11 Ocak 2019 Cuma

Tükürükle gelen, Üfürükle gider.!!

Geçmiş zamanda karşılıklı iki dergah varmış. Birinin dervişleri sayıca çok, diğerinin azmış. Zaman içerisinde dervişleri az olan şeyhin bir dervişi Mehmed sayıca çok olan dergahı kıskanmaya başlamış. Hergün Efendisine sual edip dururmuş "Neden onlar sayıca çok, bizim az?"
Efendisi de şöyle cevap verirmiş "Mehmed, evladım sen sayıya bakma, az olsun ama sağlam olsun. Biz bize yeteriz."
Fakat derviş Mehmed bir türlü ikna olmamış ve her gün bu soruyu kendi kendine sormaya devam etmiş.
Derviş Mehmed'in bu üzüntüsüne kayıtsız kalamayan Efendisi, bir gün çarşıda gezerken bir kuşun kafasını koparmış. Bunu gören halk galeyana gelmiş ve Efendiye, "Sen nasıl Allah dostusun, hiçbir Allah dostu senin bu yaptığını bir canlıya yapar mı?" diye sormuşlar.
Efendi de bunda ne var diyerek, kuşun kopan kafasını tükürükleyerek yapıştırmış ve kuş kanatlanıp uçmuş.
Bunu gören ahali, "Bu Efendi de büyük keramet var, aradığımız Mürşid-i Kamil bu" deyip dergaha akın etmeye başlamış. Zaman içerisinde dergaha giren çıkanın haddi hesabı olmamış. Tam da Mehmed'in istediği gibi, sayıca çoğalan dergahta hizmet eden ihvan, bu sefer hizmet etmekten sohbetleri dinleyemez olmuş, Efendisinin yüzüne hasret kalmış.
Bu durumdan da rahatsız olan Mehmed, mürşidine "Efendim, bu durum nedir, giren çıkan belli değil, yüzünüzü göremez sesinizi işitemez hale geldim" diye serzenişte bulunmuş.
Efendisi de şöyle cevap vermiş, "Mehmed'im hatırlar mısın sen yıllar önce bana neden sayıca biz azız diye sitem etmiştin. Şimdi neden böyle serzenişte bulunuyorsun?" Mehmed'de Efendisine bu durumdan rahatsız olduğunu ve bu kadar kalabalığı istemediğini dile getirmiş.
Efendisi de, Mehmed'im bu durumunda kolayı var diyerek, ihvanından kendisine bir hayvan bağırsağı getirmesini istemiş. Bu isteğe bir anlam veremeyen Mehmed, sorgusuz Efendisinin isteğini yerine getirerek, bağırsağı Efendisine vermiş.
Sabah namazı öncesi, Efendi bağırsağı beline dolamış. Namaz esnasında Efendiden gelen kötü kokuyu duyan ahali, hep bir ağızdan "Bu nasıl adam, abdestsiz namaz kıldırıyor." diye söylenerek hep birden dergahı terk etmişler.
Sonradan gelenlerin kaçtığını sadece eski dervişlerin kaldığını gören Mehmed Efendisine gidip, "Efendim bu işin hikmeti nedir?" diye sual etmiş. Efendiside şöyle cevap vermiş,
"Eee evladım, kalanlar bizde kusur aramayıp, bize gönülden teslimiyet gösterenler, gidenler ise gösterişle gelip teslimiyet içerisinde olamayanlar."
Tükürükle gelen, üfürükle gider...
Günümüze uyarlanılıcak bir kıssa.
Menfaati için gelenler, menfaati bitince gittiler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder