8 Aralık 2013 Pazar

ALDATAN,



POLİTİKA


Fotograf ışığı var odada,
oda geniş, oda ferah,
eşyaları paha biçilmez,
belki çoğu antika!
camın dibinde bir yatak,
cam büyük, yatak ta...
güneş ışığı yatağı yalamakta,
ne odayı tasvir,
ne de evi mümkün değil...
lüks ne ise o,
şatafat!
bohem...
sormayın neresi,
söyleyemem!
hem mevzu ne ev, ne oda...
mevzuu yatakta yatanda...
Bir kadın,
yatakta yatmakta...
gözleri kapalı,
belki uyumakta...
Bir kadın,
Allahın özenerek yarattıklarından,
denilir ya, işte öyle biri...
Güzel! ne yetersiz bir kelime,
muhteşem belki!
Genç, taze, 
depreştiren duyguları...
üzerindeki kıyafetler,
pahalı,
makyajı, tablo gibi,
mücevherat hazine...
bu kadın benim olmalı,
demek bile yürek ister,
cesaret!
Ah o dudaklar,
kelimeler zehir olsa,
dökülse onlardan,
al kabul et!
kadife ten,
yumuşaklık mı?
pek sert!
başbaşasınız,
hafiften gözüken,
bacağının kıvrımları,
davetkar! 
bunun uğruna devletler kurulur,
yıkılır ocaklar!
işte bu kadın misali,
sözleriniz;
çekici!
Ah! söylemeyi unuttum!
bu kadın, az önce öldü!
Taze ölü!
Ne oldu? hayalleriniz hemence söndü!
Ruh verebilir misiniz peki?
aksi halde,
Neden oynarsınız, tanrıcılık,
şaka mısınız, kandıkcı mı?
kusura bakman arkadaş,
bu ülke olmayacaksa güney kore,
şapkanız bağlamaz beni,
ne sağınız ne solunuz,
hoş,
sağınız, solunuz belli olmaz ya...
niye iştahlandırırsınız milleti?
yaşasın,
kahrolsun!
elzem; kahrolduk!
Çok aç doyurduk!
Birazdan gömülecek kadın,
biz abazanlığımızla kalacağız,
vuslat mı?
komşunun topal kızına bakacağız...
bu hikayede sizi anlattım, mirim!
eleştiri sevmez abilerim,
İşte böylesiniz,
ruhsuz sözleriniz!
Pahalı söylemler,
yaldızlı tasvirler,
öylesiniz,
politikacı abiler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder