1 Ekim 2018 Pazartesi

AİLE YAPIMIZ DAĞILIRSA 
BİZİ HİÇ BİRŞEY TOPARLAYAMAZ!
Müslüman Türk'ün en müesses nizamı ailedir. Modernite ile, kültürel yozlaşma ile özellikle aile yapımızın hedef alındığı aşikardır. Özellikle kadınlarımız, kadınlarımız üzerinden de çocuklarımız asli değerlerimizden koparılmak istenmektedir.
Evlilikler çatırdamakta, 6284 sayılı yasa ile de dibi dinamitlenmektedir. Yalnızca şu facebook denilen illet bile her boşanmanın %40 sebebidir. Ki her üç evlilikten biri boşanmayla gerçekleşirken...
1+1 daireler zinaya çanak olmuş deformemiz çoğalmıştır. Dinsizlik, ırkçılık ve eşcinsellik her yönden bizleri kuşatmasına almıştır.
Ensestlik üstü kapatılmaya çalışılan lağımlarımızdan.
Lgbt'nin en önemli ahlaksızlık terör örgütü olduğunu anlamak için çoluğunuzun-çocuğunuzun illa sapıtması mı gerekiyor?
Bakın dini ağzına pelesenk yapmışların yüzünden gençlerimiz kendilerini deist olarak ifade etmekteler.
Her açıdan beyni uyuşturulmaya çalışılan insanımız (diziler, filmler, kitaplar, internet) bir de kimyasal bağımlılıklarla nasıl mücadele edebilir ki?
Terör örgütleri teröristleri bizim çocuklarımız üzerinden devşirmiyorlar mı?
Milli eğitim, kültür, aile bakanlıkları ve dahi diyanet kör, sağır ve dilsizdir. Ham siyasete kilitlendik, kaldık. Mc kinsey'e ekonomi, Pisa'ya eğitim...Popilist politikadan gayrısına kafası ve yüreği elvermeyen sığ siyasetçiler...
Beyinlerimiz ve gönüllerimiz özelleştirme kapsamında liberalizmle. İçki, kumar, faiz ve zina özellikle yabancı markalarla şeytanın işgal kuvvetleri değil mi?
Sorumsuz ve duyarsız makam sahiplerinin ikbal kavga ve kaygılarına koskoca bir milletin geleceğini teslim etmenin aşağılık ruh halini idrak edecek mekanizmalar neredesiniz?
Entellik-dantellik adına boş-beleş mevzularla nefret toplumuna dönüştüğümüzde aşikar.
Sosyal dokumuz ağır zedelenmiştir.
Kul hakkı, ahiret ve hesap gibi kavramlarımız tedavülden kalkmıştır.
Aklı selim, iman ve amel erbabına sesleniyorum; Allah'ın ayetini hatırlatarak. Ne diyor Rabbimiz:
"Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. (Nur/32)"
Zekat, fitre, sadaka, kurban toplayan vakıflar-dernekler; neredesiniz; Ümmet kurban ediliyor!
Devlet milleti ile vardır. Salt kar etmesi hedeflenen bir organizasyon değildir. İnsanlarının maddi ve manevi ihtiyaçlarının temini için organize olması gereken yapıdır. Bu konuları ihmal ederse yıkılması ya da başka milletlerin esaretine milletini teslim etmemesi mümkün değildir.
Liberal demokratik sekülerite bu milletin amentüsü değildir. Aklımızı başımıza alalım, kendi evlatlarımız bizim sonumuzu getirecek.
Evet felaket tellallığı yapıyorum. Gidişatımız hoş sonuçlara götürmeyecek bizleri.
Önceliğimiz aile düzeni olmalı, sonra devlet düzeni. Devletin tek bir hedefi olmalı çocuklarını geleceğe hazırlamak!
Kör siyaset kısır ikbalin peşine düşmüşken ahvalimiz iç açıcı değildir.
Bakın ecdadın Osmanlı evlilik müessesesi için son döneminde bile neler yapmış?
1.Evlenme yaşı 18 dir. 25 yaşından sonra evlenmeyen evliliğe zorlanır
2.Hastalıktan evlenmeyen tedavi edilir ya da evlilikten men edilir.
3.Mazeretsiz 25 yaşına kadar evlenmeyenin malının 4 te biri malı yoksa ticari karı alınır ve evlenemeyen fakirlere verilir.
4. 25 ine kadar evlenmeyen memur olamaz memursa görevden alınır
5.50 yaşında,maddi ve sağlık durumu iyi olan tek evliliği varsa ikinci evliliğe yönlendirilir. Makul sebeple reddederse fakir ve yetim çocuk bakmakla yükümlendirilir
6.Evlenen fakirlere 150-300 dönüm arası arazi verilir.
7. Evlenen fakir sanayici veya esnafa 3 yıl ödemesiz 100 altın borç verilir
8. Anne-babasına bakacak kimse olmayan koca askerlikten muaftır hanımın da kocası muaftır
9. 13 yaşına kadar çocukları devlet okutur.
3 çocuktan fazla her çocuğa 10 ar altın, 4’ten fazla doğuran anneye 20 altın
10. İlimle uğraşanlar evliliğe zorlanmaz.
11. Uzun süreli gurbete giden eşini götürmek zorundadır.
Makul sebeple götüremezse gurbette evlenmek zorunda ve sılaya yeni eşini getirmek zorundadır.
Ancak bu hususlar topluma bir denge kazandırmaktadır.
Bugün ifsad olmuş toplum yapısının diriltilmesi için bu hususlar ne kadar da anlamlı ve önemlidir.
Bu çığlığı duyalım, duyuralım!
fehmi demirbağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder