bol yer verilmiştir. Öykünün sonunda
iyiler hep kötüleri alt ederler. Bu tür yayınları yasaklamak sorunu çözmez. Onlarla yarışacak
nitelikte kitaplar basmak va yaymak gerekir. Kuşkusuz bu tür yayınlar içinde saldırganlığa,
korku ve yıldırıya (dehşete) çok yer verenleri eve sokmamak iyi olur. Bu tür yayınların olumsuz
etkileri yanında daha önemli sakıncaları da vardır. Belli bir dönemde çocuğa çekici ve kolay
gelen bu yayınlar, ek okuma aracı olarak kalırsa gelişmeye katkı yapmaz. Çocuk belli bir
düzeyde yukarı gidemez. Yetişkin çağında fotoroman okuyucu olup çıkar!
İlkokul yıllarındaki serüvenlere, yiğitlik öykülerine ve gizi bulunan öykülerek eğilim artar.
Define Adası, Jules Verne'nin öyküleri türünden hem sürükleyici hem yazın değeri olan kitaplarla
bu eğitim karşılanabilir.
İlkokuldan sonra çocuklarda soyut düşünce yeteneği hızlı bir gelişme gösterir. Ortaokul sıralarında
okumaya düşkün çocuklar yetişkinlerin okuduğu bir çok romanı tat alarak okuyabilir.
Bu çağlarda Türk ve dünya yazınından derlenecek bir seçmeler dizisi hazırlanabilir.
Unutmayalım ki çocuk klasikleri arasına giren pek çok başyapıt çocuklar için yazılmamıştır:
Robinson Kruzo, Guliver'in Gezileri, Define Adası, Tom Sawyer'in Serüvenleri, Don Kişot
ve pek çok başka ünlü yapıt buna örnek verilebilir. Örneğin Aziz Nesin'in, Muzaffer İzgü'nun
bütün öykülerini ilkokulun son yıllarından başlayarak çocuklar bayıla bayıla
okumaktadırlar.
Çocuklar ana-babalarıyla birlikte okumaya başladıkları ve tadını aldıkları bir kitabı kendi
başlarına bitirebilirler. Birlikte kitap okumak, okuma beğenisi kazandırmanın iyi bir yoludur.
Ayrıca birlikte okunan ve tartışılan bir kitap çocukla ana-babayı birbirine yaklaştırır."

 Uzmanlar, çocukların okuma eğilimleri konusunda kesin olmamakla birlikte bazı
saptamalar yapmışlardır. Bu konuda kesin yargılara varılamaz. Her çocuğa sunulacak
reçete farklıdır. Her çocuğun kişiliği, aile ve sosyal çevresi değişiktir. Yine de çocuğun
yaşına göre okuma eğilimini bilmek bir başlangıç sayılabilecek, büyüklere
yardımcı olabilecektir. Bunun için çocuğun yaşına göre hangi konulara ilgi duyduğu,
neye meraklı olduğu Tablo 12.1'de gösterilmiştir. Tablo incelenirse Yörükoğlu'nun
görüşlerini destekler nitelikte olduğu görülür.
Tablo 12.1: Yaşlara Göre Okuma Eğilimleri

0 - 6 YAŞ OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ
• Ninniler • Öykü
• Resimli kitaplar • Şiir
• Çekici kartlar • Plak - kaset
• Tekerlemeler • Video - TV
• Bilmeceler - atasözleri - fıkralar • Çocuk kitaplığı
• Destanlar - efsaneler • Çocuk kulübü - tiyatrosu
• Masal
Bu yaştaki çocuklarının eğilimlerinde cinsiyetler arasında fark yoktur.
7 - 9 YAŞ MASAL DÖNEMİ
• Kahramanları çocuk olan öyküler
• Kahramanları hayvan olan öyküler
• Tatil ve doğa öyküleri
• Efsaneler - destanlar - fıkralar
Okul öncesinin devamı olan bu dönem çocuklarında da cinsiyet farkı belirginleşmemiştir.
Ancak kızlarda bu dönem bir yıl daha uzun sürebilir. Bu dönem çocukları en
çok (% 75) masaldan hoşlanırlar. Bu dönem çocuklarının kitapları resimli olmalıdır.
10 - 12 YAŞ SERÜVEN DÖNEMİ
KIZ ERKEK KIZ / ERKEK (ORTAK)
• Ev - okul yaşamı • Serüven kitapları • Mizah
• Yararlı bilgiler • Gezi kitapları • Biyografiler
• Şiir - tiyatro eğitimi • Öyküleştirilmiş tarih, • Polisiye
• Duygusal kitaplar kahramanlık konulu kitaplar • Yabancı ülkeler
• Kadın / erkek yaşamını • Öyküleştirilmiş fen, doğa
anlatan yazılar konulu kitaplar
Bu yaş çocuklarında gerçeğe yönelme başlamıştır. Cinsiyetler arasında fark vardır.
 Baraz, 1987, s. 143.
8. Çocuk Yazını Anlatım Türleri
Yetişkinler için yazılan anlatım türlerinin birçoğundan çocuk yazının da da yararlanılmaktadır.
Daha öncede belirtildiği gibi günümüzde çocuk kitabı olarak kabul
edilen bazı yapıtlar zamanında büyükler için yazılmıştı. Çocukların hangi yaşlarda
bu türlere ilgi duydukları yukardaki tabloda da belirtilmiştir. Tabloda belirtilen yaş
ve cinsiyet sınırlamasının çocuktan çocuğa değişiklik göstereceği kesinlikle unutulmamalıdır.
Çocuk yazını anlatım türleri olarak şunlar sayılabilir: masal, fabl, destan, efsane
(Halk Edebiyatı kitabınızın bu konularına bakınız) öykü, roman, biyografi, anılar,
gezi yazıları, doğa ve fen olaylarını anlatan yapıtlar, şiirler, çocuk piyesleri, çocuk
gazete ve dergi yazıları (Sözlü ve Yazılı Anlatım kitabınızın bu konularına bakınız).
Çocuk yazını anlatım türlerinin özellikleri neler olmalıdır?
Okuduğunuz yazıları çocuk yazını türleri yönünden inceleyiniz. Çocuklar için
kaleme alınıp alınamayacağını belirleyip öğrencilerinize okuyun, tepkilerini
gözlemleyin.
Kısaca anlatılan ama üniteler gerektiren "Çocuk Yazını" konusuna bir şiirle şimdilik
nokta koyalım.
OY
Çocuklara bakıyorum
Uçan balonlara bayram yerlerine
Çocuklar umut, çocuklar yaşam
Çocuklarla bir olup gülüyorum
Coplara namlulara bakıyorum
Kelepçelere demir parmaklılara
Kan lekelerine kentin alanlarında

12 - 14 YAŞ SOYUT KONULARA EĞİLİM DÖNEMİ
KIZ ERKEK
• Sevgi, bağlılık, özveri konularını işleyen • Soyut, duygusal, düşünsel öykü, roman
roman, şiir, tiyatro eserleri duygusal öykü, şiir, tiyatro eserleri
• Sanat değeri olan kitap ve dergiler • Gazeteler, güncel konular, spor yazıları
Cinsiyet farkının özellikle belirginleştiği bu dönemde çocuklarda sanata eğilim
başlar.

Hep son hep tükeniş hep ölüm
Çocuklara oy veriyorum.
Necati Cumalı
Benim oyum da çocuklara. Ya sizin?...

Özet
Çocuğun yetiştirilmesinde kitabın yeri göz ardı edilerek çok uzun bir zaman çocuk kendi haline
bırakılmış. Büyükler için söylenen yazılan eserlerin çocuklar tarafından da dinlenmesi,
okunması beklenmiş. Çocuk edebiyatının temelini yine büyükler için yazılmış yapıtlar oluşturmaktadır.
Çocukların da kendilerine özgü bir dünyaları olduğu, okuma gereksinimi duyduğu
görülmüştür. Büyüklerin için yazılmış olan kitapların bazıları da zaman içinde çocuklar
için uyarlanmıştır. Günümüzde bilinen ünlü çocuk klasikleri bunlar arasındadır. Çocuk
edebiyatı Avrupa'da 17. yüzyılda gelişmeye başlar. Bizde ise Tanzimat dönemine kadar ortak
(anonim) halk edebiyatı ürünleri çocuklara seslenen yegane yazın ürünleriydi. Tanzimat
Döneminde Batı dillerinden çevirilerin yapılması çocuk klasikleri sayılan kitapların da dilimize
çevrilmesini sağlamıştır.
Kitap çocuğu geleceğe, yaşama hazırlarken aynı zamanda iyi bir arkadaştır. Çocuk kendi düzeyine
uygun bir kitabı okumaktan zevk alır. Çocuğu kitapla tanıştırarak geleceğini tanıtmış
oluruz. Çocuğa kitap sunarken kitabın çocuğun yaşına, gelişim düzeyine uygun olup olmadığı
bilinmelidir. Çocuk kitaplarında bazı özellikler bulunmalıdır. Çocuk kitaplarının oluşturulması
eşgüdümlü bir çalışmayı gerekli kılar. Yazılmasından basılmasına kadar hepsi bir
bütünü oluşturur. Çocuk kitaplarında içerit, dil ve anlatıma verilen önem kapak, kağıt, punto,
resimleme konularında da devam etmelidir. Her kitap her çocuk için uygun olmayabilir.
En iyi kitap çocuğun beğendiği kitaptır. Bunun unutulmaması gerekir.
Masal, fabl, destan, efsane, öykü, roman, biyografi, anılar, gezi yazıları, doğa ve fen olaylarını
anlatan yapıtlar, şiirler, çocuk piyesleri, çocuk gazete ve dergi yazıları çocuk yazını anlatım
türleri arasında sayılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder