13 Şubat 2020 Perşembe

BAYRAMPAŞA'DA ENGİNAR YOK ARTIK

Zalim İstanbul ismiyle bir dizi yayınlanır bir özel tv kanalında, uzun zamandır da ekrandadır. Eğer bu dizinin ismi Zalim Kastamonu, Zalim Malatya, Zalim Tokat olaydı eminim ki adı geçen memleketin hemşehrileri ayaklanırdı; "Siz kime zalim diyorsunuz" diye?
Ama işin içine İstanbul girince kimse üzerine alınmıyor nedense.
Çünkü İstanbul sahipsiz. Herkes onun iliğini sömürür ama bir kalıcı çivide ben çakayım şu yaşadığım şehre demez. İmam nikahlı eş gibidir. Bir gün asıl eşe geri dönmenin hayalinin kurulduğu şehirdir.
Siz bakmayın zevatının birinin "16 milyonun sahibi benim" diye etrafta caka satmasına. Trabzon lobisinin kendisini başkan yapmak için nasıl çalıştığını iyi biliriz. Erzincan lobisi kaybetmiştir son seçimi aslında, Binali bey'in şahsında.
Bazı illerimiz bu lobicilik işini iyi becerirler. Bizim Tokat beceriksizdir bu konuda, misal.
Dün sosyal medyada ilginç bir konu vardı. Ona dikkat çekmek için bu konuyu kaleme alıyorum: Hasan Kaçan.
Muhteremin İbb'nin Akparti'nin iktidar olduğu süreçte yapmış olduğu bir kültürel faaliyetten dolayı almış olduğu ücret dile düşmüş.
Karşı mahallenin benzer organizasyonlar karşılığında aldığı rakamlar karşısında harçlık babında bir şey, tartışılan rakam.
Ben başka bir şeye dikkat çekmek istiyorum.
Bizim Akparti belediyeciliğinin kültür ve sanat faaliyetleri aslında, geri planda Cehape'ye oy verecek gençliği yetiştirmeye yöneliktir. Çünkü bizim mahalle ne kültürden ne sanattan anlar. İdarecilerimizi kastederek söylüyorum.
Nasıl? İddialı bir itham değil mi?
Ya hu hepi topu 3-5 sanatçımız var. Hem onlara sahip çıkamadık, çıkamıyoruz hem de mabadlarımızı yırtıyoruz biz adam yetiştiremedik diye. Mevcutları adamdan saymıyoruz amma.
Eloğlu bir Necati Akpınar ile bütün toplumu, psikolojik, sosyolojik, kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan dönüştürürken biz ise elimizdeki imkanları israf ediyoruz; birilerine peşkeş çekiyoruz.
İşte bu yüzden kaybediyoruz.
İmamoğlu ismindeki figür işte bu yüzden İstanbul'un 16 milyonunun sahibi olmadı mı?
Genel sekreter yardımcısı hatunun, belediyede çalışan bekar kadınları itfayicilerle buluşturma teklifi içinizi cız ettirmedi mi?
Örnekleyeyim...
Biz de kendi çapımızda bizim mahallenin kültür-sanat adamlarındanız.
Bu uğurda da bir ömür harcadık.
İstanbul'un enginarıyla meşhur bir ilçesi var. Ama ilçede toprak kalmadığından, betona gömdüğümüz bir coğrafya olduğundan enginar artık eskilerin hikayelerinden.
Belediye bizim.
Başkanı az çok tanırım, başkan yardımcılarını, kültür müdürünü...Bayrampaşa'dan bahsediyorum.
Yaklaşık 5 yıldır kendileriyle temasa geçemiyorum.
Geçen gün aradım başkanın özel kalemini. Dedim "ben bile ulaşamıyorsam başkana bu gariban vatandaş ne yapsın?"
Sonra da neden kaybettik İstanbul'u?
Sizin yüzünüzden!
Kibrinizden, iş bilmezliğinizden! İnsanları küstürmenizden, insanlara ikrah getirmenizden!
Başkaca da örnekler verebilirim Akparti belediyeleriyle alakalı. Bir kaç arkadaşı istisna tutarak.
Reis'in ta 94 yılında Şehir Tiyatrolarına alternatif olsun diye İstanbul Gösteri Merkezi'ni kurduğunu biliyorum. Peki bu kurumu işlevsiz hale getirip, kapısına kepenk vurduran dönemin yöneticilerine ne demeli? Misal Abdurrahman Şen şimdi nerelerde? Hani, Kültür AŞ. nin başındaki zevat?
Zamanında lutfeylemişler Hasan Kaçan'a iş vermişler. Hasan Kaçan'a keşke fırsatta verseydiniz de sanatçılar, adam yetiştirseydi.
Bir Yılmaz Güney'imiz bile olmadı.Zülfümüz, Erkin Koray'ımız. Metin Yüksel'in Deniz Gezmiş'ten neyi eksikti?
Adamları gördünüz.
Gezi olaylarında Berkin Elvan diye bir kahraman yarattılar.
Biz daha Tayyip Erdoğan'ı bile anlatamıyoruz.
Reis'le ilgili 3 kitap yazdım, gençler onu tanısınlar diye. Akparti belediyeleri, "bu siyasi kitap destek veremeyiz" diyorlar. Kendi liderlerine bile mesafeliler.
Fıkra gibi yaa!
Köylüyüz!
Kabul edelim!
Bizimkilerin sanat deyince akıllarına gelen şey; hat-tezhip-ebru. Çizgi roman'ın, sinemanın, çizgifilmin öneminden gel de bahset! Basmaz ki kafaları.
Şimdi bunları söyledim diye hooop oturup hopp kalacaklar.
Fehmi Akparti'yi eleştiriyor!
Ben bunu yıllardır söylüyorum.Küçükçekmece kültür müdürüne de söymemiştim; "bu gidişle belediyeyi kaybedeceğiz" demiştim.
Abdullah Gül'ü, Fetö'yü, Davutoğlu'nu, Bebecan'ı eleştirmiştim. Daha başka isimler de var listede.
Bağcılar belediye başkanı Lokman efendi ferman buyurmuştu; "Fehmi belediyeye girmesin" diye! "N'oldu bay başkan ibb'ye girebiliyor muyuz?"
Nerede o yıllarca bizlere randevu vermeyen Selim Temurci?
Biz Reis'in şahsında "Dava" diye işaret edilen şeye inandık.
İlim, kültür, sanat, edebiyat ve ahlak ile var olabileceğimizi ifade ettik.
Hepi topu camiamızda sanatla iştigal eden 40, bilemediniz 50 kişi var.
Aleyna Tilki bile taltiflendirilmedi mi bizim iktidarımızın bir bakanlığınca.
Biz göğe aval aval bakınmaya devam edelim.
Önümüzdeki seçim sürecinde sandığa 6.5 genç gelecek. Onların siyasi tercihleri iktidara kimin oturacağını belirleyecek.
Atila Aydıner abi, var mı gençlikle ilgili bir çalışman?
Biliyorum yok!
İşte bunun için görüşme talebinde bulunuyorum.
Dosya takibim yok yani. Birilerini de işe aldırmayacağım.
En azından yarım saat dinle.
Yok! Vazgeçtim!
Randevu versen de ben görüşmeyeceğim.
En azından bu satırları oku, kendinize de çeki düzen verin!
Dönüşü olmayan yolun başlangıcındayız.
Sonra suçu başkalarında aramayın!
İbb'yi Ekrem kazanmadı; biz kaybettik!
Kibrimiz, enaniyetimiz, iş bilmezliğimiz filan!
...
Tepemin attığı bir gün de başkalarını da yazarım...
...
Arkadaşlar; Reis'e sahip çıkın Akp'lilere kaptırmayın!
FEHMİ DEMİRBAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder