BİZ NASIL KAYBETTİK! HALENDE NASIL KAYBEDİYORUZ?

50 YIL ÖNCEKİ LİSE MEZUNLARI BİLİM ADAMI FORMATINDAYDI,
ŞİMDİKİ PROFESÖRLER BİLE NEDEN ESKİ LİSE MEZUNLARI KADAR BİLİM ADAMI DEĞİLDİR,
FİLM ADAMIDIR...
BİZ KAYBETTİK,
KARANLIKLAR KAZANDI...
VATANIMIZDA SADECE ÜÇ ÜNİVERSİTE VARKEN AYDINLIKLAR VARDI,
ŞİMDİLERDE 150 ÜNİVERSİTE İLE,
NEDEN VE NASIL KARANLIKLAR GELDİ ?
KENDİ HAYATIMIN KISA ROMANINI OKUYUNCA ANLARSINIZ...
.
TÜRKİYE'NİN GERİ KALMIŞLIĞIN TARİHİ...
KENDİ BAŞIMA GELENLER :
KÖY ÖĞRETMENİ OLARAK HAYATA BAŞLADIM.
BABAMIN ÇİFTLİĞİNDE DAHA YEDİ YAŞINDA İKEN,
TRAKTÖRLE ÇİFT SÜRÜYORDUM,TRAKTÖR PARKINDAKİ MAKİNE VE EKİPMANLAR KENDİMİ ERKENDEN YETİŞTİRMEMİ TEŞVİK ETMİŞTİ...
İZMİR SANAYİ BÖLGESİNDE,
İLK GENÇLİK YILLARIMDA,
NE TÜR FAALİYETLER VARSA HEPSİNE KATILDIM.
ÇINARLI MESLEK LİSESİNİN RADYO-ELEKTRONİK BÖLÜMÜNÜN GECE EĞİTİMİNİ DE ÖĞRETMEN OKULU İLE BİRLİKTE BİTİRDİM...
ELEKTRONİĞİN PİRİ CELAL DUTAR BENİM HOCAMDI...
ÖĞRETMEN OKULUNDA HER TÜRLÜ EĞİTİM KOLLARI FAALİYETLERİ VARDI,
AMA TEKNOLOJİ KOLU YOKTU...
SONRADAN SENATÖR OLAN,
ÖĞRETMEN OKULUMUZUN MÜDÜRÜ TEVFİK ELMAS BEY'İN TEŞVİKLERİ İLE,
TARİHTE İLK DEFA RADYO-ELEKTRONİK KOLUNU KURDUM...
*
19 YAŞINDA BİR DAĞ KÖYÜNE ÖĞRETMEN OLDUM.
BİLGİLERİMİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN CAN ATIYORDUM.
O YILLARDA GRUNDİNG MARKA TRANSİSTÖRLÜ RADYOLAR 900 TL.İDİ..
ÖĞRETMEN MAAŞI 450 TL..
YANİ İKİ ÖĞRETMEN MAAŞINA BİR TRANSİZTÖRLÜ RADYO...
BUGÜNKÜ DEĞERİ 6.000 TL.SINA BİR TRANSİSTÖRLÜ RADYO SATILIYORDU...
BU MİLLET ÖYLE SOYULUYORDU...
BU DURMA ÇOK İÇERLEMİŞTİM...
İZMİR-ÇANKAYA CADDESİNDE ELEKTRONİK HURDACILARI VARDI,
ATILMIŞ RADYO KONDANSÖTÖRLERİ ASLINDA RADYONUN KALBİDİR,
GERİSİ KOLAY...
HURDACIDAN ALDIĞIM PARÇALARLA BİR TRANSİSTÖRLÜ RADYO 30 TL.SINA MAL OLUYORDU...
*
ÖĞRETMENLİK YAPTIĞIM DAĞ KÖYÜNÜN MUHTARI İRFAN,
MUHTARLIK BİNASINI VERDİ,
BURASI SENİN DEDİ...
MUHTAR MARANGOZDU,ÇOK ÖZEL BİR ÇALIŞMA MASASI YAPTI,
ÇALIŞMAYA BAŞLADIK...
RADYO ELEMANLARINI MONTE ETTİM,
EN SON HOPARLÖRÜ KALMIŞTI...
MUHTAR HAZIR OL DEDİM,
TUT ŞU KABLONUN UCUNU,HOPARLÖRÜN DİBİNE DEĞDİR,
DEĞDİRDİĞİ GİBİ OYUN HAVALARI PATLADI,
ANKARA RADYOSU ÇALIYORDU...
MUHTAR SEVİNÇLE DIŞARI FIRLADI,ÖĞRETMENİMİZ RADYO İCAT ETTİİİİİ !
DİYE KÖY MEYDANINDAKİ KAHVEYE KOŞTU,
KÖYLÜ MERAKLA MUHTARLIĞA DOLUŞTU,
"ÜLEEEN 900 GAYMELİK İŞ BU MUYMUŞ" DİYORLARDI...
ONLAR,
ÖĞRETMENİMİZ RADYO İCAT ETTİ DEDİKÇE,
ÖYLE DEĞİL,
BAŞKALARI İCAT ETTİ,BEN İMAL ETTİM DİYE UYARIYORDUM,
AMA ONLAR SEN İCAT ETTİN DİYE ISRAR EDİYORLARDI...
İLK ÖNCE MUHTARA,AZALARA VE KENDİME,
SONRA KÖYLÜLERİME 900 TL.LİK RADYOLARI,
30 TÜRK LİRASINA MAL EDİYORDUM...
MARANGOZ MUHTAR ÖZEL RADYO KUTULARINI YAPIYOR,
HOPARLÖR ÇIKIŞININ DELİKLERİNİ AÇIYORDU,
KUTUNUN YAN TARAFINDAKİ KONDANSATÖR DÜĞMESİNDEN İSTASYON ARAMASI YAPILIYORDU...
ISKALA YOKTU AMA OLSUN SES KULAĞA GELİNCE İSTASYON TAMAMDI...
PARA DA ALMIYORDUM AMA ONLAR DA BENİ ÖZEL BAKIMA ALARAK,
MANEVİYATLARINI TAMAMLIYORLARDI,
HERKES ÇOK MUTLUYDU...
*
GÜNLERDEN BİR GÜN,
JANDARMA BAŞÇAVUŞU DEVRİYEDE İKEN,
BİZİM UZUN MEMET RADYOSUNU ARMUT AĞACINA ASMIŞ,
KEYİFLE TARLASINDA ÇALIŞIRKEN,
BAŞ ÇAVUŞ YAKALADI :
-- NEDİR ÜLEN BU ?
-- RADYO BAŞ EFENDİ
-- BÖYLE RADYO MU OLUR ÜLEN ?
-- OLUR BAŞ EFENDİ,ÖĞRETMENİMİZ İCAT ETTİ.
-- NEEEE,KAÇAK RADYO YAPMIŞ,TUT ON BAŞI,ZABIT TUT !..
ZAPTI TUTMUŞLAR...
O YILLARDA ÖĞRETMENLERİN MİLLETVEKİLİ GİBİ DOKUNULMAZLIĞI VARDI,JANDARMA VEYA POLİS KARAKOLUNA ÇAĞIRAMAZLARDI,
MAARİF MÜDÜRÜMÜZ İFADE ALIR,
SAVCILIK SORUŞTURMASINA MAARİF MÜDÜRÜMÜZ TAVASSUT EDERDİ..
MAARİF MÜDÜRÜMÜZ AHMET BEY,
ÖĞRETMENİMİZ BANA BİR UĞRASIN DİYECEK KADAR KİBARDI..
UĞRADIM,
MAARİF MÜDÜRÜMÜZ BENİ ALDI KAYMAKAM BEYİN MAKAMINA GÖTÜRDÜ,
O MUHTEŞEM MUCİT BU DEDİ...
DEDİ AMA,
KAYMAKAM SUÇUMU TEBLİĞ ETTİ,SAVCILIĞA VERMEMEK İÇİN BİR YOL,YORDAM ARIYORLARDI...
MEVZUAT HAZRETLERİ ÇOK KESİNDİ..
RADYOLARIN YILLIK VERGİSİ VARDI,
VERGİ KAÇAKÇILIĞI HER RADYO BAŞINA AYRI PARA CEZASI...
İZİNSİZ RADYO İMAL ETMEK CASUSLUK GİBİ BİR ŞEYDİ,
YILLARCA HAPİS CEZASI...
BİR YOL BULDULAR,
ÖNCE TAKDİR ETTİLER,
SONRA BİR SÜRGÜN CEZASI İLE İŞİ KAPATARAK SAVCILIĞA KAPTIRMAMAK İÇİN,
ÖDEMİŞ BOZDAĞLARINDAKİ KIZILKEÇİLİ KÖYÜNE SÜRGÜN ETTİLER,
İŞ KAPANMIŞTI,
AMA VATANIMIN GERİ KALMIŞLIĞININ YARALARI KAPANMAMIŞTI...
*
BAHAR AYLARINDA BOZDAĞLARA GELDİM,
İSVİÇRE GİBİ BİR YER,
BURADA NE YAPARIM,YAPARIM...
ARTIK SÜRÜLECEK BİR YER YOK,
BOZDAĞLARININ TEPESİNDE ALLAH VAR,
SON KÖY KIZILKEÇİLİ,ORADAN ÖTEYE SÜRÜLECEK YER YOK...
ALABALIKLARIN OYNAŞTIĞI BİR SERİN DERE,
DEREBOYUNDA KEŞFE ÇIKTIM,
TERKEDİLMİŞ ÜÇ SU DEĞİRMENİ VARDI...
KASABADA ELEKRİKLİ DEĞİRMENLER ÇIKTIĞI İÇİN,
PAPUCU DAMA ATILMIŞ SU DEĞİRMENLERİ...
BİRİNİN SUYU AKTİF,
KAPAĞI KAPATINCA DİKİNE TRİBÜN BORUSUNDAN ADAMI BULSA PARÇALAYACAK ZAPLI SU,
BÖYLE BOŞU BOŞUNA AKAR MI,
OLMAZ ÖYLE ŞEY...
O YILLARDA HİÇ BİR KÖYDE ELEKTRİK YOKTU...
HAFTA SONUNU DAR ETTİM,İZMİR SANAYİ BÖLGESİNDE AHMET BEYİ BULDUM,MANİSA SANAYİCİSİ BÜYÜK ADAM AHMET TÜTÜNCÜOĞLU ABİMİZDEN YARDIM ALDIM...
BİR ALTERNATÖR VE VOLTAJ KARALIĞI SAĞLAYAN KOLLEKTÖR VE KONJÜKTÖR...
JENERATÖRÜN MİLİNE KAYIŞLA MONTE EDİLECEK,
TİRÜBÜN KANATLARINI KENDİ ELLERİMLE KAYNAK YAPTIĞIM
BİR DEĞİRMEN ÇARKI...
PARÇALARI SANAYİCİ AHMET BEY KÖYÜME KADAR KENDİ CİPİ İLE GETİRDİ,
BİR KAÇ GÜNDE MONTAJI YAPTIM...
KÖY KAHVESİNE,OKULUMA,CAMİYE VE KÖY MEYDANINA KILAVUZ AYDINLATMA İÇİN KABLOLAR ÇEKTİM...
İLK AÇILIŞ İÇİN AKŞAM KARANLIĞINI SEÇTİM...
KÖYLÜ MERAKLA TOPLANMIŞ BAKIYOR,
BİRDEN SU KAPAĞINI AÇIVERDİM,
ORTALIK GÜNDÜZ GİBİ OLDU...
SUYUN GÜCÜ ON BEŞ KÖYÜ AYDINLATACAK ELEKTRİK ÜRETEBİLİRDİ...
KÖYLÜ SEVİNÇTEN ÇIĞLIK ATIYORDU,
"ÖRETMENİMİZ ELEKTRİK İCAT ETTİ !" DİYE KONUŞMAYIN KARDEŞİM,
BAŞIMA İŞ AÇARSINIZ...
O GECE DEVREYİ KAPATMADIM,
ELEKTRİK PARASI YOK,
SABAHA KADAR EFELER DİYARININ EFELERİ ZEYBEK OYNADILAR,
KİMİ DUA EDEREK,KİMİLERİ RAKI İÇEREK KUTLADILAR...
....
........
İKİ GÜN SONRA BASILDIK,
TÜM İLÇE JANDARMASI TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BASAR GİBİ KÖYÜ BASMIŞTI,
EMİR ALDIK :
-- SÖKÜN BUNLARI YOKSA FENA OLUR !
SÖKTÜK...
KASABAYA İNDİM,İSTİFA EDEREK...
SİZİN MEVZUATINIZI DA,
PALAVRA EĞİTİMİNİZİ DE,
EŞEKLER DİKSİN DEDİM,
HALA EŞEKLER DİKİYOR !..
BEN DENİZLERE KOŞTUM,
DENİZLERE AÇILDIM...
ÖNCE TELSİZ VE GV. VARDİYA ZABİTİ,
SONRA SÜPER TANKER SÜVARİLİĞİ...
YILLAR SONRA DÖNDÜĞÜMDE GÖRDÜM Kİ,
SIĞIRLAR AYNI YERDE OTLUYORLARDI !.. //Nedim Çakmak isminde bir kardesimiz bu yaziyi kaleme almis.
Peki degisen birsey var mi ulkemde?
2011 de yukarıdaki fotoğrafta görülen kendiliğinden ışık veren pigmenti yaptım. İlk defa karayolları ve diğer alanlarda kullanılacak şekilde patentlerini aldım. Tübitak 2012 fuarında en iyi üç buluş arasında gösterdi. 1 saat aldığı ışığı 20 saat geri veriyor. Pigment üretimi yurtdışında kilosu 300 dolara üretilebilecekken, ben kilosunu 30 dolara malettim. Sonunda ne mi oldu, kendi üniversitemde fetö uşağı 3 profesör sen bu işi yapamazsın branşın değil diye şikayet edip rapor yazdılar. Almış olduğum Kosgeb desteği iptal edilip haciz yollu geri istendi. Mahkemeyi 5 sene süren uğraş sonucu kazandım. Mahkemenin yıllar sonra tekrar boğaziçi ve odtü' den istediği bilirkişi raporunda Türkiyenin enerji politikasını değiştircek bir proje olduğu ve proje içinden farklı inovasyonlarında çıkacağı yazıyordu.

Sonuç? Ben nefret ettim işin peşini bıraktım, 2 ev parası yatırdığım projeyi kim yaparsa yapsın diye bir kenara attım, bıktırıldım. Şu an Türkiyede hala yapabilen yok. Benden 5 sene sonra hollanda da benimle aynı branştan biri aynısını yaptı ve Dünya da en prestijli ödül olan inovasyon ödülünü aldı.

Yani demem odurki, üniversitelerimizin durumu aynı, çıkar peşinde koşan haramilerle dolu. Bilimsel çalışma adı altında devleti soyan profesör ünvanlı sırtlanlar var. Ünvanları ellerinden alın yemin ediyorum pazarda limon satamayacak insanlar var. Allah devletimize zeval vermesin, milletimizi korusun.

Selçuk Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Cem Karakız ise bu yazıyı kaleme almış.

Sanırım katetmemiz gereken mesafemiz çok.

Olsun! Durmak yok cihada devam!

fehmi demirbağ