7 Nisan 2017 Cuma

ŞİİRE TAM TEŞEBBÜSTEN MÜEBBETİM!
imrensem mi,
iğrensem mi bilemedim...
derler ki;
kapat göz kapaklarını,
karanlığa gömül,
söndür hakikat güneşini,
övgü ile sövgü arasında
bir zamana gömül...
suratsız ve mutsuz adamlar kasabasında,
kadınlar da aynı, çocuklar da...
köpekleri bile hep aynı...
havlama sesi çoğalınca,
taşı doğru yere attığını anlıyor insan...
Cep telefonunu her gün şarj edip beynini hep deşarz eden insanlarla dolu dünyada...
şiir de neki? yazanı da kalmadı...okuyanı da!
...
bir kısmını kiraya verdik,
bir kısmını da pay ettik;
akıllarımızı,
çamaşır makinalarımıza,
telefonlarımıza...
evlerimiz bile akıllandı da,
bir biz akıllanmadık!
onca yitip bitmişliğimize!
...
bak istediğin makamdayız;
kisvelendir haramı,
helal kılığında,
fısılda şeytan,
çığlık kıvamında...
bir sırat,
bir de mostar...
sen zor günlere sakla yalanlarını,
gönül köprülerini yıktıktan sonra...
...
sahteyse gülücüklerin,
benimde naylondan çiçeklerim,
konuş dur yalanlarınla,
ben sana susarak resimler çizerim....
...
sağanaklarda ağlayanım ben,
gözyaşlarımı saklamaya...
kimseler görmesin diye de,
içime salarım gözyaşlarımı,
içimin yeşermesi ondan...
fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder