19 Ekim 2018 Cuma

NE HAPY TÜRKÜM DİYENE, AYOL!

Çocuklar nerden bilsinler korkmayı, nefret etmeyi?
-Ay hamamböceği ne korkunç-tiksinç!
Böyle dersen çocuk korkunç-tiksinç olarak bilir o muhteşem yaratığı. Onun haşera olduğunu öğret, amenna! Hastalık yayabileceğini...Ama onu yok edilmesi gereken bir varlık olarak tanımlama be adam-kadın!
Her çocuk bize göre İslam fıtratı üzerine doğar. Onları anneleri-babaları yahudi, hristiyan, mecusi yaparlar.
Çocuklar misal nerden bilsinler doktordan korkmayı. Ama Allah'ın cühalası sen onu terbiye adına "bak seni doktora veracem. İğne yapacak" dersen...Yarın tedavilik durumda avazı çıktığınca zırlayan bir veletle karşılaşırsın.
Bana göre yaramaz çocuk yoktur. Yaramaz büyükler vardır. Çocuk haytalık ya da haylazlık yapar. Yapması da gerekir, o çocuktur. Zaten haylazlık yapmayan çocuk dengesiz anne-babaya sahip çocuktur.
Bırakın artık çocukları suçlamayı!
Kendisi aliyyül ala olmuşta sanki...kusurdan münezzehte...sıkıntılı büyüklerin bütün ömürleri çocuklarından şikayetle geçer.
Ulan dengesiz, azgelişmiş, hödük...Çocuk yapmak biyolojik varlık üretmek değildir. Onu bütün varlık alemi beceriyor. Sen merhametli ve vicdanlı, sorumluluk sahibi, empati kurabilen, paylaşmacı bir evlat yetiştirebiliyor musun ona bak.
-Benim vaktim yok. Çok çalışıyorum!
Çalış çalış...O ilgiden mahrum bıraktığın evladın bir ömürde biriktirdiklerini bir çırpıda yer. Bir de ardından küfür yersin. "Moruk ne bıraktı ki bana?"
Niye söylüyorum bunları? Elbette şu gündemdeki "Andımız" konusuna gelmek için.
Çocuklar var ya...sadece deneyimsiz ve bilgisi yetersiz insanlar. Yoksa her biri maaşallah anasının gözü. Herbiri herbir yetişkini suya götürür susuz getirirler.
Sadece bir ağlama dilleri var ki yetişkinlerin anasını ağlatırlar.
Sen de onu susturmak için Rahip Brunson'u Arjantin istesin onlara bile verirsin.
Bizim çocukluğumuz yaz-kış her sabah okul önlerinde Andımız'ı okumakla geçti. Sonuç; bizim nesle bir bakın hele? Kaç tane doğru, çalışkan Türk göreceksin?! Kaç tane ilkeli adamla karşılaşacaksın?
Geçen sene bir anket yapılmıştı. Türkiye'de her 100 kişiden ancak 2'si birbirine güveniyormuş? Hani küçüklerini koruyan, büyüklerini sayan, yurdunu, milletini özünden çok sevenler?
Eee nolcek?
Andımız okununca her sabah okul bahçelerinde, geleceğin nesli...Pedofilik olmayacak...Çalmayacak, çırpmayacak...Bilimsel buluşlar yapacak...filan mı?
Kafayı mı buluyorsunuz ya hu?
Andımızın tek bir amacı var.
Yerla yeksan olmuş Kemalizme iman tazeletmek!
Bu gün ortalıkta esamesi bile kalmamış devletçilik, halkçılık, devrimcilik, cumhuriyetçilik, milliyetçilik...ve herşeyden önemlisi laiklik! gibi ezberden öte hiç bir anlamı olmayan şeyleri temcit pilavı olarak yeniden servis yapmak.
Ey büyük Atatürk!
Yine birileri arkana geçecekler; güya açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içirecekler masum veletlere.
Salağa bir kez daha bağlayacaklar milleti. Gelecek sömürü neslini garantiye almak istiyorlar halbuki!
Hem varlıkları Türk varlığına armağan olacakmış? Kaç dolar-kaç euro onu da söyleseler de bilsek bari, armağanın bedelini.
Kişi başı gayri safi milli hasılanın tüketim toplumu olmuş myığının saftirik bireyleri.
Ha bir de şu Türklük meselesi var.
Irkçılık diyemeyeceğim, ırklar belli zaten; beyaz, sarı, siyah ırk var bildiğim kadarıyla. Bir de tortusu kalmış azıcak kızılderili.
Bir de insanlar zaten kan gruplarıyla ayrışırlar; A, B, O ve artı eksi haliyle...
Ha bir de kavimler vardır, ona da amenna.
Bir de milletler vardır. Aynı mefkurenin peşinde koşup aynı payda da buluşanlar.
Türk milleti tabirini gavur alemi İslam ile özdeşik kılmıştır.
Mevcut kurulu düzenin Türk anlayışı ile benim Türk anlayışım da aynı değildir misal.
İş hamasete evrildiğinde emperyalistler bu durumdan vazife çıkartırlar ve ırkçılık konusuna getirirler.
Sonra da gelsin Türk, Kürt, Çerkes, Arap meselesi.
Ya hu!
Bu coğrafya da Ne mutlu Türküm deyipte hüznü ve kahrı kendine kader bilmiş nice kalabalıklar bulunmakta.
Bir türlü mutlu olamıyoruz oysa.
Milli consessüs'ümüz tarumar olmuş durumda.
Misal...beni dinsizlik, donsuzluk ve ırkçılk tuzağına düşen gençler daha çok ilgilendiriyor.
Lut kavminin çocuklarıyız diyen kalabalıkların soy-sop olarak Türk-Kürt olması beni pek bağlamıyor. Ama sapkınlıktan alabildiğince rahatsızım.
Zulüm 1453 te başladı diyorsa bir gencim...Kahroluyorum. Biliyorum ki bu veledin de ecdadı Alparslan'a dayanmakta. Diyojenin çocukları değil ya bunlar?
Beni Kültür emperyalizmi daha çok ilgilendiriyor. Nike'nin ya da Adidas'ın ürünlerini aynı çılgın iştahla arzulayan ha Türk veledi olmuş, ha Arap!
Andımız lazım mı? Lazım elbette! Bizim kadim geleneğimizin adı belli!
"La ilahe illallah, Muhammedur Resulullah!"
Hatta bu ant bir İngiliz Müslümanı da bağlamakta, bir Malezyalıyı da!
Ama bu ülkede yaşayan herkesin kendisini Türk Milletinden görmesini de isterim. Dikkat edin Türk kavmi demiyorum.
Burası Türkiye.
Bir çerkes olarak söylüyorum; burada yaşayan herkes Türk Milletinin bir mensubudur. Hatta yakın zamanda kaybettiğimiz Ermeni asıllı Türk fotoğraf sanatçısı Ara Güler gibi.
Ne demişti Reis için; "Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı geçti bizden, 20 tane, 30 tane geçti. Bir tanesi de kafa tutmadı ya kimseye. Yani onun o tarafı hoşuma gidiyor. Niye çekinsin ki biz devletiz be, Osmanlı'dan geliyoruz biz. Uygur yazılarını Moğolistan'da çektim. Bütün bunlar var. Onların nesi var? Zavallı Amerika'nın nesi var?"
Mesele Emperyalizme "One Minute" diyebilmekte.
Kaç tane Ara Güler yürekli Türk var aramızda?
Ya da illa bir andımız okunacaksa...Şöyle olsun mu?

Türk'üm, doğru ve çalışkan olacağım.
Ecdadımın yolunda yılmadan gideceğim.
Yalan söylemeyeceğim.
Allah'ın hiçbir yarattığına zarar vermeyeceğim.
Adaletten sapmayacağım.
Kul hakkına uyacağım!
Cehaletle mücadele edeceğim.

İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. İyiliği emredeceğim, kötülükle mücadele edeceğim.

Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. Allah'ın rızasını kazanmaktır.

Ey Büyük Ecdadım!

Açtığınız yolda, gösterdiğiniz hedefe durmadan merhametle ve vicdanlı bir şekilde, Erdemli bir genç olarak yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım kulluk vazifesini yapmaya yöneliktir. Şehidlerimizin emanetine sahip çıkacağım.

Ne mutlu Cennet yolcusu olan insana!


FEHMİ DEMİRBAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder