13 Mart 2015 Cuma


YILANLI KALE

MEDUSA... YÜRÜ GİT! YA DA SÜRÜN! ŞAHMERAN YENİDEN DİRİLDİ YA?!

TISLAYAN VE FISILDAYAN KELİMELER HATRINA,

nil ile fırat arasında avulu hayaller,
bense ötelerde,
ceyhan ile seyhan arası...
türklüğümün,
sela sesiyim!

mart soğuğunda,
eteğinde torosların,
bir bilge kadın,
sıcak çay eşliğinde
dedi;
orta dünyanın,
nedametli akşamlarında,
bir üstün bir esre,
iki çizgi arasında,
nefs ile nefes...
ve binlerce kırık heves...
...
anlaşılmaz sözler tüccarı müflis!
heybesinde haybeye kelimeler,
mana vererek canlansın diyenler;
hasılı, kıs kıs gülen bir iblis!
...
en küçük puntoyla yazılmış,
ne de çok kader!
şen kahkaha dilberleri,
zardan parşömenler üzerinde rakseder.
alkış tutmuştur artık,
kaderin üstündeki kadere kederlenenler!
...
beni biri fısıldadı,
gölgesinde kalakaldım madrabazların...
laf canbazlarının...
ben öyle afilli sözler söyleyemem ki,
güftesinde işim olmaz şaklabanların!
...
şakaklarımda şahdamarımdan yakın biri,
yaradılış gayemi,
sabr ile şükür ile,
sizlere de söylememi istedi!
...
başlangıç olmayaydı,
sonsuzluk yokluğa tabut,
ve yahut;
akıl kabında bir kuru nohut!
...
çürü, ey binbir kabuğum,
süresinde sürgün vereyim,
yağmurlu akşamlarda,
şüphe içimdeki ağum!
...
şekillendi mana,
bir küçük işaretle,
ister adımın altını çizin,
ya da üstünü...
üstün'ü de, ötreyi de,
yolverin ki,
göreyim!
...
eskiler,
ne de yeni sözler sarf etmişler,
sarf-ı nazar ile,
ruhuma nakşetmişler!
...
gönül hücremde ne de çok ses,
kesilse sesler,
nefesimi kesecekler!

ÖLÜ KELİMELER,
HAŞRİNİ BİLECEKLER!
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder