22 Ocak 2018 Pazartesi

UYUŞTURUCU KONUSUNA GİRECEĞİM. ORTAK ARIYORUM.

Balık tutmayı oldum olası severim. Denizlerdense tatlı sularda avlanmak daha bir keyif vermekte bana. Olta olarak kevrek dediğimiz sopasını kullanmayı tercih ediyordum kenevirin. Naylon ipi bağlarım kevreğin bir ucuna. Toplu iğneyi eğer büker öyle yaparım kancasını oltamın. Mantar niyetinede yine kevrekten bir parça takarım oltanın ipine gamez ismini verdiğim. Sazan, Tal, Yulanus genelde oltama takılan balık çeşitleri. Bir de belirteyim oltamın iğnesine yem olarak sinek takarım. Danaburnu denediğim diğer yemlerden başlıcasıdır. Mevsimine göre dut'ta kullanırım. Ekmek içi ise başucu yemimdir. Yemlemeyi her konuda severim aslında. Misal ağır bir konumu yazacağım. Hemen naifinden bir hikayeye başlarım. Arkasından da asıl anlatacağım konuya geçiş yaparım. Malum günümüzde okuma sıkıntılı bir durum. Pardon, okuyamama hastalığı diyecektim. Önce okuru merak içerisine sokacak basit bir hikayenin başlangıcını yapar sonra da detaya girerim. Bayılırlar bu taktiğime okurlarım.
Arvalap Adasının tam ortasından geçen Mavera nehrindeydim o gün. Düşünmek isteğimde aslında balığa kaçarım. İmam Maturidi der ki, "İnsan şunu da bilir ki kendisine düşünmemeyi telkin eden his şeytani vesveseden başka bir şey değildir."
Bir anda gözüm elimdeki oltaya takıldı. Oltanın sapına, kevreğe. Kevrek sizin keten, kenevir diye bildiğiniz bitkinin sapı. Sonra Kenevirle ilgili bildiklerimi gözden geçirdim.
"Kenevir 1930’larda önce Amerika’da yasaklandı. Bunun nedeni ise kenevirin, dönemin dev şirketlerinin kazancını baltalamasıydı. Hikayenin arka planındaki kahramanlar ise kağıt üretimi yapan, altın madenleri sahibi, medya patronu W.R. Hearst, bio yakıtla başı dertte olan petrol zengini Rockefeller, plastik madde üretimi için patenti olan ve kenevir nedeniyle kazancının neredeyse % 80’ini kaybeden Andrew Mellon’dur.
Dönemin bu dev şirketleri bir araya gelerek kazançlarını daha fazla arttırmanın önündeki en büyük engel olan keneviri ortadan kaldırmaya karar verdiler. Tam da o sırada hazine bakanı olan Andrew Mellon ABD başkanı Hoover’ın en yakınlarından biriydi. Bu sayede eli güçlenen Mellon kendi yeğenini federal narkotik biriminin sorumlusu olarak atadı. Çünkü aklında keneviri ortadan kaldıracak bir plan vardı. Bu yoldaki en büyük destekçileriyle toplantılar düzenleyerek keneviri karalama kampanyasını başlatmış oldular.
Kenevirin tehlikeli olduğunun öne sürülmesi ve ‘Marihuana’ adıyla en zararlı uyuşturucu olarak yaftalanması Hearst’ün medya şirketleri aracılığıyla kolayca gerçekleştirildi. Marihuananın oy birliği ile yasaklanması, kenevirin üretiminin yasaklanması demekti. 1937’de çıkarılan ‘Marihuana Vergi Yasası’ ile kenevir ticareti yapanlardan ayrıca kazanç sağlandı. Yanında kenevir taşıyan göçmenler sınır dışı edilmeye başlandıktan sonra tüm ABD’de kenevir tamamen yasaklanmış oldu.
Karalama kampanyaları aralıksız bir biçimde medyada yer almaya devam etti. Artan baskılar sonucunda kenevirden elde edilen ilaçlar ve petrokimya ürünleri yasaklandı. Böylece tüm amaçlarına ulaşan dönemin zengin şirket sahipleri güçlerine güç kattı.
Kenevir, Cannabaceae familyasında yer alan tek yıllık bir bitkidir. Kenevir deyince hemen aklınıza esrar gelmesin. O halde öncelikle kenevir-esrar algısına sebep olan ayrımdan bahsedelim. Bu cinse ait 3 farklı bitki türü bulunur. Bunlar; Cannabis indica, C. sativa ve C. Ruderalis’tir. Bizim bahsettiğimiz faydalı tür C. indica. Marihuana olarak bilinen, keyif verici olarak kullanılan tür ise dilimize Hint keneviri olarak geçmiş C. Sativa’dır. Birçok faydası bulunan kenevir tür cinsi dikkate alınmadan ön yargıyla ‘uyuşturucu’ etiketiyle anılır.
Hemen belirtelim;marihuana elde edilen tür, diğerleri ise tıptan, kağıt üretimine, tekstile ve daha birçok sektörde kullanılan sağlıklı kenevir türüdür.. Kenevir ve marihuana aynı cinse ait türler olsa da, hem kimyasal özellik bakımından hem de kullanım açısından önemli farkları bulunmaktadır.

Kenevir içerdiği % 4 ‘kannabinol’ (CBD), % 0,3’ten daha az tetrahidrokannabinol (THC), küçük bir miktar terpen ve flavonoidlerle tıbbi amaçlı kullanımda daha az bir değere sahiptir. Bu sebeple herhangi bir uyuşturucu etki göstermez. Esrar içerdiği % 10-20 oranlarındaki CBD, THC, tıbbi terpen ve flavonoidlerle belirgin şekilde psikoaktif yani keyif verici etkiler gösterir. Kenevir üretiminde % 0,3 oranından daha fazla THC bulunması yasaktır.
Bu noktada yanlış anlaşılmalara yer vermemek adına küçük bir açıklama yapalım hemen. Esrar elde edilen türden üretilen ilaçların tıbbi amaçla doktor kontrolünde kullanıldığında çok fazla ağrısı olan hastalara yardımcı olabildiğinin altını çiziyoruz. Özellikle kalp, epilepsi, insomnia, glokom, astım ve mide rahatsızlıkları için kullanılan ilaçlarda yer alan THC, doğru şekilde kullanıldığında olumlu etkiler gösterir. Esrar kullanımının sağlığa olan zararlarına hiç değinmiyoruz bile.
Günümüzde üretimi ve tüketimi oldukça sınırlı olan kenevir her şeyden önce milyonlarca yıl dünyadan silinmeyen plastikler için en iyi alternatiftir. Artan çevre kirliliği ve dünyaya verdiğimiz her türlü zararı göz önünde bulundurursak kenevir bizlerin yanında masum kalıyor, öyle değil mi?
Kenevirin sağlığa olan faydalarının yanı sıra birçok sektörde kullanıldığına değinmiştik. Kenevir; ilaç üretiminin dışında en çok kağıt yapımında, tekstilde kumaş yapımında, bio yakıt yapımında ve otomotiv sektöründe, plastik vb. petrokimya ürünlerin yerine kullanılmaktadır. Bunun yanında kenevir, sabun yapımında ve bina yalıtımında kullanılan oldukça ekonomik bir bitkidir.
Gerek yağı, gerekse tohumundan faydalanılan kenevir, gerçek bir çevre dostudur. Öyle ki dünyanın hemen her yerinde yetiştirilebilen kenevirin 1 dönüm büyüklüğündeki ekim alanı, 25 dönüm orman arazisinin ürettiği kadar oksijen üretebilir. Üstelik orman ağaçlarının büyümesi yıllar alırken kenevir 4 ay gibi kısa bir sürede yetişir. 1 dönümlük kenevir ekim alanından, 4 dönümlük orman arazisinin ürettiği miktarda kağıt elde edilir. Daha da önemlisi 3 kez geri dönüşümü mümkün olan ağaca karşılık kenevirden elde edilen kağıt tam 8 kez yeniden dönüştürülebilir.
Canvas diye bildiğimiz kumaşın hammeddesinden söz ediyoruz. Keten kumaşlardan. İp endüstrisinden...Halatlardan... Peki böylesine çevre dostu, ekonomik bir bitki neden yasaklandı?
Bu sorulara karşı cevap arayışım beni Arvalap Adasının makus talihinin değişmesine yol açtı. Arvalap Meclisine kanun teklifi hazırladım. Onlarda bu teklifimi yürürlüğe koymak için bana gerekli imkanları sağladılar.
Şu anda Arvalap Adasında Kenevir ekimi ada ekonomisininde en önemli iştigali. Bir ara Haşhaş konusuna da değinmek istiyorum.
En önemli uyuşturucunun cehalet olduğunu belirterek bu yazımı bitiriyorum. Bu uyuşturucu ile mücadele etmek için kendime ortaklar arıyorum.

Var mısınız?


FEHMİ DEMİRBAĞ

1 yorum: